tag:blogger.com,1999:blog-47648220317133364182024-03-08T21:38:25.858+03:00Eski Usuldünya yuvarlaktır döner / sevda yalancıdır söneryenalhttp://www.blogger.com/profile/17471442425306956465noreply@blogger.comBlogger981125tag:blogger.com,1999:blog-4764822031713336418.post-53159467547200963472024-03-06T15:11:00.005+03:002024-03-06T15:12:32.196+03:00yeşil sos niye bitti?<div style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt; text-align: left;"><span style="font-size: medium;"><span id="docs-internal-guid-5adfc8a1-7fff-fde3-097c-6cc9bc8b39dc"><span face="Arial, sans-serif" style="font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;">Şehrin merkezinde çok iyi bir patatesçi var. Merkezde ama azıcık da saklanmış bir yerde; oralardan geçiyorsam bazen uğruyorum. Kuyruktaki turistlerle beraber Belçika usulü patates kızartmamı bekliyorum. Değiyor beklemeye. </span></span></span></div><div style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt; text-align: left;"><span style="font-size: medium;"><span><span face="Arial, sans-serif" style="font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><br /></span></span><span face="Arial, sans-serif" style="background-color: transparent; color: black; font-style: normal; font-variant: normal; font-weight: 400; text-decoration: none; vertical-align: baseline; white-space: pre-wrap;">Geçen yine uğradım. Kuyrukta sıra bana gelince, önümdeki turistlere uyup ben de İngilizce sipariş verdim. Bu patatesçinin bir numarası da güzel sosları. Yukarıda görünür bir yerde envai çeşit sosun ismi yazıyor. Baktım, benim çok sevdiğim yeşil biber sosu yok. <br /></span><span face="Arial, sans-serif" style="white-space-collapse: preserve;"><br /></span></span></div><div style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt; text-align: left;"><span style="font-size: medium;"><span face="Arial, sans-serif" style="white-space-collapse: preserve;">“Artık yok mu” diye sordum. <br /></span><span face="Arial, sans-serif" style="white-space-collapse: preserve;"><br /></span></span></div><div style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt; text-align: left;"><span style="font-size: medium;"><span face="Arial, sans-serif" style="white-space-collapse: preserve;">“Maalesef” dedi kadın. “Bir süredir yok.”<br /></span><span face="Arial, sans-serif" style="background-color: transparent; color: black; font-style: normal; font-variant: normal; font-weight: 400; text-decoration: none; vertical-align: baseline; white-space: pre-wrap;"><br /></span></span></div><div style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt; text-align: left;"><span style="font-size: medium;"><span face="Arial, sans-serif" style="background-color: transparent; color: black; font-style: normal; font-variant: normal; font-weight: 400; text-decoration: none; vertical-align: baseline; white-space: pre-wrap;">Hayıflandığımı görünce, “Biz de onu seviyorduk ama elimizde değil” dedi. <br /></span><span face="Arial, sans-serif" style="white-space-collapse: preserve;">“Neden” diye sordum bu defa.<br /></span><span face="Arial, sans-serif" style="white-space-collapse: preserve;"><br /></span></span></div><div style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt; text-align: left;"><span style="font-size: medium;"><span face="Arial, sans-serif" style="white-space-collapse: preserve;">“Hımmm” diye düşündü. “Nasıl anlatsam ki, İngilizcesini bilmiyorum o kelimenin” dedi. </span></span></div><div style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt; text-align: left;"><span style="font-size: medium;"><span face="Arial, sans-serif" style="white-space-collapse: preserve;">Döndü, küçücük dükkânın dibinde, elinde tava patates kızartan arkadaşına sordu. Nasıl anlatabileceğini… Ben o sorarken meseleyi anladım ama ne yapalım, şimdi bir defa İngilizce sormuş bulundum; anladığımı söylersem anlamsız olur! Karışmadım... <br /></span><span face="Arial, sans-serif" style="white-space-collapse: preserve;"><br /></span></span></div><div style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt; text-align: left;"><span style="font-size: medium;"><span face="Arial, sans-serif" style="white-space-collapse: preserve;">Tavalı arkadaş da bilemedi. <br /></span><span face="Arial, sans-serif" style="white-space-collapse: preserve;"><br /></span></span></div><div style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt; text-align: left;"><span style="font-size: medium;"><span face="Arial, sans-serif" style="white-space-collapse: preserve;">Pes etmediler ama. Doğru çeviri için cep telefonuna başvurdular. Sonra yüzü aydınlandı kadının; “hah” dedi:<br /></span><span face="Arial, sans-serif" style="white-space-collapse: preserve;"><br /></span></span></div><div style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt; text-align: left;"><span style="font-size: medium;"><span face="Arial, sans-serif" style="white-space-collapse: preserve;">“İflas… Sosu yapan firma iflas etti!” <br /></span><span face="Arial, sans-serif" style="white-space-collapse: preserve;"><br /></span></span></div><div style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt; text-align: left;"><span style="font-size: medium;"><span face="Arial, sans-serif" style="white-space-collapse: preserve;">Şimdi yeni bir sosçu arıyorlarmış.</span></span></div><p style="text-align: left;"><br /></p>yenalhttp://www.blogger.com/profile/17471442425306956465noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4764822031713336418.post-84712906351115848532024-02-16T01:24:00.001+03:002024-02-16T01:24:08.531+03:00müdürümüz spinoza<p> </p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg-_vGvwfg2A8lDHVC_5yi3y2MixfKQC8AKzfVS_1923fCQWi3MV7JsPAuLlKhEWl9yaSB1G_2teEyhgbF0MmYJDfiPsPguJS4NRHKJ0hX9cJkHfQrtN3-uQwfKMt34_jBOqRlVOe2Mqr1RiBv4FWbj1Yu3M3YV0_HbqjmeFE-w3rmBcHczEWQJply63puY/s4032/IMG_0904.jpeg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="3024" data-original-width="4032" height="300" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg-_vGvwfg2A8lDHVC_5yi3y2MixfKQC8AKzfVS_1923fCQWi3MV7JsPAuLlKhEWl9yaSB1G_2teEyhgbF0MmYJDfiPsPguJS4NRHKJ0hX9cJkHfQrtN3-uQwfKMt34_jBOqRlVOe2Mqr1RiBv4FWbj1Yu3M3YV0_HbqjmeFE-w3rmBcHczEWQJply63puY/w400-h300/IMG_0904.jpeg" width="400" /></a></div><br /><p></p>yenalhttp://www.blogger.com/profile/17471442425306956465noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4764822031713336418.post-47857777925581942902024-02-12T14:47:00.003+03:002024-02-12T14:49:23.111+03:00ajax'ın görünmediği tek yer<p></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhGjTASsPgGejv8vC672pGm_mAKr8h9oelsZa2GeKJOo5rQpBFK7HjYhPlsQH_vhXmWrlX_FFLLG-avzwJBOGS-xcoIOPSVUK6zcLNs1LvBVz3zXFRiSnO8Qpem-GzXkvnO8dduaIoHCC06YOzIDlh43vK7SWd8LlxTo4wQuyX8gp0LjpSQZvMKw653dA4a/s1000/91Wvv0jRG3L._UF1000,1000_QL80_.jpg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="625" data-original-width="1000" height="250" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhGjTASsPgGejv8vC672pGm_mAKr8h9oelsZa2GeKJOo5rQpBFK7HjYhPlsQH_vhXmWrlX_FFLLG-avzwJBOGS-xcoIOPSVUK6zcLNs1LvBVz3zXFRiSnO8Qpem-GzXkvnO8dduaIoHCC06YOzIDlh43vK7SWd8LlxTo4wQuyX8gp0LjpSQZvMKw653dA4a/w400-h250/91Wvv0jRG3L._UF1000,1000_QL80_.jpg" width="400" /></a></div><span style="font-size: medium;">Dino'nun yüzme kursunun yanında bir bar var. Ya da bir kafe. Hollandalıların deyişiyle bir "kroeg"; hem bar hem kafe. İstersen peynirle şarap istersen kahveyle bisküvi. Günüyse de Ajax maçı.</span><p></p><p><span style="font-size: medium;">Dün kroeg'a girdiğimde maç açıktı. Yedi sekiz kişi barın tam karşısında duran televizyondaki yayını pür dikkat izliyordu. Durum nedir diye gidip baktığımda ağzım açık kaldı. Bu sene zaten pek kötü giden Ajax, kırk dakikada iki tane yemiş bile. Biraz sempatim de var takıma, "hadi ya" der gibi dudak bükerken, televizyonun tam altında birinin oturduğunu fark ettim. Yaşlı bir kadın sandalyesini o stratejik noktaya konuşlandırmış, maçı izleyenleri izliyordu. Gruba yeni katılan beni de süzdü, içini çekti ve şaşkınlığımı, "ne yaparsın, işte böyle, berbat bir maç" der gibi karşıladı. Der gibi de değil, tam olarak böyle dedi: Berbat bir maç...</span></p><p><span style="font-size: medium;">Maçı izlemedim. Ama ara ara skora bakmaya gittim. Kadın hep orada, sırtını maça dönmüş, seyircileri izleyerek oturuyordu. Ve hayıflanıyordu... </span></p><p><span style="font-size: medium;">Peki neden orada oturuyordu? Dedim ya, Ajax bu sene epey kötü. Acaba kadın iyi bir Ajax taraftarıydı da bu berbat oyunu mu görmek istemiyordu? Klasik hikâyedir; Fransız yazar Maupassant, Eyfel Kulesi'nden nefret edermiş etmesine de öğle yemeklerini hep kuledeki restoranda yermiş. "Madem sevmiyorsun neden hep buradasın" diyenlere de "çünkü Paris'te Eyfel'in görünmediği tek yer burası" dermiş. </span></p><p><span style="font-size: medium;">Acaba yaşlı kadın, mekânda Ajax'ın görünmediği tek yere mi oturmuştu?<br /><br /></span></p><p><span style="font-size: medium;">*</span></p><p><span style="font-size: medium;">Ajax, maçı 3-2 kaybetti; neredeyse son saniyede bir şutu çizginin epey içinden çıkartıldı ama VAR incelemesinde yine de çizgiye temas var diye golü verilmedi. </span></p><p><br /></p>yenalhttp://www.blogger.com/profile/17471442425306956465noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4764822031713336418.post-11225363174392568762024-02-09T20:43:00.004+03:002024-02-09T20:44:09.702+03:00dostlar arasında<div style="text-align: left;"><table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><tbody><tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiYQt9bxQwLCji7fdcVtpaSf_Pir0Uv0IrniaJCnwR9nCrnF6eOqnQvKLjkxeOymb9_J6gqcvXja3Q6V2ITcfj9HBqceYRSiaFWP7-AZwZLAcs1dAb-FHCfxNytudGTwKbES0jyBf4xcJlaKTC8M4lpqn9KqXi9ol91bEiL7JbV1Pnya02Rifr0x8d4bCFG/s1000/BCH_1000.jpeg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" data-original-height="560" data-original-width="1000" height="224" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiYQt9bxQwLCji7fdcVtpaSf_Pir0Uv0IrniaJCnwR9nCrnF6eOqnQvKLjkxeOymb9_J6gqcvXja3Q6V2ITcfj9HBqceYRSiaFWP7-AZwZLAcs1dAb-FHCfxNytudGTwKbES0jyBf4xcJlaKTC8M4lpqn9KqXi9ol91bEiL7JbV1Pnya02Rifr0x8d4bCFG/w400-h224/BCH_1000.jpeg" width="400" /></a></td></tr><tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"></td></tr></tbody></table><span style="font-family: inherit; font-size: medium;">Berlin'de yaşayan Güney Koreli yazar Byung-Chul Han'dqan özgürlük üzerine... Sözcükler arasında ilginç bir gezinti... </span></div><div style="text-align: left;"><span style="font-family: inherit;"><span style="font-size: medium;"><br /></span><span style="white-space-collapse: preserve;"><span style="font-size: medium;">“Halbuki özgür olmak (Frei-sein) köken olarak dostlar arasında olmak (bei Freunden sein) anlamına gelir. Özgürlük (Freiheit) ve arkadaş (Freund) Hint-Avrupa dil ailesinde aynı köke sahiptir. Özgürlük aslında bir ilişki kelimesidir (Beziehungswort). İnsan kendini ancak iyi bir ilişkide, diğer insanlarla mutlu bir birliktelik içinde gerçekten özgür hisseder. Neoliberal rejimin yönelmiş olduğu tümden tekilleşme bizi gerçekten özgür kılmaz." </span></span></span></div><div style="text-align: left;"><span style="font-family: inherit;"><span style="white-space-collapse: preserve;"><span style="font-size: medium;"><br /></span></span></span></div><div style="text-align: left;"><span style="font-family: inherit;"><span style="white-space-collapse: preserve;"><span style="font-size: medium;">Psikopolitika - Neoliberalizm ve Yeni İktidar Teknikleri, Metis, 2019, Çeviri: Haluk Barışcan</span></span></span></div>yenalhttp://www.blogger.com/profile/17471442425306956465noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4764822031713336418.post-57612141646217125202024-02-08T18:28:00.003+03:002024-02-08T18:28:54.532+03:00akış<p><span style="font-size: medium;">İnsanın <a href="https://www.kitapyurdu.com/kitap/akis-mutluluk-bilimi/424705.html&filter_name=prof+dr+mihaly+csikszentmihalyi" target="_blank">bir 'akışı</a>' var, onu öğrendik, tamam. Ya da öğrenmediysek de bildik. </span></p><p><span style="font-size: medium;">Acaba evrenin de mi bir akışı var? En azından kişinin kendi ilişkiler evreninin? Bazen bir haber, bir mesaj, bir cevap, bir selam bekliyorsun, gelmiyor. Bazen sen de bunu ihmal ediyorsun. Bazen hepsi arka arkaya geliyor. </span></p><p><span style="font-size: medium;">İşin ilginci bu sanal evrenler de geçerli. Twitter'da, Instagram'da gördüğüm, sanki insanların birbiriyle muhabbeti toplu halde bazen tıkanıp bazen açılıyor. Toplumun da bir akışı var mı? </span></p><p><span style="font-size: medium;">Bende cevabı yok bunların. Sorular da zaten bin yıllık sorular. Bir daha sormuş olayım.</span></p>yenalhttp://www.blogger.com/profile/17471442425306956465noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-4764822031713336418.post-53784050937452033732024-02-02T20:52:00.005+03:002024-02-02T20:52:53.813+03:00bugün aslında dündü'yü neden severiz?<p><table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><tbody><tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhhM3G73s4L3dZk6lhesR5Brj79GIaZA4kiYX-SDk0yHpP-BRcK9sMSHt0gNVF3Fo6dcZUBOJ0PItoKyJr0XE9IyS3Psg2XrwxeLqQOEsYaltl3WiSMRox1_lbOMDfsRjiC6XJhRtTgcAl60M0EuiwbqQcvZpUqUiSWfAKxZ7glrEwzPjupvgi-2BfgHmsX/s1488/mv5bzwixnzm5yzqty2fmms00yjc3lwi1zju-It8D.jpeg" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" data-original-height="1488" data-original-width="1000" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhhM3G73s4L3dZk6lhesR5Brj79GIaZA4kiYX-SDk0yHpP-BRcK9sMSHt0gNVF3Fo6dcZUBOJ0PItoKyJr0XE9IyS3Psg2XrwxeLqQOEsYaltl3WiSMRox1_lbOMDfsRjiC6XJhRtTgcAl60M0EuiwbqQcvZpUqUiSWfAKxZ7glrEwzPjupvgi-2BfgHmsX/w269-h400/mv5bzwixnzm5yzqty2fmms00yjc3lwi1zju-It8D.jpeg" width="269" /></a></td></tr><tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"></td></tr></tbody></table><span style="font-size: large;">Gazete Duvar'da geçen sene bugün, 2 Şubat'ta yani Groundhog Day'de </span><a href="https://www.gazeteduvar.com.tr/bugun-aslinda-dunduyu-neden-severiz-makale-1600597" style="font-size: large;" target="_blank">yayımlandı. </a><span style="font-size: large;"> </span></p><p><span style="font-size: medium;"> </span></p><p><span style="font-size: medium;"><span style="font-family: Arial, sans-serif; font-weight: 700; white-space-collapse: preserve;">1.</span></span></p><span id="docs-internal-guid-24155d7b-7fff-e915-626d-b9c65ec4112c"><span style="font-size: medium;"><br /></span><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span style="font-family: Arial, sans-serif; font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><span style="font-size: medium;">Temel meselelerimizi anlatan bazı filmler ve kitaplar, ne kadar mütevazı olsalar da, cüsselerinden büyük yer kaplayabiliyorlar. Bir referans noktası, bir ortak fikir haline geliyorlar. </span></span></p><span style="font-size: medium;"><br /></span><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span style="font-family: Arial, sans-serif; font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><span style="font-size: medium;">Örneğin o güzelim “Bugün Aslında Dündü” (Groundhog Day) filmini sevmeyen biri var mıdır? </span></span></p><span style="font-size: medium;"><br /></span><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span style="font-family: Arial, sans-serif; font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><span style="font-size: medium;">Konusunu kısaca özetleyeyim: </span></span></p><span style="font-size: medium;"><br /></span><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span style="font-family: Arial, sans-serif; font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><span style="font-size: medium;">Harold Ramis’in 1993 tarihli filminde, Bill Murray’nin canlandırdığı Phil Connors isimli hava durumu sunucusu, her yıl tekrarlanan bir doğa olayını ve bu olay çevresinde yapılan festivali haberleştirmek üzere Punxsutawney isimli kasabaya gelir. Hayatından da, işinden de, ayaklarını sürüyerek geldiği bu küçük kasabadan da hoşnut değildir. Haberini yapar ama hava koşulları elvermediğinden kasabayı terk edemez. Çaresiz, oteline döner ve uyur. </span></span></p><span style="font-size: medium;"><br /></span><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span style="font-family: Arial, sans-serif; font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><span style="font-size: medium;">Ertesi sabah, bir gariplikler silsilesi yaşar ve çok geçmeden çevresinde dönen tuhaf olayların o “inanılmaz” sebebini kavrar. Hava durumu sunucusu, önceki gün yaşadıklarının aynısını yaşamaktadır… Hayretten hayrete sürüklenerek ve önceden yaşadıklarının üzerinden yeniden geçerek gününü tamamlar ve ertesi gün yeniden aynı sabaha uyanır. Hep aynı günü yaşadığı, absürt bir kısırdöngünün içine girmiştir.</span></span></p><span style="font-size: medium;"><br /></span><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span style="font-family: Arial, sans-serif; font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><span style="font-size: medium;">Murray’nin mükemmelen canlandırdığı karakter, bunu kavradığı anda, önce fırsattan istifade etmeye çalışır. Bilgisiyle insanları etkiler, banka soyar ve hoşlandığı kadını (Andie MacDowell) tavlamak için çareler arar; mesela Fransız şiirlerinden dizeler ezberler. </span></span></p><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span style="font-size: medium;"><span style="font-family: Arial, sans-serif; font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><br /></span><span style="font-family: Arial, sans-serif; font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;">Ama aynılığın, hiçbir şeyin değişmemesinin içinde yarattığı boşluk büyür, büyür ve nihayet onu yutar. Kahramanımız sonunda değişmezliğin, her anın, her şeyin birbirine benzemesinin yüküne dayanamayıp intihar eder. Ama bu da çözüm değildir: Gözlerini açtığında yine aynı güne başlamıştır. </span></span></p><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span style="font-size: medium;"><span style="font-family: Arial, sans-serif; font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><br /></span></span></p><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span style="font-size: medium;"></span></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><span style="font-size: medium;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjBuqCdQasXSeBtXgMRV4-emzN3JOQE31cN61bnwviRoRX6mVyURtlJbFUtGnt3NG03ZS8mgdvhhdozU8E8VC-uIWvnpKfdzgwOMOAq1VZ2zvL3piPru_17V92BJj7fbowr9FcRQecBOQv0akGQxlOXjb_FU8-Kwi2Su7wpMvG5q5Ho-GN_tZV2g-7dtNMD/s945/groundhog-alt-mKEG.jpeg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="500" data-original-width="945" height="211" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjBuqCdQasXSeBtXgMRV4-emzN3JOQE31cN61bnwviRoRX6mVyURtlJbFUtGnt3NG03ZS8mgdvhhdozU8E8VC-uIWvnpKfdzgwOMOAq1VZ2zvL3piPru_17V92BJj7fbowr9FcRQecBOQv0akGQxlOXjb_FU8-Kwi2Su7wpMvG5q5Ho-GN_tZV2g-7dtNMD/w400-h211/groundhog-alt-mKEG.jpeg" width="400" /></a></span></div><span style="font-size: medium;"><br /><span style="font-family: Arial, sans-serif; font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><br /></span></span><p></p><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span style="font-family: Arial, sans-serif; font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><span style="font-size: medium;">Ve sonra… </span></span></p><span style="font-size: medium;"><br /></span><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span style="font-family: Arial, sans-serif; font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><span style="font-size: medium;">Sonra Phil Connors isimli hava durumu sunucusunun içinde iyiye, güzele doğru bir şey değişir. Kaderi değiştiremeyecekse bile rutini kırabileceğini anlar. Sonsuz zamanında piyano çalmayı, buzdan heykeller yapmayı öğrenir. Hem hoşlandığı kadının hem de kendi kalbinin derinlerini keşfetmeye girişir. Bunu başarır da… Değişmeyen günün kilidine uyan anahtarı da zaten bu sayede bulur. </span></span></p><span style="font-size: medium;"><br /></span><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span style="font-family: Arial, sans-serif; font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><span style="font-size: medium;">“Bugün Aslında Dündü” soğuk kışların, uzun gecelerin en güzel eşlikçilerindendir. Ruhumuzu tatlı tatlı kaşıyan bir fikirdir bu film. Bir yandan en derindeki isteklerimizi, korkularımızı da zahmetsizce sergiler. Rutinin baskısına isyan ve insanın yaratıcılığına bir selamdır. </span></span></p><span style="font-size: medium;"><br /></span><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span style="font-family: Arial, sans-serif; font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><span style="font-size: medium;">Ama en önemli başarısı, aynılığın, her şeyin birbirine benzemesinin o korkunç çehresini bize tarif edebilmesinde yatar. </span></span></p><span style="font-size: medium;"><br /></span><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span style="font-family: Arial, sans-serif; font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><span style="font-size: medium;">O yüzden de halen unutulmamıştır. </span></span></p><span style="font-size: medium;"><br /></span><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span style="font-family: Arial, sans-serif; font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><span style="font-size: medium;">2.</span></span></p><span style="font-size: medium;"><br /></span><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span style="font-family: Arial, sans-serif; font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><span style="font-size: medium;">Nörobilimci David Eagleman ile akademisyen ve müzisyen Anthony Brandt “Yaratıcı Tür” isimli eserlerinde bu filmden hararetle bahsediyor; çünkü insanların Murray’nin canlandırdığı karakteri sevmesini önemsiyorlar: </span></span></p><span style="font-size: medium;"><br /></span><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span style="font-size: medium;"><span style="font-family: Arial, sans-serif; font-style: italic; font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;">“ (...) Neden alkışlarız onu? Çünkü tekrarlayan şey cazip gelse bile kusursuz öngörülebilirlikten hoşlanmayız. Oysa sürpriz bizi yakalayıp kavrar. Otomatik pilottan kurtulmamızı sağlar. Bizi kendi deneyimlerimize karşı uyanık tutar. Aslında, ödül sisteminde devreye giren nörotransmiterler (sinirsel ileticiler), sürpriz unsurunun düzeyine bağlı durumdadır: Düzenli ve öngörülebilir zaman aralıklarıyla verilen ödüllerin beyinde yarattığı etkinlikler, gelişigüzel ve öngörülemeyen zamanlarda verilen ödüllerle kıyaslandığında çok daha azdır. Şaşırma hali doyurucudur.”</span><span style="font-family: Arial, sans-serif; font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"> </span><span style="font-family: Arial, sans-serif; font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; font-weight: 700; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;">(Yaratıcı Tür: Fikirler Dünyayı Nasıl Yeniden Yaratıyor, David Eagleman ve Anthony Brandt, Domingo Kitap, 2019, Çeviri: Zeynep Arık Tozar). </span></span></p><span style="font-size: medium;"><br /></span><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span style="font-family: Arial, sans-serif; font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><span style="font-size: medium;">Kendi hayatlarımızdaki izini de rahat rahat sürebileceğimiz bir tespit bu: Öngörülebilirlik bir süre sonra bıktırır. İnsan, bildik olanın konforunu sever ama yaşantısında sürprizi de arar. </span></span></p><span style="font-size: medium;"><br /></span><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span style="font-family: Arial, sans-serif; font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><span style="font-size: medium;">İnsan şaşırmaktan fena halde hazzeder. </span></span></p><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span style="font-family: Arial, sans-serif; font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><span style="font-size: medium;"><br /></span></span></p><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span style="font-family: Arial, sans-serif; font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"></span></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhw41Xe07pHfG6-9IEkxjCUbDBif8a7BLmQ9vdJvXu48sMQ7kJnedphaDJFQ7_T8QIMqE0LcT2l738WQ-8nYsn5-BrrjqyXnDarmpwIz7em2J5YA2slGjwNTQnnMQZ4m7QjKEqm6iSGf3rwiXWZr1eiUHbkoaxVbS2UUTod2qe9xOwcS8Q13hWpWxE1YD90/s460/1993-groundhog-day-010-MHVX.jpeg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="276" data-original-width="460" height="240" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhw41Xe07pHfG6-9IEkxjCUbDBif8a7BLmQ9vdJvXu48sMQ7kJnedphaDJFQ7_T8QIMqE0LcT2l738WQ-8nYsn5-BrrjqyXnDarmpwIz7em2J5YA2slGjwNTQnnMQZ4m7QjKEqm6iSGf3rwiXWZr1eiUHbkoaxVbS2UUTod2qe9xOwcS8Q13hWpWxE1YD90/w400-h240/1993-groundhog-day-010-MHVX.jpeg" width="400" /></a></div><br /><span style="font-size: medium;"><br /></span></span><p></p><span style="font-size: medium;"><br /></span><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span style="font-family: Arial, sans-serif; font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; font-weight: 700; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><span style="font-size: medium;">3.</span></span></p><span style="font-size: medium;"><br /></span><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span style="font-family: Arial, sans-serif; font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><span style="font-size: medium;">Peki bizi en çok neler şaşırtır? </span></span></p><span style="font-size: medium;"><br /></span><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span style="font-family: Arial, sans-serif; font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><span style="font-size: medium;">Şüphesiz hikâyeler… Daha çok da başka insanların, başka akılların hikâyeleri… </span></span></p><span style="font-size: medium;"><br /></span><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span style="font-family: Arial, sans-serif; font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><span style="font-size: medium;">Kendimizin, yakın çevremizin hikâye kapasitesi, doğal olarak, sınırlıdır. O yüzden hikâye dinlemek için başkalarına gideriz: Filmlere, romanlara, öykülere, şarkılara gideriz… </span></span></p><span style="font-size: medium;"><br /></span><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span style="font-family: Arial, sans-serif; font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><span style="font-size: medium;">O halde size bir soru: Bu hikâyelerdeki sürprizler azaldı mı? </span></span></p><span style="font-size: medium;"><br /></span><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span style="font-family: Arial, sans-serif; font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><span style="font-size: medium;">Eskisi kadar şaşırıyor musunuz? </span></span></p><span style="font-size: medium;"><br /></span><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span style="font-family: Arial, sans-serif; font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; font-weight: 700; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><span style="font-size: medium;">4.</span></span></p><span style="font-size: medium;"><br /></span><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span style="font-family: Arial, sans-serif; font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><span style="font-size: medium;">Bu soruyu, çok temel bir tartışmanın bir kolu olarak da görebilirsiniz. Yıllardır süregelen ve bir sonuca da bağlanacak gibi durmayan vasatlık tartışmasının…</span></span></p><span style="font-size: medium;"><br /></span><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span style="font-family: Arial, sans-serif; font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><span style="font-size: medium;">“Şaşırıyor muyuz” yerine doğrudan bu soruyu da sorabiliriz: Giderek vasatlaşıyor muyuz? Filmler, romanlar, öyküler eskisi kadar iyi ve etkileyici değil mi? </span></span></p><span style="font-size: medium;"><br /></span><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span style="font-family: Arial, sans-serif; font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><span style="font-size: medium;">Bunun bir ölçüsü yok elbette. Herkes kendi kanaatine göre cevap verebilir. Çalıştığım gazetelerde, dergilerde “böyle bir dosya yapalım ama nasıl”ın üzerine epey kafa patlatmıştık. Her defasında da olaysız dağılmıştık. </span></span></p><span style="font-size: medium;"><br /></span><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span style="font-family: Arial, sans-serif; font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><span style="font-size: medium;">Çünkü bir ölçü yok.</span></span></p><span style="font-size: medium;"><br /></span><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span style="font-family: Arial, sans-serif; font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><span style="font-size: medium;">“Eski” nedir, “yeni” nedir; bunun bile tam olarak bir tarifi yok. Bazen bir ölçü olarak, “artık büyük roman yazılmıyor mu”, “büyük film çekilmiyor mu” diye sorulduğu oluyor. Doğaldır, “büyük” de tarife muhtaç bir sözcük. “Savaş ve Barış”, evet, büyük bir roman ama bugün yazılanlar değil mi? Gülten Akın, evet, çok büyük bir şair, peki bugünün şiiri onun gölgesinde mi?</span></span></p><span style="font-size: medium;"><br /></span><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span style="font-family: Arial, sans-serif; font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><span style="font-size: medium;">Bugünden ileriye neler kalacağını kestirmek mümkün mü? Ahmet Hamdi Tanpınar, yaşarken ve yazarken kendisinin tecrübe edemediği şöhrete, eserlerinin onun ölümünden çok sonra kavuşacağını tahmin eder miydi? </span></span></p><span style="font-size: medium;"><br /></span><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span style="font-family: Arial, sans-serif; font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><span style="font-size: medium;">Dudak bükülen nice eser sonradan parlamadı mı? </span></span></p><span style="font-size: medium;"><br /></span><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span style="font-family: Arial, sans-serif; font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><span style="font-size: medium;">Nedir vasatlığın ölçüsü o halde? Var mı bir ölçü?</span></span></p><span style="font-size: medium;"><br /></span><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span style="font-family: Arial, sans-serif; font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; font-weight: 700; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><span style="font-size: medium;">5.</span></span></p><span style="font-size: medium;"><br /></span><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span style="font-family: Arial, sans-serif; font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><span style="font-size: medium;">Yine de bu soru ortada: Vasatlaşıyor muyuz?</span></span></p><span style="font-size: medium;"><br /></span><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span style="font-family: Arial, sans-serif; font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><span style="font-size: medium;">Sizi hiç yormadan kendi cevabımı vereyim: Evet, bana kalırsa, giderek vasatlaşıyoruz. Daha da önemlisi, vasatlığın üzerimize daha da ağır şekilde çöreklenmesini bekleyebiliriz. </span></span></p><span style="font-size: medium;"><br /></span><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span style="font-family: Arial, sans-serif; font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><span style="font-size: medium;">“Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu” diyebilirsiniz. “Ölçü yok, kriter yok” derken birdenbire buraya nasıl geldim? Açıklamaya çalışacağım.</span></span></p><span style="font-size: medium;"><br /></span><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span style="font-family: Arial, sans-serif; font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><span style="font-size: medium;">Geçen gün bu sohbet açıldığında eşim, “İnsan yaşlandıkça, yeni olan her şeyin vasat olduğunu iddia eder” dedi ki katılıyorum. </span></span></p><span style="font-size: medium;"><br /></span><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span style="font-family: Arial, sans-serif; font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><span style="font-size: medium;">Ama…</span></span></p><span style="font-size: medium;"><br /></span><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span style="font-family: Arial, sans-serif; font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><span style="font-size: medium;">Evet, neticede yaşlanıyorum ama benim cevabım yaşla ilgili değil; dönemsel bir durumdan bahsediyorum. Çünkü ben, benim yaşadığım dönemden önceki dönemlerin, özellikle de 1950’ler ve 1960’ların, bir ölçüde de 1970’lerin müthiş ve büyük eserler çıkardığını düşünüyorum. Edebiyatta, sinemada, sanatta… Türkiye’de ve dünyada… Belki savaş sonrasının getirdiği serbestlik ve zindelik, belki dönemin koşullarının insan üretimine uygun olması bu yılların müthiş verimliliğini sağlamıştı ama bu bir başka yazının konusu.</span></span></p><span style="font-size: medium;"><br /></span><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span style="font-family: Arial, sans-serif; font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><span style="font-size: medium;">1980’ler ve sonrası, yani benim kendi ömrümde izleyebildiğim dönem ise bana göre bir tür duraklama dönemi. Duraklamanın ardından gerilemenin başlayacağını asla iddia etmiyorum. Bir ihtimal, benim çok iyi eserler çıkmış dediğim yılların da ötesine gidebiliriz ve umarım öyle olur ama ben bu ihtimalin giderek azaldığını düşünüyorum. </span></span></p><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span style="font-size: medium;"><span style="font-family: Arial, sans-serif; font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><br /></span><span style="font-family: Arial, sans-serif; font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;">Sebebi “Bugün Aslında Dündü”de gizli… </span></span></p><span style="font-size: medium;"><div><span><span style="font-size: medium;"><br /></span></span></div><div><span><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiHRW8Boc4KN_2uFE4RWaXcXUWcolNQgcce684ghd2MGYHvmjjrAOcdnfiprQTtfBz3IbMZf1oc7d-XJyyejjhPdTERvB5FYWAY0jhZ80FCzsJOlkTb2dOQ2f0SuF4-HAdHB-MN4DCF4WC1PeRefWUsrKynDQvxLjhFhH5Q1_E6BXsabQvzjv_N-H8jnzcE/s780/ekran-goruntusu-2023-01-28-202544-2pHQ.jpeg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="533" data-original-width="780" height="274" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiHRW8Boc4KN_2uFE4RWaXcXUWcolNQgcce684ghd2MGYHvmjjrAOcdnfiprQTtfBz3IbMZf1oc7d-XJyyejjhPdTERvB5FYWAY0jhZ80FCzsJOlkTb2dOQ2f0SuF4-HAdHB-MN4DCF4WC1PeRefWUsrKynDQvxLjhFhH5Q1_E6BXsabQvzjv_N-H8jnzcE/w400-h274/ekran-goruntusu-2023-01-28-202544-2pHQ.jpeg" width="400" /></a></div><br /><span style="font-size: medium;"><br /></span></span></div><br /></span><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span style="font-family: Arial, sans-serif; font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; font-weight: 700; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><span style="font-size: medium;">6. </span></span></p><span style="font-size: medium;"><br /></span><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span style="font-family: Arial, sans-serif; font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><span style="font-size: medium;">Sebep, her şeyin giderek aynılaşması. </span></span></p><span style="font-size: medium;"><br /></span><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span style="font-family: Arial, sans-serif; font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><span style="font-size: medium;">Aynılaşmanın sebebi ise her şeyin ölçülebilir olması. “Vasatlığın bir ölçüsü olabilir mi” diye sormuştum. Belki yok ama gelecekteki vasatlığın sebeplerinden biri her şeyin ölçüye sığması olacak. </span></span></p><span style="font-size: medium;"><br /></span><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span style="font-family: Arial, sans-serif; font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><span style="font-size: medium;">İzlediğimiz, okuduğumuz her şey artık ölçüye tabii. Platformlardaki dizilerin ve filmlerin hangi sahnelerinin sevildiği gözleniyor, kategorize ediliyor ve istatistiğe dökülüyor. Hangi konular revaçta, hangi sözler tutuyor, senaryo nereye doğru ilerlemeli, ne yöne sapmaktan sakınmalı? Bunun gibi birçok sorunun artık anlık cevapları var. Bu cevapları platform yöneticileri biliyor, yapımcılar biliyor, senaristler biliyor, oyuncular biliyor. </span></span></p><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span style="font-size: medium;"><span style="font-family: Arial, sans-serif; font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><br /></span><span style="font-family: Arial, sans-serif; font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;">Amazon Kindle’da hangi satırların altı çiziliyor, biliniyor. Bir başlık kaç cümle olmalı; bir roman kaç sayfa olmalı? Okurun ilgisi ne yazarsan dağılır, ne yazarsan toparlanır? Hepsinin analizi var. </span></span></p><span style="font-size: medium;"><br /></span><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span style="font-family: Arial, sans-serif; font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><span style="font-size: medium;">Instagram’daki, Tiktok’taki influencerler için bile durum aynı. Ne, ne zaman, hangi koşullarda viral olur? Algoritmalar her şey için hazır ve nazır. </span></span></p><span style="font-size: medium;"><br /></span><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span style="font-family: Arial, sans-serif; font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><span style="font-size: medium;">Buradan yaratıcılık çıkar mı? </span></span></p><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span style="font-size: medium;"><span style="font-family: Arial, sans-serif; font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><br /></span><span style="font-family: Arial, sans-serif; font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;">Düşünün, Netflix dizisi “Stranger Things”in bu kadar tutmasının ardındaki bir sebep olarak (dizinin güzelliği bir yana), seksenlerde çocuk olanların hem nostalji yapıp hem Netflix’e para ödeyebilecek alım gücüne sahip olması gösteriliyor.</span></span></p><span style="font-size: medium;"><br /></span><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span style="font-family: Arial, sans-serif; font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><span style="font-size: medium;">Birtakım işlere sermaye koyacak kimseler bu tür meselelerin fena halde farkındayken, buralardan yeni ve avangart fikirler doğar mı?</span></span></p><span style="font-size: medium;"><br /></span><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span style="font-family: Arial, sans-serif; font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><span style="font-size: medium;">Ama bundan sonra belli ki her şeye algoritmayla devam ediyoruz.</span></span></p><span style="font-size: medium;"><br /></span><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span style="font-family: Arial, sans-serif; font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><span style="font-size: medium;">Algoritmaları, trendleri takip ederek ne kadar yaratıcı kalabiliriz?</span></span></p><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span style="font-family: Arial, sans-serif; font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><span style="font-size: medium;"><br /></span></span></p><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span style="font-family: Arial, sans-serif; font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><span style="font-size: medium;"><br /></span></span></p><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span style="font-family: Arial, sans-serif; font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><span style="font-size: medium;">7.</span></span></p><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span style="font-family: Arial, sans-serif; font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><span style="font-size: medium;"><br /></span></span></p><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span style="font-family: Arial, sans-serif; font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"></span></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEheJpb-5Qjd1W8EOrvzFDfhsqKwAsz6BrLxcN3FxkLwP1WUwQz4gVvo2CVqUplinam9-MmRGupzjovqG25MId-2I6ajKeaVXqSEPMkj7r7Heq5Xti1Y3ooAFllyTL6c2HHcct38zRI879jkETFWm84K07gwWE_8IHb0DBxX6WwqxZKnW8Eh_wXG4JOqKW_t/s499/41i-m5qbrdl-KbnY.jpeg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="499" data-original-width="336" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEheJpb-5Qjd1W8EOrvzFDfhsqKwAsz6BrLxcN3FxkLwP1WUwQz4gVvo2CVqUplinam9-MmRGupzjovqG25MId-2I6ajKeaVXqSEPMkj7r7Heq5Xti1Y3ooAFllyTL6c2HHcct38zRI879jkETFWm84K07gwWE_8IHb0DBxX6WwqxZKnW8Eh_wXG4JOqKW_t/w269-h400/41i-m5qbrdl-KbnY.jpeg" width="269" /></a></div><br /><span style="font-size: medium;"><br /></span><p></p><span style="font-size: medium;"><br /></span><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span style="font-family: Arial, sans-serif; font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><span style="font-size: medium;">Eagleman ve Brandt, “Yaratıcı Tür”de, “Bugün Aslında Dündü”yü tartıştıktan sonra şunları söylüyor: </span></span></p><span style="font-size: medium;"><br /></span><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span style="font-family: Arial, sans-serif; font-style: italic; font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><span style="font-size: medium;">“Beyin bir yandan dünyayı öngörerek enerjiden tasarruf etmeye çalışır, bir yandan da şaşırmayla gelen sarhoşluk duygusunu arar. Ne sonsuz bir kısırdöngü içinde yaşamak ne de her saniye sürprizle karşılaşmak isteriz.”</span></span></p><span style="font-size: medium;"><br /></span><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span style="font-family: Arial, sans-serif; font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><span style="font-size: medium;">Algoritmaların, yaratıcılık üzerinde iki yönden de etkisi olacak. Onların sayesinde öngörüler muhakkak artacak. Ciddi bir enerji tasarrufu… </span></span></p><span style="font-size: medium;"><br /></span><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span style="font-family: Arial, sans-serif; font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><span style="font-size: medium;">Ama ya o sarhoşluk duygusu… </span></span></p><span style="font-size: medium;"><br /></span><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span style="font-size: medium;"><span style="font-family: Arial, sans-serif; font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;">Ne demişti Yusuf Atılgan:</span><span style="font-family: Arial, sans-serif; font-style: italic; font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"> “Çağımızda geçmiş yüzyılların bilmediği kısa ömürlü bir yaratık yaşıyor. Sinemadan çıkmış insan. Gördüğü film ona bir şeyler yapmış. Salt çıkarını düşünen kişi değil. İnsanlarla barışık. Onun büyük işler yapabileceği umulur.”</span></span></p><span style="font-size: medium;"><br /></span><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span style="font-family: Arial, sans-serif; font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><span style="font-size: medium;">Atılgan’ın bu yeni yaratığı şaşkınlıktan besleniyordu. Şaşkınlığın sarhoşluğundan…</span></span></p><span style="font-size: medium;"><br /></span><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span style="font-family: Arial, sans-serif; font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><span style="font-size: medium;">Algoritmaların konforu, bu hesaplı yaratıcılık sinemadan çıkmış insanı ne yöne sürükleyecek? Ona ne yapacak? (Gerçi sinemadan çıkmış insan mı kaldı? En fazla bir odadan ötekine sürükleneceğiz. Evimizin konforunda.)</span></span></p><span style="font-size: medium;"><br /></span><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span style="font-family: Arial, sans-serif; font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><span style="font-size: medium;">Ama insan rutini nasıl kıracak? İzlediği filmler, diziler; okuduğu kitaplar tek bir aklın eseriymiş gibi mi olacak? </span></span></p><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span style="font-family: Arial, sans-serif; font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><span style="font-size: medium;">,</span></span></p><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span style="font-family: Arial, sans-serif; font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><span style="font-size: medium;">Bizi sürprizler doyurur. Türümüzü ileriye, belki kimsenin metelik vermediği zor fikirler götürür. Herkesin ortak beğenisi bu fikirleri, avangartlığı eleyecek. </span></span></p><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span style="font-size: medium;"><span style="font-family: Arial, sans-serif; font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><br /></span><span style="font-family: Arial, sans-serif; font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;">Birbirine benzer filmleri izleyip, benzer kitapları okursak hep aynı sabahlara uyanırız. Rahat ederiz belki. Ama sonra fena halde sıkılırız, orası kesin. </span></span></p><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span style="font-size: medium;"><span style="font-family: Arial, sans-serif; font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><br /></span></span></p><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span style="font-size: medium;"></span></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><span style="font-size: medium;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEicIXn8_OodM6SsNeeRXZpk6EXDr5gUuO4vLNAMbffcwTJfqEa1Wk_HndtUNoTOBaetiedZlO-MqPQ3KnJ73ratZrb6PJGKLbNQr-26v5PQIO7YCfCGp-J9NFqVVVcRtdVCrgfO6aVjOMyNWVsv6-_LvAGyHxqDz2POe6luP1_tTLR3GRL-XRFgcLFFVpok/s1280/time-5193038-1920-c2rT.jpeg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="853" data-original-width="1280" height="266" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEicIXn8_OodM6SsNeeRXZpk6EXDr5gUuO4vLNAMbffcwTJfqEa1Wk_HndtUNoTOBaetiedZlO-MqPQ3KnJ73ratZrb6PJGKLbNQr-26v5PQIO7YCfCGp-J9NFqVVVcRtdVCrgfO6aVjOMyNWVsv6-_LvAGyHxqDz2POe6luP1_tTLR3GRL-XRFgcLFFVpok/w400-h266/time-5193038-1920-c2rT.jpeg" width="400" /></a></span></div><span style="font-size: medium;"><br /><span style="font-family: Arial, sans-serif; font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><br /></span></span><p></p><div><span style="font-family: Arial, sans-serif; font-size: 10pt; font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><br /></span></div>yenalhttp://www.blogger.com/profile/17471442425306956465noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4764822031713336418.post-72609911916427562072024-01-31T14:31:00.001+03:002024-01-31T14:36:29.434+03:00ay sarayı<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi4AtPI0FJzPzQ4_I4Lh_nZFz2UtzoTcsrBL-ulFsCECS-L5Bkc3ujPw1QzO58cwfZlJIOobKjiiRrXQ22ZlBWGcpo1NP2QkkuMNFSGdaWhwFAgYFCRHgJXwpBnsf85Psbo_oxKeyELSNcVwCH6_k2wIdQDro31nlYCt1BAySJ1Rai3Q65A61mBYk-lqjum/s394/Screenshot%202024-01-31%20at%2012.29.59.png" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="394" data-original-width="368" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi4AtPI0FJzPzQ4_I4Lh_nZFz2UtzoTcsrBL-ulFsCECS-L5Bkc3ujPw1QzO58cwfZlJIOobKjiiRrXQ22ZlBWGcpo1NP2QkkuMNFSGdaWhwFAgYFCRHgJXwpBnsf85Psbo_oxKeyELSNcVwCH6_k2wIdQDro31nlYCt1BAySJ1Rai3Q65A61mBYk-lqjum/s320/Screenshot%202024-01-31%20at%2012.29.59.png" width="299" /></a></div><p><span style="font-size: medium;">Bir yeni tezgâh...</span></p><p><span style="font-size: medium;">Okuduğum kitaplar hakkında notlar... Bazen okurken. Bazen okuduktan sonra. Hem hafıza hem de kafa toparlamak için ayrı bir yer olsun istedim. </span></p><p><span style="font-size: medium;"><a href="https://aysarayi.com/" target="_blank">Ay sarayı...</a> Sizi de beklerim.</span></p>yenalhttp://www.blogger.com/profile/17471442425306956465noreply@blogger.com4tag:blogger.com,1999:blog-4764822031713336418.post-84150852260430522562024-01-30T14:22:00.004+03:002024-01-30T14:24:01.916+03:00muhsin bey ve bay hirayama<p><span style="font-size: medium;"> </span></p><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span face="Arial, sans-serif" style="font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"></span></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgqZm0a6j4VJ6xdM4KDevffQP_In-PMpkerj7-9xFsI2LnwHnJQti-js1ReJCqNNT2wLFlYgo3Xj6wXOV_kBGYSbWXXdy6abAYDEd6GHzqjA5Kj4qGLEjJq6scH3BgaG77jf_9N7OfiCg9dVL-Mk_SkPBpNb3uHhxP7sWFg3r-7OykckEq0uga62Sz6lwcO/s2560/perfect-days-wim-wenders-scaled-6511489bd669d.jpeg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="1920" data-original-width="2560" height="300" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgqZm0a6j4VJ6xdM4KDevffQP_In-PMpkerj7-9xFsI2LnwHnJQti-js1ReJCqNNT2wLFlYgo3Xj6wXOV_kBGYSbWXXdy6abAYDEd6GHzqjA5Kj4qGLEjJq6scH3BgaG77jf_9N7OfiCg9dVL-Mk_SkPBpNb3uHhxP7sWFg3r-7OykckEq0uga62Sz6lwcO/w400-h300/perfect-days-wim-wenders-scaled-6511489bd669d.jpeg" width="400" /></a></div><span style="font-size: medium;"><span>Mükemmel Günler... İzledikten beri, bu film kafamda dönüp duruyor. </span><span>Nicedir üstünde düşündüğüm konular, bir güzel akıl tarafından beyazperdeye yansıtılmış gibi. </span></span><p></p><p><span face="Arial, sans-serif" style="font-size: medium; white-space-collapse: preserve;">Wim Wender’i çok seviyorum. En sevdiğim yönetmendir de diyebilirim. Ne çekse görmek, izlemek isterim; kabulümdür ama burada kabullerin ötesine de geçmiş. Sanki benim zihnimin içinde dolaşmış (Tabii daha akla yakın önerme, benim onun zihninden öteden beri etkilenmiş olmam ama biz yine de ilk seçenek yaşanmış gibi davranalım). </span></p><p><span face="Arial, sans-serif" style="font-size: medium; white-space-collapse: preserve;">Wenders’in sakin, sade yaşamını anlattığı Bay Hirayama; bir rutin kahramını. Günleri ne az ne fazla. Olması gerektiği gibi. Dolu. Tam. </span></p><p><span face="Arial, sans-serif" style="font-size: medium; white-space-collapse: preserve;">Bu hafta Gazete Duvar’da bu film üzerine uzun uzun <a href="https://www.gazeteduvar.com.tr/bay-hirayamanin-mukemmel-hayati-makale-1664923" target="_blank">yazdım</a> ama buraya da şu notu düşeyim… Hirayama’da biraz Muhsin Bey var. O duygu var… Ama harika aktör Koji Yakusho’da da biraz Şener Şen’lik var. Filmi izleyenler, izleyecek olanlar son sahneyi hatrına getirsin ya da o sahneye dikkat etsin. Hirayama’nın içinden bir Muhsin Bey çıkıyor…</span></p><p><span face="Arial, sans-serif" style="font-size: medium; white-space-collapse: preserve;">Bu filmi daha konuşuruz…</span></p>yenalhttp://www.blogger.com/profile/17471442425306956465noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4764822031713336418.post-5611815494666289112024-01-23T14:21:00.003+03:002024-01-23T14:33:02.756+03:00dinlerken <p><span style="font-size: medium;"><span style="font-family: "Helvetica Neue";">Hollandaca’da okuduğumu anlayabiliyorum ama konuşması biraz zor. Çarşıda pazarda işimi görüyorum, Dino’nun arkadaşlarıyla falan anlaşıyoruz ama ötesi insanı yıpratıyor. Şimdi bir ofiste çalıştığımdan, ofistekilere de benle olabildiğince Hollandaca konuşun dediğimden, biraz daha</span><span class="Apple-converted-space" style="font-family: "Helvetica Neue";"> </span><span style="font-family: "Helvetica Neue";">gayret sarf ediyorum. Yine de zor.</span><span class="Apple-converted-space" style="font-family: "Helvetica Neue";"> </span></span></p><p class="p1" style="font-family: "Helvetica Neue"; font-feature-settings: normal; font-kerning: auto; font-optical-sizing: auto; font-stretch: normal; font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; font-variation-settings: normal; line-height: normal; margin: 0px; min-height: 12px;"><span style="font-size: medium;"><br /></span></p><p class="p2" style="font-family: "Helvetica Neue"; font-feature-settings: normal; font-kerning: auto; font-optical-sizing: auto; font-stretch: normal; font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; font-variation-settings: normal; line-height: normal; margin: 0px;"><span style="font-size: medium;">Çevremdekilerin hepsi okumuş yazmış insanlar. Kelimenin tam anlamıyla öyleler. Yazarlar, gazeteciler, çevirmenler… Konuşuyorlar, dinliyorum. Konuşmaktansa dinliyorum. Yalnız bugünlerde şunu fark ettim. Bazı insanları anlaması çok kolay. Çok düzgün, kurallı ve tane tane konuşuyorlar. Bazılarıysa hakikaten zorluyor. Çok ağızlarının içindeler, kuralsızlar, gelişigüzeller. Yazar çizer olsalar da… Konuşurken cümlelerin ne başı var ne sonu…</span></p><p class="p1" style="font-family: "Helvetica Neue"; font-feature-settings: normal; font-kerning: auto; font-optical-sizing: auto; font-stretch: normal; font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; font-variation-settings: normal; line-height: normal; margin: 0px; min-height: 12px;"><span style="font-size: medium;"><br /></span></p><p class="p2" style="font-family: "Helvetica Neue"; font-feature-settings: normal; font-kerning: auto; font-optical-sizing: auto; font-stretch: normal; font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; font-variation-settings: normal; line-height: normal; margin: 0px;"><span style="font-size: medium;">Sanırım ben de bu ikinci gruba dahilim. Türkçe konuşurken de…</span></p>yenalhttp://www.blogger.com/profile/17471442425306956465noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-4764822031713336418.post-7984544826036116982024-01-18T12:40:00.001+03:002024-01-18T12:41:33.090+03:00ruhlar, kendine benzeyen ruhları gördüğünde...<p><span style="font-size: medium;"><span face="Arial, sans-serif" style="white-space-collapse: preserve;">Yaşlı bir adamı dinliyorum. </span></span></p><span id="docs-internal-guid-e03b1089-7fff-3d7a-283e-51ee55d4f31f"><span style="font-size: medium;"><br /></span><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span face="Arial, sans-serif" style="font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><span style="font-size: medium;">Birkaç basamak merdiveni güç bela ama vakarla tırmandı ve şimdi çevresindeki kalabalığa elindeki mektubu okuyor. İçinde bulunduğumuz küçük salonu sarmalayan, güçlü ve tok bir sesi var. Kendini dinletmeye alışmış bir adamın emin sesi. </span></span></p><span style="font-size: medium;"><br /></span><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span face="Arial, sans-serif" style="font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><span style="font-size: medium;">İlk defa gördüğüm, şu an dinlerken adını dahi bilmediğim bu adamda ne var? Neden kendimi ona yakın hissediyorum? Neden bu adamı yıllardır tanıyor gibiyim? Esprilerine neden sanki detaylara zaten hâkimmişim gibi benimseyerek gülüyorum?</span></span></p><span style="font-size: medium;"><br /></span><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span face="Arial, sans-serif" style="font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><span style="font-size: medium;">Bazen oluyor. Böyle oluyor. Neden oluyor?</span></span></p><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span style="font-size: medium;"><span face="Arial, sans-serif" style="font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><br /></span><span face="Arial, sans-serif" style="font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;">Ruhlar, kendilerine benzer ruhları görünce parlıyor. Bir edebiyat dinletisinde elindeki mektubu okuyan adamı, başkalarını değil onu, zaten tanıdığınızı birdenbire anlıyorsunuz. Ya sokakta yanından geçip gidiverirken size hafifçe selam veren o kadın? Bankta oturmuş kitap okuyan ve sigara içen, sadece sırtını gördüğünüz o genç kız? (Başka bir evrende siz de tam o saatte, o bankta oturur, o sigarayı içer, o kitabı okurdunuz; kitabın ne olduğunu bile az çok bilir gibisiniz.) Restoranda birdenbire bir yerlerden bir defter çıkarıp notlar alan genç adamı da tanıyorsunuz. İkide bir ciddiyetle gözlüğünü düzelten çocuğu da…</span></span></p><span style="font-size: medium;"><br /></span><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span face="Arial, sans-serif" style="font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><span style="font-size: medium;">Bazen birbirimizi tanıyoruz. Anlıyoruz tanıdığımızı. Karşılaştığımızda… Dikkatle baktığımızda…</span></span></p><span style="font-size: medium;"><br /></span><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span face="Arial, sans-serif" style="font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><span style="font-size: medium;">Yaşlı adam merdivenden inerken yanına gidip her günkü muhabbetimize başlamamak için kendimi zor tutuyorum. </span></span></p><br /></span>yenalhttp://www.blogger.com/profile/17471442425306956465noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-4764822031713336418.post-30899053656546294242024-01-17T12:57:00.005+03:002024-01-17T12:58:39.877+03:00Yeni radyocu, yetenek denen bıçak, duramayan erkekler ve yazı dükkânları...<p><span face="Arial, sans-serif" style="font-size: medium;"></span></p><table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><tbody><tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiADKTdjUd61R_k4NpAhsvpUk1P7uwfdycKkf44XxM6_xl8KHgUw4JOxC_rlXy4MrEQekLnliyhmKZtgcUjD9L8wObLLuB1LP9FJ8TQswqvmStn9PhGjV6bwz6KPzWiaGJxoUe3lQN4DrYz8Q-32xr1yzBgzaxrkqd4F-H74BkJZOmhDplVaKgJiiLFKzIM/s1266/Screenshot%202024-01-17%20at%2010.55.02.png" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" data-original-height="1266" data-original-width="1000" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiADKTdjUd61R_k4NpAhsvpUk1P7uwfdycKkf44XxM6_xl8KHgUw4JOxC_rlXy4MrEQekLnliyhmKZtgcUjD9L8wObLLuB1LP9FJ8TQswqvmStn9PhGjV6bwz6KPzWiaGJxoUe3lQN4DrYz8Q-32xr1yzBgzaxrkqd4F-H74BkJZOmhDplVaKgJiiLFKzIM/w316-h400/Screenshot%202024-01-17%20at%2010.55.02.png" width="316" /></a></td></tr><tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"></td></tr></tbody></table><span face="Arial, sans-serif" style="font-size: medium; white-space-collapse: preserve;"><b>1.</b></span><p></p><p><span face="Arial, sans-serif" style="font-size: medium; white-space-collapse: preserve;">Ofisimin bulunduğu mahalleye bir radyocu açılıyor... "Yakında" diyorlar.</span></p><p><span face="Arial, sans-serif" style="font-size: medium; white-space-collapse: preserve;">Bir radyo dükkânı. Podcastçı... "Mahallenin sakinlerine, işletmecilere, şakacılara, belalara, ünlülere, sıradanlara ve kaçıklara" yolda olduklarını ilan etmişler. </span></p><p><span face="Arial, sans-serif" style="font-size: medium; white-space-collapse: preserve;">Gelsinler. Dünyaya bir radyo dükkânı daha açılsın. </span></p><p><span face="Arial, sans-serif" style="font-size: medium; white-space-collapse: preserve;"><b><br /></b></span></p><p><span face="Arial, sans-serif" style="font-size: medium; white-space-collapse: preserve;"><b>2.</b></span></p><p><span face="Arial, sans-serif" style="white-space-collapse: preserve;"><span style="font-size: medium;">Attila İlhan’ın Şişli’den Taksim’e, aynı rota üzerinde, her gün yürüdüğünü okumuştum da (duymuş muydum yoksa) işin sırrı buymuş gibi gelmişti. Sır falan yok tabii, yetenek meselesi ama yeteneği de hiç durmadan bilemek gerekiyor. </span></span></p><span id="docs-internal-guid-3315f467-7fff-cca2-6e00-ca364baef26a" style="font-size: medium;"><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span face="Arial, sans-serif" style="font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><span>Tutsan kendi elini kesecek bir bıçak kadar keskinleşmeli yetenek. </span></span></p><span><br /></span><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span face="Arial, sans-serif" style="font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><span><b><br /></b></span></span></p><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span face="Arial, sans-serif" style="font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><span><b>3.</b></span></span></p><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span face="Arial, sans-serif" style="font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><span><br /></span></span></p><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><br /></p><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span face="Arial, sans-serif" style="white-space-collapse: preserve;">Fotoğraf bakarken gözlerimi yakıyor...</span></p><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span face="Arial, sans-serif" style="font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><span><br /></span></span></p><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span face="Arial, sans-serif" style="font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><span>Ellerini bir yere koyamayan bir erkek duruşu var. Koltuk altlarına önce dürülü bir gazete sıkıştırılmış; sonra gazete çekilmiş de koltuklar yerinde kalmış gibi. Fazla erkek bir duruş. Fazla erkek de değil, alfa bir erkek olmaya öykünüyormuş gibi bir duruş. Bir şey olunduğu da yok tabii...</span></span></p><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span face="Arial, sans-serif" style="font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><span><br /></span></span></p><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span face="Arial, sans-serif" style="font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><span>İnsanlar altmışlı yıllarda mesele böyle durmuyorlar. </span></span></p><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span face="Arial, sans-serif" style="font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><span><br /></span></span></p><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span face="Arial, sans-serif" style="font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><span><br /></span></span></p><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><b style="font-family: Arial, sans-serif; white-space-collapse: preserve;">4. </b></p><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span face="Arial, sans-serif" style="font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><span><br /></span></span></p><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span face="Arial, sans-serif" style="font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><span>Radyocu dükkânları demişken... Yazıcı dükkânları da açılsın. Bir tanesini de ben açayım. Oturup gelip geçeni seyrederek yazayım. Gelip geçen de beni seyredebilir. Hiç fena bir alışveriş değil bence. </span></span></p></span>yenalhttp://www.blogger.com/profile/17471442425306956465noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4764822031713336418.post-57284630604050596992024-01-16T12:40:00.002+03:002024-01-16T15:29:41.091+03:00yeni oryantalistler, milyon taşı ve bir kepenk<p><span style="font-size: medium;"> </span></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj0x7XB7MF0ovY-rOilmvhCDViLnQwk-NytsOngzKPtWu5v1lohM5QGqCO6d9JCHLH1z7owErkjkEYWovh9tVt1giCxR-7GaxppDBL-uVqtBLNToO69EDGgo4v8Zn-MuTshnpeClkqRk8IuSNGHXknWVEYvIbgeiErmfu8Pe-qrS4eY14lhkMmOtlXwomwk/s1116/Screenshot%202024-01-16%20at%2010.35.03.png" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><span style="font-size: medium;"><img border="0" data-original-height="1116" data-original-width="996" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj0x7XB7MF0ovY-rOilmvhCDViLnQwk-NytsOngzKPtWu5v1lohM5QGqCO6d9JCHLH1z7owErkjkEYWovh9tVt1giCxR-7GaxppDBL-uVqtBLNToO69EDGgo4v8Zn-MuTshnpeClkqRk8IuSNGHXknWVEYvIbgeiErmfu8Pe-qrS4eY14lhkMmOtlXwomwk/w358-h400/Screenshot%202024-01-16%20at%2010.35.03.png" width="358" /></span></a></div><span style="font-size: medium;"><br /></span><span id="docs-internal-guid-e5039c53-7fff-ffec-b40e-7b8de6b6500b"><span style="font-size: medium;"><br /></span><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span face="Arial, sans-serif" style="font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><b><span style="font-size: medium;">1.</span></b></span></p><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span face="Arial, sans-serif" style="font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><span style="font-size: medium;"><br /></span></span></p><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span face="Arial, sans-serif" style="font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><span style="font-size: medium;">Sultanahmet’te o kadar az Batılı turist var ki… Her gittiğimde daha da az görüyorum. Bu hızla azalırlarsa, yakında bir gün, 150 yıl evvel olduğu gibi, İstanbul’a tek tük gelen Batılılar, oryantalist seyahatnameler ve romanlar yazacak. Büyülenip İstanbul’da kalan birkaç kişinin adını da semtlere vereceğiz. </span></span></p><span style="font-size: medium;"><br /><br /></span><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span face="Arial, sans-serif" style="font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><span style="font-size: medium;"><br /></span></span></p><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span face="Arial, sans-serif" style="font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><b><span style="font-size: medium;">2.</span></b></span></p><span style="font-size: medium;"><br /></span><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span face="Arial, sans-serif" style="font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><span style="font-size: medium;">Türk turist de pek yok. Sultanahmet’i, Çemberlitaş’ı birkaç gün boyunca yukarı aşağı yürüyüp durdum, bizim milletten pek kimse göremedim. Daha birkaç yıl evveline kadar, buralar da, İstanbul’un her yeri gibi evvela yerel halkın gezme alanıydı. Üniversite ve lise öğrencileri, hem birbirlerine hem gördüklerine hayran sarmaş dolaş sevgililer, civar şehirlerden gelenler, aylaklar… Hayır, hiçbiri yok. Hepsi çekip gitmiş gibi. İranlı, Arap, Rus, Japon ve çoğunluğu İspanyol tek tük Batılı turistin arasında tek bir Türkçe muhabbete şahit oldum. Bir baba, “Peygamber efendimizden bile evvel inşa edilmiş” diyerek, sekiz on yaşlarındaki oğluna Ayasofya’yı gösteriyordu. Bir an için durdular; herkesten her şeyden eski görünen Ayasofya’yı, bir tür huşuyla seyrettiler. </span></span></p><span style="font-size: medium;"><br /><br /></span><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span face="Arial, sans-serif" style="font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><b><span style="font-size: medium;">3. </span></b></span></p><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span face="Arial, sans-serif" style="font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><span style="font-size: medium;"><br /></span></span></p><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"></p><table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><tbody><tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj_9weNVsISXg_WMfrD4rjmDog9mQa3mxmz6GBbIR1cFlO92DP_HrRjQyCU4Sfi5JayuGHcYHk7sJTR7uRdZp10qubucNaC8nOJzIBroUYIo1Qq6ZZB_KKw-0JaIrmEEmiNfVn6e9BAHphm86jBUij93n_btUObLY-wjnqO5Dpv978HPOTx7IrokuAgbBMx/s1240/Screenshot%202024-01-16%20at%2010.35.24.png" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><span style="font-size: medium;"><img border="0" data-original-height="1240" data-original-width="976" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj_9weNVsISXg_WMfrD4rjmDog9mQa3mxmz6GBbIR1cFlO92DP_HrRjQyCU4Sfi5JayuGHcYHk7sJTR7uRdZp10qubucNaC8nOJzIBroUYIo1Qq6ZZB_KKw-0JaIrmEEmiNfVn6e9BAHphm86jBUij93n_btUObLY-wjnqO5Dpv978HPOTx7IrokuAgbBMx/w315-h400/Screenshot%202024-01-16%20at%2010.35.24.png" width="315" /></span></a></td></tr><tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"></td></tr></tbody></table><span face="Arial, sans-serif" style="white-space-collapse: preserve;"><span style="font-size: medium;">Oralara ne zaman gitsem gözlerim Milyon Taşı’nı arar. Dünyanın orta yerinde bin küsur yıldır duran bu taşı görünce, hem içimdeki hem etrafımdaki akışın sakinleştiğini hissederim. Taşın olduğu alan bir süredir tadilatta. Yine öyleydi. Bu biçimsiz, eğri büğrü, inşaat artığına benzeyen taşın Milyon Taşı olduğunu söyleyen hiçbir tabela da yoktu ortada. İnsanlar onun yanından habersizce geçip gidiyordu. </span></span><p></p><span style="font-size: medium;"><br /></span><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span face="Arial, sans-serif" style="font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><span style="font-size: medium;"><br /></span></span></p><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span face="Arial, sans-serif" style="font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><b><span style="font-size: medium;">4.</span></b></span></p><span style="font-size: medium;"><br /></span><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span face="Arial, sans-serif" style="font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><span style="font-size: medium;">Bir tatsızlık var. Tüm memlekette var. Her yere sinmiş. Sultanahmet Meydanı’na da… Mutsuzluk, neşesizlik, hedefsizlik, hürmetsizlik... Hepsi birden belki. Tam adını koyamıyordum. Ta ki Ayasofya’ya yapılan kepenkli girişi görünceye kadar. Geçici olduğu söyleniyor ama bende kalan hissin karşılığı da o. Ayasofya’ya kepenk takılması gibi bir his… O kadar yanlış ki artık tarif edilemiyor.</span></span></p><br /></span>yenalhttp://www.blogger.com/profile/17471442425306956465noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-4764822031713336418.post-44418171175823744732024-01-06T18:38:00.002+03:002024-01-06T21:24:07.351+03:00iki kere sarılmak <p></p><table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><tbody><tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjUwKviQHif15a4qkCKAIpyPNO-IDj3EB4EITThglR40vvTM7IY44qF5C2EMBnTm4bGific2XUsuPdMHUf0y_uy-1zu9jQBnm5OWWXs60R7A-mzXREgBQnl0K8BFo-oYAySWCVTDO5wvvkhti12jCdGWGBMF8b4kWbzN1J-9Dmro2a6tcoqffPtxkBxUKh_/s2560/past-licves.jpeg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" data-original-height="1280" data-original-width="2560" height="200" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjUwKviQHif15a4qkCKAIpyPNO-IDj3EB4EITThglR40vvTM7IY44qF5C2EMBnTm4bGific2XUsuPdMHUf0y_uy-1zu9jQBnm5OWWXs60R7A-mzXREgBQnl0K8BFo-oYAySWCVTDO5wvvkhti12jCdGWGBMF8b4kWbzN1J-9Dmro2a6tcoqffPtxkBxUKh_/w400-h200/past-licves.jpeg" width="400" /></a></td></tr><tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"></td></tr></tbody></table><span style="font-size: large;">Past Lives'ı sevmek için çok neden bulabilirsiniz. İncelikli, zarif bir film. Yönetmen Celine Song, herkese dokunacak bir konuyu, pamuklara sararak incelemiş. </span><p></p><p><span style="font-size: large;">Benim onu sevmek için bir değil, iki nedenim var. Birincisi, meselesini kadınca anlatması. Erkeklerin kelimelere boğduğu yerde, kadınlar sakince işaret ediyor. Gerçek hayatta bu zaten -genelde- böyle. Sinemada da.</span></p><p><span style="font-size: large;">İkinci nedenim de yönetmenin, tek bir anın hatırına, filminin biçimini bozmaya cüret etmesi. Erkek ve kadın karakterler bir heykelin önünde buluştuğunda, yönetmen, izleyicileri bir saniyeliğine, yıllar öncesine, bir başka heykele götürüyor. Karakterlerin çocukken önünde oynadığı heykele. Bu biraz da şiir.</span></p><p><span style="font-size: large;">Aynı buluşmaya dair bir küçük not: Birbirlerini yıllar sonra yeniden gördüklerinde kadın, erkeğe sarılıyor. Sonra ayrılıp bir daha sarılıyor. Hiçbir erkek yönetmenin bu doğallığı akıl edemeyeceğine eminim. Past Lives'ın farkı bu inceliklerde.</span></p>yenalhttp://www.blogger.com/profile/17471442425306956465noreply@blogger.com8tag:blogger.com,1999:blog-4764822031713336418.post-54360688237515245802023-11-23T18:57:00.006+03:002023-11-23T18:57:54.114+03:00dizilerdeki holding patronları ne iş yapıyor?<p><span style="font-size: medium;">Bu yazı 19 Kasım Pazar günü Gazete Duvar'da <a href="https://www.gazeteduvar.com.tr/dizilerdeki-holding-patronlari-ne-is-yapiyor-makale-1647822" target="_blank">yayımlandı</a>.</span></p><span id="docs-internal-guid-9c57e88d-7fff-ad79-9157-26e63a5fdaee"><span style="font-size: medium;"><br /></span><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span style="font-family: Arial, sans-serif; font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><span style="font-size: medium;">1.</span></span></p><span style="font-size: medium;"><br /></span><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span style="font-family: Arial, sans-serif; font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><span style="font-size: medium;">Bir anket yaptığınızı düşünün. İnsanlara neyle uğraştıklarını soruyorsunuz. </span></span></p><span style="font-size: medium;"><br /></span><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span style="font-size: medium;"><span style="font-family: Arial, sans-serif; font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;">“Merhabalar, işinizi öğrenebilir miyim?” </span><span style="font-family: Arial, sans-serif; font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><br /></span><span style="font-family: Arial, sans-serif; font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;">“Fenomenim ben.” </span></span></p><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span style="font-size: medium;"><span style="font-family: Arial, sans-serif; font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;">“Tamam fenomensiniz, benim de sizden haberim var ama işiniz nedir?”</span><span style="font-family: Arial, sans-serif; font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><br /></span><span style="font-family: Arial, sans-serif; font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;">“İşim bu zaten, fenomenim ben.”</span></span></p><span style="font-size: medium;"><br /></span><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span style="font-family: Arial, sans-serif; font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><span style="font-size: medium;">Süpermen gibi bir şey. Fenomen. Sosyal medya jargonunda “feno”. Ayrıca bir mesleğe de sahip olabilir ama esasen varlığı yeter. Kendi başına bir olay. Ne yaptığının, ne ürettiğinin ötesinde aramızda “varlığıyla” bulunuyor. İşi bu: Var olmak. Ferhan Şensoy’un “Boşgezen ve Kalfası”nda “Yürürüm hayatı var olmaktır işim / Var olmak ağır iş başka iş istemem” dediğini hatırlayın. Şensoy haklı, var olmaktan öte iş mi var? </span></span></p><span style="font-size: medium;"><br /></span><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span style="font-family: Arial, sans-serif; font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><span style="font-size: medium;">Ama bugünün dünyasında işler biraz değişik. Var olmanın işten öte bir “business” sayılabildiği sulardayız. Şensoy’un “Boşgezen”i, bütün gün elleri cebinde yürümeyi, bir yokuşu elleri cebinde neşeli bir ıslık çala çala inmeyi, arada karnı acıkınca ve yatacak yer gerekince bir iki numara çevirmeyi “iş”ten sayarken, çağdaşımız fenomen, varlığıyla bir business kuruyor, aramızda bulunmayı nakite çeviriyor. </span></span></p><span style="font-size: medium;"><br /></span><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span style="font-family: Arial, sans-serif; font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><span style="font-size: medium;">İlginç bir ilişki. Varlığın üne, ünün varlığa çevrildiği sonsuz bir döngü. Sosyal medyada ayna içinde ayna. “Bu kadar ayna yalan söylüyor olamaz” diyen sıradan insanın fenomene beslediği hürmet, duyduğu güven ve bu güvenin enerjisiyle dönen çarklar… “Business” işte bu. Toplanan paralar, kurulan şirketler, varlıktan türeyen bir sektör. </span></span></p><span style="font-size: medium;"><br /></span><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span style="font-family: Arial, sans-serif; font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><span style="font-size: medium;">Ama bu işin, bu işi üreten mesleğin adı ne? Anketör olarak meslek hanesine elbette “fenomen” yazamazsınız; ya ne yazacaksınız? Ne eyliyor bu karşınızdaki insan? Her şey olabilir, hiçbir şey de olmayabilir. Bir tahsili olabilir ama olmayabilir de. Nedir? Öğretmen midir, doktor mudur, aşçı mıdır, tornacı mıdır, kaptan mıdır, mühendis midir? Nedir? Var olmanın dışında, bir şekilde insanların zihinlerine ve gönüllerine girmenin dışında ne yapıyor sahiden?</span></span></p><span style="font-size: medium;"><br /></span><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span style="font-family: Arial, sans-serif; font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><span style="font-size: medium;">Nedir onun mesleği?</span></span></p><span style="font-size: medium;"><br /></span><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span style="font-family: Arial, sans-serif; font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><span style="font-size: medium;">2. </span></span></p><span style="font-size: medium;"><br /></span><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span style="font-family: Arial, sans-serif; font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><span style="font-size: medium;">Gazetecilikteki ilk yıllarımın en güzel anılarında Çetin Altan var. Ben daha yirmilerinin başındaki tıfıl muhabir, yetmişini çoktan devirmiş büyük yazar, gazeteci ve hayat insanı Çetin Altan’a soru soruyor, cevap alıyor… Ne büyük onur, ne büyük şeref… Hiçbir soruyu geri çevirmez, uzun uzun anlatırdı. Onunla bir röportaj yapmadım ama hazırladığım haberler gereği üç dört defa böyle konuştum Altan’la. Her defasında konu aynı yere geldi: Mesleksiz toplum. </span></span></p><span style="font-size: medium;"><br /></span><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span style="font-family: Arial, sans-serif; font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><span style="font-size: medium;">“Enseyi karartmayın” gibi, “mesleksiz toplum” da Çetin Altan’ın sık başvurduğu bir ifadeydi. Mesleksizlik, bizim toplumu anlamaya giden yoldu, anahtardı. Altan Türkiye’yi, çalışsa da bir mesleği olmayan insanların topluluğu olarak görürdü. O zamanlar yeterince anlamazdım ama bu görüşünde son derece haklıydı. Meslek, dünyanın her tarafında aracısız icra edebileceğiniz, bunun için ister üniversitede ister bir ustanın dizinin dibinde uygun bir formasyon edindiğiniz bir yetenek setidir. Berberlik, doktorluk, şoförlük (ehliyet sahibi olmak değil), mühendislik, aşçılık birer meslektir. Bugün meslek sandığımız birçok şey ise “yapılabilecek” işlerdir. Ama her yerde de yapılamayacak işler. </span></span></p><span style="font-size: medium;"><br /></span><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span style="font-family: Arial, sans-serif; font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><span style="font-size: medium;">Bir şey daha var. Biraz tatsız bir şey. Çetin Altan, Türklerin öteden beri mesleksiz bir toplum olduğunu söylemekle kalmıyor, insanların bir meslek sahibi olmadan kısa yoldan yükselmeye, para kazanmaya git gide daha fazla özendiğini de dile getiriyordu. </span></span></p><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span style="font-size: medium;"><span style="font-family: Arial, sans-serif; font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><br /></span><span style="font-family: Arial, sans-serif; font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;">En güzel örnekleri hep gözümüzün önünde: Influencer’lık, fenomenlik, sosyal medyacılık, tanıtımcılık… Bu yollar herkese değilse de kimilerine para kazandırıyor. Para kazananları gitgide daha çok görüyoruz, sistem kazanmayanları önümüze çıkarmıyor zaten. Bu yüzden bu yola giren herkes kazanıyor, gezip tozuyor, yiyip içiyor gibi görünüyor gözümüze… Ama ne yapıyorlar? Yani gezip tozmadıklarında? “Değirmenin suyu nereden geliyor” diye sormuyorum, yanlış anlamayın. Belli ki su geliyor, değirmenin çarkı dönüyor… Ama değirmenci tam olarak kim, buğday nerede, üretim nerede? Bu işin adı ne?</span></span></p><span style="font-size: medium;"><br /></span><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span style="font-family: Arial, sans-serif; font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><span style="font-size: medium;">Yine sosyal medyada parlayan bir komedyen (Nalet Bebe), bir parodisinde ne iş yaptığı bilinmeyen bir ofisi anlatmıştı. Büyük masa, kopkoyu bir dekor, gıcır mobilyalar ama burada ne yapılıyor? Kimsenin bir fikri yok. Birtakım telefonlar ediliyor, birtakım işler bağlanıyor işte, bu…</span></span></p><span style="font-size: medium;"><br /></span><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span style="font-family: Arial, sans-serif; font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><span style="font-size: medium;">Yerli dizilerde, dev prodüksiyonlarda bu işler farklı mı? Herhangi bir dizi, herhangi bir bölüm… Patron bir hışımla, holdingden içeri girer; keyifsizdir; hızla ayağa kalkan sekreterine “bana telefon bağlamayın” der. “Tamam bağlamayalım da size ne telefon gelecek ki” diyemez sekreter. Ne iş yapıyordur o holding? Tekstil mi, maden mi, enerji mi? Ne? Holding işte, birtakım önemli işler, orası belli. Holding diyince akan sular durur zaten. Peki bu işi kim yapıyor? Patron mu? Bu kadar aşk telaşına düşmüşken, ailede bunca karmaşa varken mi? Nasıl yürüyor bu holding? Patron çok durmaz makamında zaten, bir aşk düğümünü çözmek için arabasına atlayıp uzaklaşır. Gerçi bizim dizilerde savcılar, hatta işi hastanede durmak olan doktorlar bile mesleklerini icra edecekleri yerde dışarılarda fink atar ya, senaryo deyip geçelim… Aşk dururken, entrika dururken kim uğraşacak işle güçle? </span></span></p><span style="font-size: medium;"><br /><br /></span><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span style="font-family: Arial, sans-serif; font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><span style="font-size: medium;">3.</span></span></p><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span style="font-size: medium;"><span style="font-family: Arial, sans-serif; font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><br /></span><span style="font-family: Arial, sans-serif; font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;">Kim uğraşacak işle güçle sahiden? </span></span></p><span style="font-size: medium;"><br /></span><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span style="font-family: Arial, sans-serif; font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><span style="font-size: medium;">En zenginlerimiz uğraşır mı mesela? En zenginlerimizin mesleği var mı evvela? Örneğin, bugünkü toplumun zirveye çıkan en kestirme yolu, mevcut siyasi iktidarın, iktidarını üzerine inşa ettiği inşaatçılığın taşıyıcıları müteahhitler bir meslek sahibi midir? </span></span></p><span style="font-size: medium;"><br /></span><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span style="font-family: Arial, sans-serif; font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><span style="font-size: medium;">Müteahhit, taahhüt eden demektir. Söz veren. Bir işi belli bir zamanda belli bir şekilde bitireceğini söyleyen yani… Bu kadar. Zenginliğin zirvesi belki ama mesleksizliğin de zirvesi… Sistemin kendisi bu. Mesleksizlik. </span></span></p><span style="font-size: medium;"><br /></span><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span style="font-size: medium;"><span style="font-family: Arial, sans-serif; font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;">Yani neden herkes müteahhit olamasın? Yarın müteahhitlik yapmanızın önünde nasıl bir engel var? Hele de devlet müteahhitliği… Sözgelimi bir köprü inşa edeceksiniz. Bunun için evvela kredi alıyorsunuz, paranız önden hazır. Sonra işi dağıtmaya başlıyorsunuz; oturup siz yapacak değilsiniz ya. Bir taşerona veriyorsunuz. Gerçi o da başka bir taşerona veriyor; silsile uzayıp gidiyor. Sorumluluk ve geribildirim zinciri böyle böyle yıpransa da “tamam” diyelim, en azından birileri yapıyor işi. Öyle oluyor böyle oluyor derken bir de bakmışsınız ki köprünüz hazır. Yalnız can sıkıcı bir tarafı var işin: Memlekette hayat zor, yüksek yerlerdeki dostlarınız kabul etmek istemese de bu ekonomiye güven olmaz… Ya bu köprü iş yapmazsa? Ne yani, memleketi bayındır kılmak size mi kaldı? Ne yapmalı? Bir çözümü var: Geçiş garantisi. Geçenler geçer, geçmeyenlerin parasını devlet size öder. O halde tamam… Bir küçücük pürüz daha: Bu kredilerin geri ödemesi ne olacak? Onu da bir şekilde hallediverin canım, kılıf mı yok size?</span><span style="font-family: Arial, sans-serif; font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><br /></span><span style="font-family: Arial, sans-serif; font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><br /></span><span style="font-family: Arial, sans-serif; font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;">Şimdi bir soru: Para sizin cebinizden çıkmadı, inşaatı siz yapmadınız, ticari riski siz üstlenmediniz ama arada çılgınlar gibi para kazandınız. Sizin mesleğiniz nedir? Ne yaptınız siz?</span><span style="font-family: Arial, sans-serif; font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><br /></span><span style="font-family: Arial, sans-serif; font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><br /></span><span style="font-family: Arial, sans-serif; font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;">Ne yaptınız? Birkaç defa uçağa bindiniz, Ankaralara gittiniz, insanlarla buluştunuz, yemekler yediniz, telefonlar ettiniz. Sizin mesleğiniz bu. </span></span></p><span style="font-size: medium;"><br /></span><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span style="font-size: medium;"><span style="font-family: Arial, sans-serif; font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;">4.</span><span style="font-family: Arial, sans-serif; font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"> </span><span style="font-family: Arial, sans-serif; font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><br /></span><span style="font-family: Arial, sans-serif; font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><br /></span><span style="font-family: Arial, sans-serif; font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;">Sizin mesleğiniz bu da sürekli gidip geldiğiniz Ankara’dakilerin mesleği farklı mı? Çetin Altan, siyaset eşrafını da mesleksiz yığınların içinde sayardı. Parlamentoya bir girenin, sanki orada doğmuşçasına bir daha çıkmak istememesi bundan… Hatta devletten geçinen bürokratları da sayardı Altan. Eh tabii, bakan değiştikçe bürokrat değişiyorsa, eğitimde sağlıkta kaderimizi tayin edecek kimseler geceyarısı kararnameleri ile bir anda sıfırlanıyor ya da zirveyi görüyorsa, bu insanların bir mesleği var diyebilir miyiz? Doldurulan bir makam meslek sayılır mı?</span><span style="font-family: Arial, sans-serif; font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><br /></span><span style="font-family: Arial, sans-serif; font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><br /></span><span style="font-family: Arial, sans-serif; font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;">Sayılmaz.</span></span></p><span style="font-size: medium;"><br /></span><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span style="font-family: Arial, sans-serif; font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><span style="font-size: medium;">Ama her geçen gün memleketten dışarıya çıkan, dışarıya çıkmayı düşünen, çıkmak için gün sayan, hatta çıkmak için okuyan insanların çoğu meslek sahibi. Doktorlar, mühendisler… İlla Batı’ya değil Doğu’ya gidenler de öyle. Riyad’da, Dubai’de, Doha’dakiler de. Sadece mühendis, doktor değil; berber, şoför ve aşçılar da gidiyor. Gidebiliyorlar, çünkü mesleklerini dışarıda da icra edebiliyorlar. </span></span></p><span style="font-size: medium;"><br /></span><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span style="font-size: medium;"><span style="font-family: Arial, sans-serif; font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;">İçeride kalanlarsa fenomenler. Yeni hayat böyle. Ama işin sonunu yine de Çetin Altan’la bağlayalım: </span><span style="font-family: Arial, sans-serif; font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><br /></span><span style="font-family: Arial, sans-serif; font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><br /></span><span style="font-family: Arial, sans-serif; font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;">Enseyi karartmayın. Karartmayalım.</span></span></p><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span style="font-family: Arial, sans-serif; font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><span style="font-size: medium;">.</span></span></p><br /></span>yenalhttp://www.blogger.com/profile/17471442425306956465noreply@blogger.com3tag:blogger.com,1999:blog-4764822031713336418.post-35819031755467400202023-11-16T18:20:00.005+03:002023-11-16T18:20:50.441+03:00evet, hepsini<p><span style="white-space-collapse: preserve;"><span style="font-family: inherit; font-size: medium;">Meksika çöllerindeki şairleri… Tatlı tesadüfleri. Ev içlerini. Bazen çok çileli olan yazma sürecini. Azalmayı… Sinemadan eve dönerken tenha sokaklarda gördüğüm sürprizli insanları. Takım elbiseli ve rasta saçlı aile babasını. Sıradanlığa izin vermeyen o Venezuelalı kadını. Bir gece yağmur altında diz üstü bilgisayarını açıp çalışan o dünyadışı kadını. Minik insanları. Bağ kurucularını, tesadüf avcılarını. Tüm büyülü gerçekçilik duraklarını. Birikerek ilerleyen hikâyeleri. Katmanları. Katları. “Bunu şimdi kim okusun” hikâyelerini. Elimizde ne kaldı ki demeyenleri. Yan masalardan gelenleri. Gelip masamıza oturanları… </span></span></p><p><span style="font-family: inherit; font-size: medium;">Evet, hepsini. Her zaman, hepsini...</span></p><div><span style="font-family: Arial, sans-serif; font-size: 10.5pt; white-space-collapse: preserve;"><br /></span></div>yenalhttp://www.blogger.com/profile/17471442425306956465noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4764822031713336418.post-33557880774364864072023-11-15T19:22:00.006+03:002023-11-15T19:22:58.492+03:00 cumhuriyet, nazım hikmet ve kaş-kalkan yolundaki tabela <p><span style="font-size: medium;"><table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><tbody><tr><td style="text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiNedWia-9nQq1rh6PrbMMUivsPdWVK8J8vzdXOarqjDoSB-mUe8VbZ79Rm6yFtEOwavWbUpJeWTS_mq1mE8tPBnlmOP6dxHMENhb4IW5X_4Ah1V7seJpG-OYSesGxNP5oaqzvcgCdUfFeAyCvrZ6HwZc7mnuMvnaFiiOpe8jaImI8u_jh_Nw270hb4nziS/s668/ekmaysvxiaafr94-e27l.jpeg" imageanchor="1" style="margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" data-original-height="405" data-original-width="668" height="243" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiNedWia-9nQq1rh6PrbMMUivsPdWVK8J8vzdXOarqjDoSB-mUe8VbZ79Rm6yFtEOwavWbUpJeWTS_mq1mE8tPBnlmOP6dxHMENhb4IW5X_4Ah1V7seJpG-OYSesGxNP5oaqzvcgCdUfFeAyCvrZ6HwZc7mnuMvnaFiiOpe8jaImI8u_jh_Nw270hb4nziS/w400-h243/ekmaysvxiaafr94-e27l.jpeg" width="400" /></a></td></tr><tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"></td></tr></tbody></table><br /> </span><b style="font-family: Arial, sans-serif; font-size: large; white-space-collapse: preserve;">29 Ekim 2023'te Gazete Duvar'da yayımlandı.</b></p><span id="docs-internal-guid-edb54f01-7fff-0033-f2d2-50a889366763"><span style="font-size: medium;"><br /></span><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span style="font-family: Arial, sans-serif; font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; font-weight: 700; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><span style="font-size: medium;">1.</span></span></p><span style="font-size: medium;"><br /></span><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span style="font-family: Arial, sans-serif; font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><span style="font-size: medium;">İlkokulda, ortaokulda, daha kalemi neredeyse ilk elimize aldığımızda, kompozisyon yazmamız için sorardı öğretmenimiz: </span></span></p><span style="font-size: medium;"><br /></span><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span style="font-family: Arial, sans-serif; font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><span style="font-size: medium;">Cumhuriyet nedir?</span></span></p><span style="font-size: medium;"><br /></span><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span style="font-family: Arial, sans-serif; font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><span style="font-size: medium;">Yazardık: Bir milletin kendi kendini yönetmesine cumhuriyet denir. Vatandaşların, kendini temsilcileri seçtiği düzene cumhuriyet denir. Kral yoktur, padişah yoktur, hakimiyet kayıtsız şartsız milletindir.</span></span></p><span style="font-size: medium;"><br /></span><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span style="font-family: Arial, sans-serif; font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><span style="font-size: medium;">Büyüdük tabii. Büyürken de gördük, öğrendik, yaşadık. Hakimiyetin milletin olmasını dönem dönem bazı kayıtlara ve şartlara bağlayanlar olduğunu gördük. Bununla bitmedi… Padişah yoksa da padişah gibi davranmak isteyenleri, buna izin verenleri, padişahsız yaşamayı öteden beri zul sayanları da gördük. Bitmedi… Dışarıdaki koca koca devletlerde kralın, imparatorun zaten hep resmin içinde kaldığını; memleketin, mülkün sahibi olarak hep kenarda, hep yedekte hep saygıyla tutulduğunu gördük… Gün gelir, lazım olur…</span></span></p><span style="font-size: medium;"><br /></span><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span style="font-size: medium;"><span style="font-family: Arial, sans-serif; font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;">Bunları gördükçe aklımız karıştı. Peki ya eşitlik? Hürlük? Kardeşlik?</span><span style="font-family: Arial, sans-serif; font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><br /><br /></span></span></p><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span style="font-family: Arial, sans-serif; font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><span style="font-size: medium;">Kompozisyon kâğıtlarında böyle değil gibiydi. </span></span></p><span style="font-size: medium;"><br /></span><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span style="font-family: Arial, sans-serif; font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; font-weight: 700; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><span style="font-size: medium;">2.</span></span></p><span style="font-size: medium;"><br /></span><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span style="font-family: Arial, sans-serif; font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><span style="font-size: medium;">Bugün bir anlığına, o kompozisyona hazırlanan okul çocuğunun yanına gidebilsem ona şunları söylemek isterdim. </span></span></p><span style="font-size: medium;"><br /></span><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span style="font-family: Arial, sans-serif; font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><span style="font-size: medium;">Cumhuriyet, her şeyden önce, eşitlik, hürlük ve kardeşliktir. Nazım Hikmet “yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür / ve bir orman gibi kardeşçesine / bu hasret bizim” diye boşa yazmamıştır. Cumhuriyet bir çerçevedir. Güzel ve işlevsel bir çerçevedir. İçindeki resmi siz koyarsınız. Sosyalist cumhuriyet, İslami cumhuriyet, demokratik cumhuriyet cumhuriyetler birliği, krallı cumhuriyet… Resim değişir. Niyete göre değişir.</span></span></p><span style="font-size: medium;"><br /></span><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span style="font-size: medium;"><span style="font-family: Arial, sans-serif; font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;">Ama sizin niyetiniz nedir? Nazım Hikmet’ten devam edersek.. </span><span style="font-family: Arial, sans-serif; font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><br /><br /></span></span></p><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span style="font-family: Arial, sans-serif; font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><span style="font-size: medium;">“Kapansın el kapıları bir daha açılmasın, </span></span></p><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span style="font-family: Arial, sans-serif; font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><span style="font-size: medium;">Yok edin insanın insana kulluğunu</span></span></p><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span style="font-family: Arial, sans-serif; font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><span style="font-size: medium;">Bu davet bizim…”</span></span></p><span style="font-size: medium;"><br /></span><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span style="font-family: Arial, sans-serif; font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><span style="font-size: medium;">Kompozisyon yazan o çocuğa şunu da derim: </span></span></p><span style="font-size: medium;"><br /></span><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span style="font-family: Arial, sans-serif; font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><span style="font-size: medium;">Düşün… Sizi bir saltanat, hem de altı yüzdür yönetiyorsa; kula kulluğa itiraz eden bir avuç insandan başkası yoksa, hele de üzerinde zincirsiz oturulacak memleket bir mendil parçası kadar kalmak üzereyse ve dünyanın tüm büyükleri elinde boyunduruk üstünüze geliyorsa… Tüm bunlara, evet tüm bunlara karşı, bitap düşmüş bir halkı örgütleyip, yokluklar içinde omuz omuza vererek kazanıp, ardından “Yarın Cumhuriyet’i ilan edeceğiz” diyebilmek kadar büyük ve güzel bir hikâyeyi yıllar geçse de, ne kadar okusan da bulamayacaksın… Mustafa Kemal ve arkadaşlarının hikâyesi, benzersiz ve soylu bir hikâyedir. Üstelik sadece askeri bir hikâye de değildir. Sonrasında da öğretmeniyle, hekimiyle, işçisi, köylüsü, sanatçısı mühendisiyle bir toplumu ayağa kaldırmanın hikâyesidir. </span></span></p><span style="font-size: medium;"><br /><br /></span><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span style="font-family: Arial, sans-serif; font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; font-weight: 700; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><span style="font-size: medium;">3.</span></span></p><span style="font-size: medium;"><br /><br /></span><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span style="font-size: medium;"><span style="font-family: Arial, sans-serif; font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;">Ayağa kalktık ama yetti mi? </span><span style="font-family: Arial, sans-serif; font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><br /></span><span style="font-family: Arial, sans-serif; font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><br /></span><span style="font-family: Arial, sans-serif; font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;">O kadar çok soru var ki… Bunların cevabını kompozisyon yazan çocuk nereden bilsin? Bu, bizim Cumhuriyet çerçevesinin içine hangi dönemde hangi resmi koyduğumuzla ilgili. Kadın erkek birbirine eşit mi? Kız çocukları okula gidebiliyor mu? Her yurttaş, hangi etnik kökenden gelirse gelsin kendini diğerine denk hissediyor mu, o denklik için gereken yapıldı mı? Her emekçi hakkını alabiliyor mu, alamadığında başkaları onun hakkını arıyor mu? Her yargı mensubu, “acaba” demeden karar verebiliyor mu? Sistem güçsüzün, düşmüşün, kaybolmuşun hakkını da savunuyor mu? Devlet bozulanı onarıyor mu, çürük yumurtayı ayırıyor mu? Artı bir bile olsa çoğunluk, azınlığa zulmediyor mu? Üniversiteler hür mü? Bilim hür mü? Basın hür mü? Her fikir her yerde söylenebiliyor mu? Şurada deminden beri andığım satırları yazan Nazım Hikmet’in bu ülkede bir mezarı var mı? </span><span style="font-family: Arial, sans-serif; font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><br /></span><span style="font-family: Arial, sans-serif; font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><br /></span><span style="font-family: Arial, sans-serif; font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;">Yok mu? </span></span></p><span style="font-size: medium;"><br /></span><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span style="font-family: Arial, sans-serif; font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><span style="font-size: medium;">Ama bunlar da Cumhuriyet’e dahildir. Hâkimiyet bizimse sorumluluk da bizimdir. </span></span></p><span style="font-size: medium;"><br /></span><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span style="font-family: Arial, sans-serif; font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; font-weight: 700; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><span style="font-size: medium;">4.</span></span></p><span style="font-size: medium;"><br /></span><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span style="font-family: Arial, sans-serif; font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><span style="font-size: medium;">Soru yine de baki… Nedir Cumhuriyet? </span></span></p><span style="font-size: medium;"><br /></span><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span style="font-family: Arial, sans-serif; font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><span style="font-size: medium;">Ne demişti Nazım: </span></span></p><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span style="font-family: Arial, sans-serif; font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><span style="font-size: medium;"> </span></span></p><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span style="font-family: Arial, sans-serif; font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><span style="font-size: medium;">“Bilekler kan içinde, dişler kenetli, ayaklar çıplak </span></span></p><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span style="font-family: Arial, sans-serif; font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><span style="font-size: medium;">Ve ipek bir halıya benzeyen toprak,</span></span></p><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span style="font-family: Arial, sans-serif; font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><span style="font-size: medium;">Bu cehennem, bu cennet bizim.”</span></span></p><span style="font-size: medium;"><br /></span><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span style="font-family: Arial, sans-serif; font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><span style="font-size: medium;">Cumhuriyet, bir hikâyedir aslında. Bu ülkeyi, bu toplumu kuran bizlerin hikâyesidir. Varlık, yokluk, emek, feda, cefa, kardeşlik, eşitlik hikâyeleri… Bu topraklardaki cennetin ve cehennemin hikâyeleri… O kompozisyonda şu aklımla bir tanesini anlatacak olsam, şunu anlatırdım:</span></span></p><span style="font-size: medium;"><br /></span><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span style="font-family: Arial, sans-serif; font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><span style="font-size: medium;">Kaputaş’taki tabelanın hikâyesini…</span></span></p><span style="font-size: medium;"><br /></span><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span style="font-family: Arial, sans-serif; font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><span style="font-size: medium;">Kaş’tan Kalkan’a uçurum uçurum giderken bir küçük nefes arası; göklerden bakınca turkuaz denizin yanına serili bir sarı mendil parçası. Türkiye sahillerinin en güzellerinden Kaputaş Plajı…</span></span></p><span style="font-size: medium;"><br /></span><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span style="font-family: Arial, sans-serif; font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><span style="font-size: medium;">Gitmeye de, derme çatma merdiveninden bin zahmet inmeye de, gün sonunda aynı basamakları yorgun argın çıkmaya da değer. Kaputaş sadece bir plaj değildir; bir deneyimdir. </span></span></p><span style="font-size: medium;"><br /></span><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span style="font-family: Arial, sans-serif; font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><span style="font-size: medium;">Ve daha fazlasıdır…</span></span></p><span style="font-size: medium;"><br /></span><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span style="font-family: Arial, sans-serif; font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><span style="font-size: medium;">Merdivenlere yaklaşmadan etrafınıza dikkatlice bakarsanız, Karayolları’nın orada bir kayaya iliştirdiği bir tabela görürsünüz. Tabelanın üzerinde süssüz, sade bir yazı: </span></span></p><span style="font-size: medium;"><br /></span><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span style="font-family: Arial, sans-serif; font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><span style="font-size: medium;">“Kaputaş mevkiinde bu yarmalar açılırken vukua gelen iş kazasında ölen işçilerimiz. Hasan Şahin (1945-17 Kasım 1962), Mahmut Erdoğan (1933 - 17 Kasım 1962), Mehmet Teker (1931- 17 Kasım 1962), Mehmet Karagül (1928 - 21 Mart 1963).” </span></span></p><span style="font-size: medium;"><br /></span><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span style="font-family: Arial, sans-serif; font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><span style="font-size: medium;">Anlarsınız. Oralara ulaşmak bile bunca zorken, bir de yol yapmak… Bu yolların nelere mal olduğunu, ne bedeller ödettiğini anlarsınız. Bellerindeki halatlarla uçurumlardan sarkarak kayaları kıran yol işçilerinin canlarının nasıl heba oluverdiğini…</span></span></p><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span style="font-size: medium;"><span style="font-family: Arial, sans-serif; font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><br /></span><span style="font-family: Arial, sans-serif; font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;">1962’de bir kasım günü, Kaputaş’a yol açılırken yukarılardan kopup gelen büyük bir kaya, halatlarla bağlı olduklarından bir yere kaçamayan üç işçiyi öldürmüştür. Aynı yerdeki bir başka kaza dördüncü bir başka işçinin daha canına mal olmuştur. </span></span></p><span style="font-size: medium;"><br /></span><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span style="font-size: medium;"><span style="font-family: Arial, sans-serif; font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;">Biz o dağları aşarız, o yolları geçeriz, o denizlerde yüzeriz ama nasıl? 783 bin 562 kilometrekarelik bu ülkenin uçurumları, dağları, vadileri bayındır kılınmıştır ama kimin emeğiyle?</span><span style="font-family: Arial, sans-serif; font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><br /></span><span style="font-family: Arial, sans-serif; font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><br /></span><span style="font-family: Arial, sans-serif; font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;">Hükümetler “şu kadar kilometre yol yaptık, tünel kazdık” demeyi pek sever ama o yolları kimler yapmıştır?</span></span></p><span style="font-size: medium;"><br /></span><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span style="font-family: Arial, sans-serif; font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><span style="font-size: medium;">Bu ülkeyi sahiden kimlerin teri yaşanır kılmıştır? Çalışmak için, kavuşmak için, eğlenmek, paylaşmak ve dolaşmak için bir yerden bir yere gidebiliyorsak kimlerin sayesinde yapabiliyoruz bunu?</span></span></p><span style="font-size: medium;"><br /></span><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span style="font-family: Arial, sans-serif; font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><span style="font-size: medium;">Sosyolog ve yazar Can Kozanoğlu, “Yeni Şehir Notları” isimli kitabının girişine şu müthiş ithafı koymuştur: </span></span></p><span style="font-size: medium;"><br /></span><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span style="font-family: Arial, sans-serif; font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><span style="font-size: medium;">“Sipsivri bir dağ. Yol filan da görünmüyor çevresinde. Dağın tepesinde bir elektrik direği ya da telefon direği… O direği oraya nasıl dikmişler?.. O yolu oradan nasıl geçirmişler?.. Orada o tüneli nasıl açmışlar?.. Çocukken şaşkın şaşkın sorarsınız şehirlerarası yollarda. Büyürsünüz, ‘nasıl’ların cevaplarına biraz yaklaşırsınız ama hâlâ baktıkça şaşırırsınız, ne zor iştir yani. O direği oraya nasıl?.. ‘Birileri’ binbir zahmetle dikmiştir o direği, o yansıtıcıyı; yolları yapan, tünelleri açan, kanalları kazan birileri vardır. Onlara: Yol, su, elektrik, telekomünikasyon işçilerine… Yolcuları öyle şaşırtan kendi halinde birilerine…”</span></span></p><span style="font-size: medium;"><br /></span><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span style="font-family: Arial, sans-serif; font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><span style="font-size: medium;">Kozanoğlu’nun şaşırdığı gibi ben de Kaputaş Plajı’nın girişindeki tabelayı henüz bir çocukken görmüş ve şaşırmıştım. O gün bugün aklımdan çıkmadı… Zor yerlerden geçtikçe hep hatırlarım. Hep başkalarına da hatırlatmaya çalışırım. </span></span></p><span style="font-size: medium;"><br /></span><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span style="font-family: Arial, sans-serif; font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><span style="font-size: medium;">Cumhuriyetimizin ilk yıllarından beri, bu ülkenin yollarını, tünellerini yapanlara, direkleri dikenlere, rayları döşeyenlere; bir yerden bir yere gitmemizi mümkün kılanlara, bunun için sadece emeğini değil kanını canını da ortaya koyanlara, bedel ödeyenlere selam olsun. </span></span></p><span style="font-size: medium;"><br /></span><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span style="font-family: Arial, sans-serif; font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><span style="font-size: medium;">Cumhuriyet, bence bu emeğin değerini bilmenin, onu onurlandırmanın, ondan ilham almanın da hikâyesidir. Böyle bir hikâye olmalıdır.</span></span></p><span style="font-size: medium;"><br /></span><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span style="font-family: Arial, sans-serif; font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; font-weight: 700; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><span style="font-size: medium;">5.</span></span></p><span style="font-size: medium;"><br /></span><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span style="font-family: Arial, sans-serif; font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><span style="font-size: medium;">Büyük şairden dizelerini son defa ödünç alalım: </span></span></p><span style="font-size: medium;"><br /></span><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span style="font-family: Arial, sans-serif; font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><span style="font-size: medium;">“Dörtnala gelip Uzak Asya’dan </span></span></p><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span style="font-family: Arial, sans-serif; font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><span style="font-size: medium;">Akdeniz’e bir kısrak başı gibi uzanan </span></span></p><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span style="font-family: Arial, sans-serif; font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><span style="font-size: medium;">bu memleket, bizim.” </span></span></p><span style="font-size: medium;"><br /></span><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span style="font-family: Arial, sans-serif; font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><span style="font-size: medium;">Yüz yıl geçmiş, ben de sadede geleyim.</span></span></p><span style="font-size: medium;"><br /></span><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span style="font-family: Arial, sans-serif; font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><span style="font-size: medium;">Bizim olmasına bizim ama memleket ancak üzerinde eşit, hür, kardeşçe ve hakça yaşayabiliyorsak bizimdir. Cumhuriyet olmasa yine yaşardık ama memleket bizim olmazdı. Şimdi arızalı, bozuk, yer yer sevimsiz olsa da bizim. Düzeltme imkânımız var diye bizim. Bize hâlâ rüya gördürdüğü için bizim. </span></span></p><span style="font-size: medium;"><br /></span><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span style="font-family: Arial, sans-serif; font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><span style="font-size: medium;">Öğretmeniyle, yol işçisiyle, sanatçısıyla, mühendisiyle, madencisiyle ve de sürgünde ölen şairiyle, yani kendini hep ev sahibi gördüğü için bu memleketi daha yaşanır kılmaya çalışan cümlesiyle, bize ilhâm verdiği için bizim.</span></span></p><span style="font-size: medium;"><br /></span><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span style="font-family: Arial, sans-serif; font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><span style="font-size: medium;">Her çocuk, her büyük o kâğıda farklı bir hikâye yazar. Benim Cumhuriyet’im budur. </span></span></p><span style="font-size: medium;"><br /></span><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span style="font-family: Arial, sans-serif; font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><span style="font-size: medium;">Cumhuriyet, ilhamdır. </span></span></p><span style="font-size: medium;"><br /></span><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span style="font-family: Arial, sans-serif; font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><span style="font-size: medium;">Cumhuriyetimizin yüzüncü yılı kutlu olsun.</span></span></p><span style="font-size: medium;"><br /></span><br /></span>yenalhttp://www.blogger.com/profile/17471442425306956465noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4764822031713336418.post-4601806526205855392023-11-14T02:39:00.003+03:002023-11-14T02:39:39.879+03:00iyilik II - budalalıktaki güzellik <p><span style="font-family: inherit; font-size: medium;">İyilik - kötülük üzerine düşünmeye devam...</span></p><p><span style="font-family: inherit; font-size: medium;">Bu defa Tolstoy'a başvuralım. Ama Maksim Gorki'nin resmettiği Tolstoy'a... Gorki, 'Tolstoy'dan Anılar' isimli enteresan kitabında (neden enteresan olduğuna da unutmazsam başka bir defada bakalım) Tolstoy'un şu sözlerini nakleder: </span></p><p><span style="font-family: inherit; font-size: medium;"><span id="docs-internal-guid-ca3fe3d7-7fff-c052-78af-12ad3f0fb11f"></span></span></p><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span style="background-color: transparent; color: black; font-style: normal; font-variant: normal; font-weight: 400; text-decoration: none; vertical-align: baseline; white-space: pre-wrap;"><span style="font-family: inherit; font-size: medium;">“Kötülüğe yönelmediği sürece çok ince çok güzel bir şey vardır insanın budalalığında, bu hep böyledir.” (Çeviri: Akşit Göktürk)</span></span></p><p><span style="font-family: inherit; font-size: medium;">Söylenemeyen çok şeyi özetlemiş Tolstoy. İnsanın budalalığı... Ama bir yandan iyilik bekleyen ve arayan insanın budalılığı. Sonra pişman olmanın ve katılaşmanın budalalığı da. </span></p><p><span style="font-size: medium;">Bir önceki yazdıklarımla düşünürsem, budalalık her gün daha da çok kötülüğe dönüşüyor.</span></p>yenalhttp://www.blogger.com/profile/17471442425306956465noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4764822031713336418.post-43324621447747904792023-11-11T02:43:00.004+03:002023-11-11T02:45:34.869+03:00iyilik<p class="p1" style="font-family: "Helvetica Neue"; font-feature-settings: normal; font-kerning: auto; font-optical-sizing: auto; font-stretch: normal; font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; font-variation-settings: normal; line-height: normal; margin: 0px;"><span style="font-size: medium;"><span>Orhan Kemal’in romanlarında neredeyse hiç ‘iyi’ karakter bulunmaz. Biraz bu gözle de bakarak okuduğum ‘Arkadaş Islıkları’ ve ‘Bereketli Topraklar Üzerinde’de sadece birer ‘iyi’ vardı. Ağabey rolü de üstlenmiş, yol yordam gösteren </span>işçiler. Teklifsizce yardım eden, "önce çıkarım" demeyen birer kişi. 'Murtaza'da o da yoktu.</span></p><p class="p2" style="font-family: "Helvetica Neue"; font-feature-settings: normal; font-kerning: auto; font-optical-sizing: auto; font-stretch: normal; font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; font-variation-settings: normal; line-height: normal; margin: 0px; min-height: 16px;"><span style="font-size: medium;"><br /></span></p><p class="p2" style="font-family: "Helvetica Neue"; font-feature-settings: normal; font-kerning: auto; font-optical-sizing: auto; font-stretch: normal; font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; font-variation-settings: normal; line-height: normal; margin: 0px; min-height: 16px;"><span style="font-size: medium;">Fazla mı karikatürize? Bilemiyorum. Eskiden "bu kadar da değil"miş gibi gelirdi. Orhan Kemal'in romanlarından sonra doğdum, o coğrafyada doğdum ama iyilikle hem de çok aramadan karşılaşıyordum. Öyle hatırlıyorum. Belki zihin hatıraları çarpıtıyordur ama ben öyle hatırlıyorum.</span></p><p class="p2" style="font-family: "Helvetica Neue"; font-feature-settings: normal; font-kerning: auto; font-optical-sizing: auto; font-stretch: normal; font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; font-variation-settings: normal; line-height: normal; margin: 0px; min-height: 16px;"><span style="font-size: medium;"><br /></span></p><p class="p1" style="font-family: "Helvetica Neue"; font-feature-settings: normal; font-kerning: auto; font-optical-sizing: auto; font-stretch: normal; font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; font-variation-settings: normal; line-height: normal; margin: 0px;"><span style="font-size: medium;">Bugünün toplumu giderek bir Orhan Kemal romanına dönüşüyor; ortada hiç iyi yok gibi. Var muhakkak ama işte yok gibi. </span></p><p class="p1" style="font-family: "Helvetica Neue"; font-feature-settings: normal; font-kerning: auto; font-optical-sizing: auto; font-stretch: normal; font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; font-variation-settings: normal; line-height: normal; margin: 0px;"><span style="font-size: medium;"><br /></span></p><p class="p1" style="font-family: "Helvetica Neue"; font-feature-settings: normal; font-kerning: auto; font-optical-sizing: auto; font-stretch: normal; font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; font-variation-settings: normal; line-height: normal; margin: 0px;"><span style="font-size: medium;">Yok gibi de bazen yok kadar keskin.</span></p>yenalhttp://www.blogger.com/profile/17471442425306956465noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4764822031713336418.post-73405996844651524742023-11-10T01:59:00.003+03:002023-11-11T02:47:48.097+03:00küslübürtün<p><span style="font-size: medium;"> 14 Mayıs 2023'te Gazete Duvar'da <a href="https://www.gazeteduvar.com.tr/kusluburtun-makale-1618001">yayımlandı</a>. </span></p><span id="docs-internal-guid-daec84fa-7fff-1a85-1876-1bddd65f5573"><span style="font-size: medium;"><div><span><span style="font-size: medium;"><br /></span></span></div><br /></span><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span face="Arial, sans-serif" style="font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><span style="font-size: medium;">Kasabada sadece iki mahalle vardı. Aşağı mahalle, yukarı mahalle. Ortalarındaysa içine birkaç sevimli çocuk heykeli serpiştirilmiş, alabildiğine yeşil bir park. İki taraftaki iki köprü, kanalları aşıp, parkı mahallelere bağlıyordu. </span></span></p><span style="font-size: medium;"><br /></span><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span face="Arial, sans-serif" style="font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><span style="font-size: medium;">Bu küçük Hollanda kasabasına ilk defa gelmiştim. Yumuşak ışıklı, tatlı bir ikindiydi. </span></span></p><span style="font-size: medium;"><br /></span><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span face="Arial, sans-serif" style="font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><span style="font-size: medium;">Burada inzivaya çekilip yazdığını söyleyen ama bana kalırsa parkta aylak aylak gezinmediği zamanlarda penceresinin önünde oturmaktan başka bir iş yapmayan bir yazarla görüşmem henüz bitmişti. Bir “söyleşi” yapmak istemiştim ama bu huysuz adamla birkaç beylik cümlenin ötesine geçememiştik. Canım sıkkındı. Neyse ki hava güzeldi; Amsterdam trenine binmeden önce, kasabanın sokaklarında, yumuşacık ışığın vurduğu geniş pencereli tuğladan evlerin arasında biraz dolaşmak istedim. </span></span></p><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span style="font-size: medium;"><span face="Arial, sans-serif" style="font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><br /></span><span face="Arial, sans-serif" style="font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;">İstasyon tarafındaki mahalledeydim; bir örnek sokakları çabucak arşınlayıp bitirdim. Üzerine yağan ışık kadar güzel bir kasaba değildi. Trene daha vakit vardı, bir de karşı tarafa geçeyim dedim. Köprüyü aştım, parkı boydan boya yürüdüm ve diğer köprüyü de atlayınca kendimi yine neredeyse aynı sokakların içinde buldum.</span></span></p><span style="font-size: medium;"><br /></span><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span face="Arial, sans-serif" style="font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><span style="font-size: medium;">Ayaklarım gerisin geriye istasyona yürümek ve bu tuhaf, sıkıcı kasabayı bana sonsuza dek unutturmak istiyordu ki onu gördüm. </span></span></p><span style="font-size: medium;"><br /></span><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span face="Arial, sans-serif" style="font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><span style="font-size: medium;">Bir bahçe çitinin üzerine konulmuş, ardındaki yaşlı bir incir ağacına derme çatma sabitlenmiş, zorlukla ayakta duran minik bir kitaplık…</span></span></p><span style="font-size: medium;"><br /></span><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span face="Arial, sans-serif" style="font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><span style="font-size: medium;">Buralarda sık görülen, insanların okudukları kitapları koyup yenilerini aldıkları, benim de sıklıkla güzel kitaplar keşfettiğim mahalle tipi bir değiş tokuş kitaplığıydı. Hepi topu birkaç raftan ibaretti, raflar da tıklım tıkış kitap doluydu. En üst rafa çakılmış küçük tahta levhada “Pablo’nun Kitaplığı” yazıyordu.</span></span></p><span style="font-size: medium;"><br /></span><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span face="Arial, sans-serif" style="font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><span style="font-size: medium;">İncelemek için yaklaştım. Çoğu İngilizce’ydi ve Güney Amerikalı yazarların kitaplarıydı. Eduardo Galeano’dan Latin Amerika’nın Kesik Damarları; Gabriel Garcia Marquez’den “Başkan Babamızın Sonbaharı”, “Albaya Mektup Yazan Kimse Yok”; Mario Vargas Llosa’dan “Palomino Molero’yu Kim Öldürdü”, “Julia Teyze”, Julio Cortazar’dan “Seksek”, daha bir dolu kitap… </span></span></p><span style="font-size: medium;"><br /></span><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span face="Arial, sans-serif" style="font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><span style="font-size: medium;">Trende okurum diye ince kitap “Palomino Molero”yı çantama atıyordum ki birisinin, İngilizce “nihayet” dediğini duydum.</span></span></p><span style="font-size: medium;"><br /></span><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span face="Arial, sans-serif" style="font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><span style="font-size: medium;">“Nihayet birisi buradan kitap aldı.”</span></span></p><span style="font-size: medium;"><br /></span><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span face="Arial, sans-serif" style="font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><span style="font-size: medium;">Ufak tefek, bembeyaz saçlı, sopa yutmuş gibi dik duran, yaşlı bir kadın bahçe kapısına çıkmış beni seyrediyordu. Elinde bir kadeh kırmızı şarap… Hırsızlık yaparken yakalanmış gibi utandım. </span></span></p><span style="font-size: medium;"><br /></span><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span face="Arial, sans-serif" style="font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><span style="font-size: medium;">Utanıp utanmamam kadını pek ilgilendirmiyordu. Neşeyle devam etti: “Kitaplar bir aydır orada duruyor, her yağmurda içeri taşıyorum, güneş açınca getiriyorum, bakıyorum hiç eksilmiyor. Her getirip götürdüğümde kitapları değiştiriyorum. Her defasında yeni bir koleksiyon yapıyorum. Kitap okuyan yok herhalde diyecektim ki tam, sen çıkageldin…” </span></span></p><span style="font-size: medium;"><br /></span><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span face="Arial, sans-serif" style="font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><span style="font-size: medium;">Ben anlamaz gözlerle ona bakıyor olmalıydım ki bir iki saniyeliğine durdu.</span></span></p><span style="font-size: medium;"><br /></span><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span face="Arial, sans-serif" style="font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><span style="font-size: medium;">“Hahah, ‘nereden çıktı bu deli’ diyorsun değil mi? Olsun, alıştım ben bana deli demelerine. Gerçi bu kasabada delilik bile yapılmıyor, hiçbir şey kimsenin umurunda değil.” </span></span></p><span style="font-size: medium;"><br /></span><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span face="Arial, sans-serif" style="font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><span style="font-size: medium;">İşte bunu anlamıştım. Hakikaten de sıkıcı, ruhsuz bir yerdi. </span></span></p><span style="font-size: medium;"><br /></span><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span face="Arial, sans-serif" style="font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><span style="font-size: medium;">Kadın elindeki kadehi bana uzattı. “Gel” dedi, “biz yarın gidiyoruz buradan, bahçede parti veriyorum, katılır mısın?” Cevabımı beklemeden dönüp bahçe kapısını açtı.</span></span></p><span style="font-size: medium;"><br /></span><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span face="Arial, sans-serif" style="font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><span style="font-size: medium;">Sesinde hafif bir Alman aksanı olduğunu ancak “gel” dediğinde fark etmiştim.</span></span></p><span style="font-size: medium;"><br /><br /></span><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span face="Arial, sans-serif" style="font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><span style="font-size: medium;">*</span></span></p><span style="font-size: medium;"><br /></span><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span face="Arial, sans-serif" style="font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><span style="font-size: medium;">Beraberce bahçeye girdik. Büyük bir parti değildi. Hatta bir parti bile değildi. Bir bahçe masasının üzerinde bir şişe şarap, bir küçük pasta ve benden başka tek bir katılımcı daha: Tekerlekli sandalyesinde oturan, yüzü derin çizgilerle dolu, yaşlı bir adam… Beni görünce bir şey söylemedi ama sanki yüzünden gülümsemeye benzer bir gölge gelip geçti. </span></span></p><span style="font-size: medium;"><br /></span><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span face="Arial, sans-serif" style="font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><span style="font-size: medium;">“Kadim dostum Herman” diye bizi tanıştırdı kadın. Sonra Herman’a döndü ve yüksek sesle; “bu genç adam da kasabanın tek okuryazarı” dedi. “Bendeniz ise Sophia.”</span></span></p><span style="font-size: medium;"><br /></span><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span face="Arial, sans-serif" style="font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><span style="font-size: medium;">Gülümsedim. “Pek genç değilim” dedim. “Bu kasabadan da değilim.”</span></span></p><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span face="Arial, sans-serif" style="font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><span style="font-size: medium;"> </span></span></p><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span face="Arial, sans-serif" style="font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><span style="font-size: medium;">“Tahmin etmeliydim” diye tatlı tatlı güldü Sophia. “Neredensin peki?”</span></span></p><span style="font-size: medium;"><br /></span><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span face="Arial, sans-serif" style="font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><span style="font-size: medium;">“Türküm” dedim. “İstanbul’dan geldim.”</span></span></p><span style="font-size: medium;"><br /></span><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span face="Arial, sans-serif" style="font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><span style="font-size: medium;">“Ahh” dedi kadın… “Dünyanın en güzel şehrinden geldin yani.”</span></span></p><span style="font-size: medium;"><br /></span><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span face="Arial, sans-serif" style="font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><span style="font-size: medium;">En azından bu defa tutturmuştu. </span></span></p><span style="font-size: medium;"><br /></span><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span face="Arial, sans-serif" style="font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><span style="font-size: medium;">*</span></span></p><span style="font-size: medium;"><br /></span><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span face="Arial, sans-serif" style="font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><span style="font-size: medium;">Sonra anlattım. Kendimi anlattım. O kasabada görüşmeye çalıştığım yazarı anlattım. Derdimi anlattım. Sophia da kendi hayatından bahsetti. Doğu Berlin’de doğup büyümüş bir Alman’dı. Müzisyendi. Duvar yıkıldıktan sonra, meraktan Berlin’e gelen İspanyol eşiyle tanışmış ve birkaç gün flörtten sonra birbirlerinden ayrılamacaklarını anlayıp beraberce İspanya’ya dönmüşlerdi. Pablo isimli adam maceracı ruhlu bir antikacıydı; yıllar içinde dünyada dolaşmadık yer bırakmamışlardı. Çok uzun yaşamamıştı İspanyol; hızlı ve tatlı geçen yılların ardından eşi Sophia’ya maceracılığını ve epey değerli birkaç el yazması kitap miras bırakmıştı. Onun ardından, Sophia da oradan oraya seyahat etmiş; piyano, gitar, keman dersleri vererek geçinmişti. Günün birinde kocasından miras kalan elyazmalarını epey yüklü bir fiyata satmış ve onlarla Madrid’de bir kitabevi açmıştı. Pablo’nun Kitaplığı... Derken o günler de geçmişti, Sophia kitabevini kapatmış, Picasso’nun doğum yeri Malaga’da yaşamaya başlamıştı. Kuzeydeki bu kasabaya, arkadaşı Herman’ı sıkıcı evinden kurtarmaya, onu güneye, düzgün bir yaşlılar evine taşımaya gelmişti. Eşyalarının çoğunu tasfiye etmişti bile; kitapları da incir ağacına tutturduğu “Pablo’nun Kitaplığı” marifetiyle ufak ufak dağıtmaya çalışmıştı. Herman kütüphanesinin boşaldığını görmek istemiyordu. Sophia söylememişti ama bana ikisinin arasında arkadaşlıktan biraz fazlası var gibi gelmişti. Hiç değilse bir zamanlar…</span></span></p><span style="font-size: medium;"><br /></span><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span face="Arial, sans-serif" style="font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><span style="font-size: medium;">İkinci kadeh şarap bitmişti. Herman da uyuklamaya başlamıştı. Kalkmak için izin istedim.</span></span></p><span style="font-size: medium;"><br /></span><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span face="Arial, sans-serif" style="font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><span style="font-size: medium;">“Biliyor musun” dedi Sophia; “deminden beri hafızamı yokluyorum, bildiğim Türkçe bir iki cümle var, söyleyeyim mi?”</span></span></p><span style="font-size: medium;"><br /></span><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span face="Arial, sans-serif" style="font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><span style="font-size: medium;">Ne olduğunu tahmin ettim. Teşekkür ederim, güle güle, merhaba… Yabancıların bildiği standart cümleler.</span></span></p><span style="font-size: medium;"><br /></span><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span face="Arial, sans-serif" style="font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><span style="font-size: medium;">“Söyleyin tabii” dedim.</span></span></p><span style="font-size: medium;"><br /></span><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span face="Arial, sans-serif" style="font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><span style="font-size: medium;">Kendini birdenbire belli eden, ağır bir Almanca aksanla hiç beklemediğim sözler döküldü ağzından:</span></span></p><span style="font-size: medium;"><br /></span><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span face="Arial, sans-serif" style="font-style: italic; font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><span style="font-size: medium;">“Merhametin çoktur benden farıma</span></span></p><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span face="Arial, sans-serif" style="font-style: italic; font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><span style="font-size: medium;">Beni görüp gül yüzünü bürüme”</span></span></p><span style="font-size: medium;"><br /></span><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span face="Arial, sans-serif" style="font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><span style="font-size: medium;">Bakakalmıştım. Hafiften horlayan Herman’ın bile sanki sesi kesilmişti.</span></span></p><span style="font-size: medium;"><br /></span><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span face="Arial, sans-serif" style="font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><span style="font-size: medium;">“Küslübürtün”den öğrendim dedi Sophia muzipçe. </span></span></p><span style="font-size: medium;"><br /></span><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span face="Arial, sans-serif" style="font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><span style="font-size: medium;">Küslübürtün mü? Dadaloğlu bu, belki Karacaoğlan.... Küslübürtün diye mi biliniyorlar Almanya’da? Kim Küslübürtün?</span></span></p><span style="font-size: medium;"><br /></span><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span face="Arial, sans-serif" style="font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><span style="font-size: medium;">“O kim” diye sordum. </span></span></p><span style="font-size: medium;"><br /></span><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span face="Arial, sans-serif" style="font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><span style="font-size: medium;">“Nasıl yani” dedi Sophia. Şaşırma sırası ondaydı. “Tanımıyor musun Küslübürtün’ü? Her Türk bilir onu. Aa bilmez mi yoksa? Dil cini Küslübürtün.”</span></span></p><span style="font-size: medium;"><br /></span><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span face="Arial, sans-serif" style="font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><span style="font-size: medium;">Bomboş bakmaya devam ediyordum. </span></span></p><span style="font-size: medium;"><br /></span><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span face="Arial, sans-serif" style="font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><span style="font-size: medium;">“Franz Fühmann’ı tanır mısın peki” diye sordu. </span></span></p><span style="font-size: medium;"><br /></span><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span face="Arial, sans-serif" style="font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><span style="font-size: medium;">Onu da tanımıyordum.</span></span></p><span style="font-size: medium;"><br /></span><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span face="Arial, sans-serif" style="font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><span style="font-size: medium;">“Yazar. Doğu Almanyalı. Anne babamın arkadaşıydı. Evimize çok girip çıkardı. Ben üniversiteyi bitirince araştırmalarında yıllarca ona yardım ettim. Mitoloji, dinler, masallar. Muazzam bir bilgisi vardı. Onun kitabı. Die Dampfenden Hälse der Pferde im Turm von Babel… Babil Kulesindeki Atların Tüten Boyunları. Küslübürtün, işte o kitabın kahramanıdır.”</span></span></p><span style="font-size: medium;"><br /></span><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span face="Arial, sans-serif" style="font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><span style="font-size: medium;">Hiç duymamıştım. Franz Fühmann… Kimdir, nedir diye soracakken tam, Herman’ın başı önüne düştü, canı yanmış gibi gözlerini kocaman kocaman açtı. Sophia, ona “tamam içeri geçiyoruz” der gibi tatlı tatlı güldü. Sonra bana döndü ve “gazetecisin, araştırırsın” dedi. </span></span></p><span style="font-size: medium;"><br /></span><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span face="Arial, sans-serif" style="font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><span style="font-size: medium;">El sıkıştık ve birbirimizin kısacık bir süreliğine dahil olduğumuz hayatlarından çıktık. </span></span></p><span style="font-size: medium;"><br /></span><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span face="Arial, sans-serif" style="font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><span style="font-size: medium;">*</span></span></p><span style="font-size: medium;"><br /></span><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span face="Arial, sans-serif" style="font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><span style="font-size: medium;">Dönüş yolunda “Palomino Molero’yu Kim Öldürdü”yü okumadım. Franz Fühmann hakkında okudum.</span></span></p><span style="font-size: medium;"><br /></span><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span face="Arial, sans-serif" style="font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><span style="font-size: medium;">1922-1984 yılları arasında yaşamış Doğu Alman yazar. Gençken Nazi, sonra komünist. Derken sosyalist rejimin kıymetli yazarı, sonra rejime de muhalif… Tiyatro oyunları, denemeler, romanlar, çocuk kitapları her şeyi yazmış. </span></span></p><span style="font-size: medium;"><br /></span><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span face="Arial, sans-serif" style="font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><span style="font-size: medium;">Bir de Küslübürtün’ü yazmış. Dünyanın en ilginç roman kahramanlarından birini…</span></span></p><span style="font-size: medium;"><br /></span><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span face="Arial, sans-serif" style="font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><span style="font-size: medium;">Küslübürtün, Alaaddin’in Sihirli Lambası’ndan fırlamışa benzeyen bir cin. Ama korkutucu değil, ufak tefek ve dost canlısı; üzerinde çimen yeşili bir şalvar, ayaklarında yeşil terlikler var. Yosun yeşili kuşağından deniz yeşili kabzalı eğri bir kılıç sallanıyor. Sesi berrak, garip bir zil sesi gibi… Yağmurlu bir günde, canları sıkılmış oturan beş arkadaşın arasında birdenbire beliriyor ve onlara hiç bilmedikleri oyunlar öğretiyor. </span></span></p><span style="font-size: medium;"><br /></span><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span face="Arial, sans-serif" style="font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><span style="font-size: medium;">Dil oyunları. </span></span></p><span style="font-size: medium;"><br /></span><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span face="Arial, sans-serif" style="font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><span style="font-size: medium;">Anagramlar, kafiyeler, ses uyumu… Küslübürtün, Babil Kulesi’nde diğer dil uzmanlarıyla beraber yaşadığını söylüyor ve bazen yanında kendi gibi uzman arkadaşlarını getiriyor. Mesela Schopenhauer’i… Çocuklara masalları, efsaneleri bu arada Brecht’i öğretiyor.</span></span></p><span style="font-size: medium;"><br /></span><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span face="Arial, sans-serif" style="font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><span style="font-size: medium;">Kendi kökenlerine dair, kendi dilinde tek bir şey söylüyor. Karacaoğlan’ın dizelerini: </span></span></p><span style="font-size: medium;"><br /></span><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span face="Arial, sans-serif" style="font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><span style="font-size: medium;">“Merhametin çoktur benden farıma</span></span></p><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span face="Arial, sans-serif" style="font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><span style="font-size: medium;">Beni görüp gül yüzünü bürüme”</span></span></p><span style="font-size: medium;"><br /></span><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span face="Arial, sans-serif" style="font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><span style="font-size: medium;">Çocuklar bu dil oyunlarını çok seviyor…</span></span></p><span style="font-size: medium;"><br /></span><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span face="Arial, sans-serif" style="font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><span style="font-size: medium;">*</span></span></p><span style="font-size: medium;"><br /></span><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span face="Arial, sans-serif" style="font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><span style="font-size: medium;">Tren, Amsterdam Centraal’e ulaşmadan bunları öğrenmiştim. Küslübürtün ve dil oyunları, Doğu Almanya’da yaşayan çocukları yıllarda cezbetmişti. Ama ne yazar ne kitap ne de kahraman Türkiye’de, Türkçede var olmuştu.</span></span></p><span style="font-size: medium;"><br /></span><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span face="Arial, sans-serif" style="font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><span style="font-size: medium;">Yine de bir sürprizle önüme düşmüştü işte.</span></span></p><span style="font-size: medium;"><br /></span><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span face="Arial, sans-serif" style="font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><span style="font-size: medium;">Uzak ve küçük bir kasabaya gitmiş, huysuz bir yazarla konuşmayı becerememiştim. Sonra bir bahçede derme çatma bir kitaplık görmüş, bir tatlı yaşlı kadınla tanışmıştım.</span></span></p><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span style="font-size: medium;"><span face="Arial, sans-serif" style="font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><br /></span><span face="Arial, sans-serif" style="font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;">Sonra da Küslübürtün’le…</span></span></p><span style="font-size: medium;"><br /></span><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span face="Arial, sans-serif" style="font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><span style="font-size: medium;">Artık tek eksiğim Almanca’ydı. </span></span></p><span style="font-size: medium;"><br /></span><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span face="Arial, sans-serif" style="font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;"><span style="font-size: medium;">*</span></span></p><span style="font-size: medium;"><br /><br /></span><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span style="font-size: medium;"><span face="Arial, sans-serif" style="font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;">PS: Küslübürtün ve Franz Fühmann’a giriş için </span><a href="https://publikationen.ub.uni-frankfurt.de/opus4/frontdoor/deliver/index/docId/56249/file/Dogu-Alman-Yazar-Franz-Fuehmann_in-Cocuk-Kitabi.pdf" style="text-decoration-line: none;"><span face="Arial, sans-serif" style="color: #1155cc; font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; text-decoration-line: underline; text-decoration-skip-ink: none; vertical-align: baseline; white-space-collapse: preserve;">şurası. </span></a></span></p><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><br /></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgggOHI-MS3c37oiE7TM0Wcz8GeCsF-lFG3Z61nRZmSWfmBxJIurvfM_GxCCOhR4LeqTIei86hAvAcqtYxI8pq2VEBgPaa-8w0i76DOFNu5I2KDbuohqmXToT_QqKIAkTMGHDrFLleG3wyrXvi5xiFjCP6C3qQK3AgzzNKQ7cFV_EiwhMsajSYW-UZO5n8s/s1200/d-12-Franz-Fuehmann.jpeg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="800" data-original-width="1200" height="266" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgggOHI-MS3c37oiE7TM0Wcz8GeCsF-lFG3Z61nRZmSWfmBxJIurvfM_GxCCOhR4LeqTIei86hAvAcqtYxI8pq2VEBgPaa-8w0i76DOFNu5I2KDbuohqmXToT_QqKIAkTMGHDrFLleG3wyrXvi5xiFjCP6C3qQK3AgzzNKQ7cFV_EiwhMsajSYW-UZO5n8s/w400-h266/d-12-Franz-Fuehmann.jpeg" width="400" /></a></div><br /><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><br /></p><span style="font-size: medium;"><br /></span><br /></span>yenalhttp://www.blogger.com/profile/17471442425306956465noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-4764822031713336418.post-14453274532797001772023-11-09T00:52:00.004+03:002023-11-09T00:55:56.610+03:00internetin en güzel yeri <iframe frameborder="0" height="270" src="https://youtube.com/embed/_jccb3y-ruM?si=R3fK171lz5awo_K3" width="480"></iframe><div><br /></div><div><span style="font-size: medium;">İnternetin en güzel yeri belki burasıdır. Tren videoları...</span></div><div><span style="font-size: medium;"><br /></span></div><div><span style="font-size: medium;">Üç video türünü çok seviyorum. Kafe sesi videoları, şehir yürüme videoları ve bu tren seyahati videoları... Masamda çalışırken bazen bu videoları açıyorum. Tren düdükleri, çay kaşıkları, çocuk sesleri. Odada bir gizli geçit. </span></div><div><span style="font-size: medium;"><br /></span></div><div><span style="font-size: medium;">Burada Şili'deyiz. Barrancas'dan Los Lirios'a gidiyoruz. Rüya gibi istasyonlardan geçiyoruz. </span></div><div><span style="font-size: medium;"><br /></span></div><div><span style="font-size: medium;">Hayat genişliyor, açılıyor...</span></div>yenalhttp://www.blogger.com/profile/17471442425306956465noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4764822031713336418.post-89805304267619225822023-11-08T00:54:00.008+03:002023-11-11T02:48:08.915+03:00polisten bir mektup<p><span style="font-family: Helvetica;"></span></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhTvedFedZFC03JmVI34tIzX962rQC_pX7YqPTjdY9eX8cM5TD3x5hSEaX9RzEM9PJpY7PIjcDRnnHdtLMTDLj65B4sxZoxbeVjGKsHhGbobAlvoImKgUZvfSPGn3ZWVqVuWlcHfWjEXtinoz-05kCpBhIgZydqrfbkjzdZrTOcrjyFwYcUVxPZDTmU_2zG/s1240/SN_hopper_home02.jpeg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="800" data-original-width="1240" height="258" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhTvedFedZFC03JmVI34tIzX962rQC_pX7YqPTjdY9eX8cM5TD3x5hSEaX9RzEM9PJpY7PIjcDRnnHdtLMTDLj65B4sxZoxbeVjGKsHhGbobAlvoImKgUZvfSPGn3ZWVqVuWlcHfWjEXtinoz-05kCpBhIgZydqrfbkjzdZrTOcrjyFwYcUVxPZDTmU_2zG/w400-h258/SN_hopper_home02.jpeg" width="400" /></a></div><span style="font-size: medium;"><br /></span><p></p><p><span style="font-family: Helvetica;"><span style="font-size: medium;">Kaliforniya’da bir yer. Yıllar evvel. Adamın birinin posta kutusuna, fiziki posta kutusuna yani, bir mektup geliyor. Polis ceza kesmiş. Kamerayla. Mektupta da adamın direksiyon başında görüntüsü var; trafik ışıklarında beklememiş geçiyor. Cezayı yemiş tabii. Ama yöntem yeni; tarihteki ilk fotoğraflı cezalardan birini yemiş.</span></span></p><div style="text-align: left;"><span style="font-family: Helvetica;"><span style="font-size: medium;">Adam isyan ediyor, özel hayatının ihlal edildiğini düşünüyor ama daha da çok bu sürecin içinde insan olmamasına takıyor. Kendi kendine çareler arıyor. Nihayet gidiyor cezanın miktarı kadar paranın fotoğrafını çekip polis merkezine faksla gönderiyor. Madem artık her şey fotoğrafla...</span></span></div><p><span style="font-family: Helvetica;"><span style="font-size: medium;">Günler sonra posta kutusunda bir mektup daha... İçinden bir kelepçe fotoğrafı çıkıyor. Adamın hoşuna gidiyor bu; bir i</span></span><span style="font-size: medium;"><span style="font-family: Helvetica;">nsana temas ettiği için ikna oluyor. </span><span style="font-family: Helvetica;">Neticede cezasını da ödüyor. </span></span></p><p><span style="font-family: Helvetica;"><span style="font-size: medium;">Eski zamanlar. Bin yıl kadar uzak sanki...</span></span></p><p><span style="font-family: Helvetica;"><span style="font-size: medium;"><br /></span></span></p><p><span style="font-family: Helvetica;"><span style="font-size: medium;"><i>Resim: Edward Hopper</i></span></span></p>yenalhttp://www.blogger.com/profile/17471442425306956465noreply@blogger.com3tag:blogger.com,1999:blog-4764822031713336418.post-21347648001014727902023-11-06T08:38:00.005+03:002023-11-11T02:48:33.539+03:00dünyaya nasıl bakmalı?<iframe frameborder="0" height="270" src="https://youtube.com/embed/b5y7QRt2bws?si=BCstmFYn5vt5tyUw" width="480"></iframe><div><br /></div><div><span style="font-size: medium;">İçinde yaşadığımız dünya. Aynı anda hem korkunç hem güzel olan bu dünya. Ona nasıl bakmalı? John Berger, burada iki üç dakika içinde dahi yol gösteriyor. </span></div><div><span style="font-size: medium;">Sürekli düzelterek. </span></div><div><span style="font-size: medium;">Anlatarak. </span></div><div><span style="font-size: medium;">Ve de tarih bilinciyle (Marksist tarih bilinciyle)...</span></div><div><span style="font-size: medium;"><br /></span></div><div><span style="font-size: medium;"><br /></span></div>yenalhttp://www.blogger.com/profile/17471442425306956465noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-4764822031713336418.post-31403245908214240442023-10-03T17:45:00.009+03:002023-10-03T17:45:48.690+03:00çok güzel yazıyorsun ama...<p><span style="-webkit-text-stroke-color: rgb(0, 0, 0); font-family: "Helvetica Neue"; font-size: 17px;">Bir düğünde, uzak bir akrabamla konuşuyoruz. 70 yaşlarında, yumuşak huylu, tatlı bir adam…</span></p><p class="p1" style="-webkit-text-stroke-color: rgb(0, 0, 0); font-family: "Helvetica Neue"; font-feature-settings: normal; font-kerning: auto; font-optical-sizing: auto; font-size: 17px; font-stretch: normal; font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; font-variation-settings: normal; line-height: normal; margin: 0px; min-height: 20px;">“Yazılarını takip ediyorum, eline sağlık” dedi.<span class="Apple-converted-space"> </span></p><p class="p1" style="-webkit-text-stroke-color: rgb(0, 0, 0); font-family: "Helvetica Neue"; font-feature-settings: normal; font-kerning: auto; font-optical-sizing: auto; font-size: 17px; font-stretch: normal; font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; font-variation-settings: normal; line-height: normal; margin: 0px; min-height: 20px;"><br /></p><p class="p2" style="-webkit-text-stroke-color: rgb(0, 0, 0); font-family: "Helvetica Neue"; font-feature-settings: normal; font-kerning: auto; font-optical-sizing: auto; font-size: 17px; font-stretch: normal; font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; font-variation-settings: normal; line-height: normal; margin: 0px;">Teşekkür ettim. Bir süredir görmediğim yakınlarımın yazdıklarımı okuyor olması hoşuma gidiyor. Bağ bir şekilde devam ediyor. Sessiz de olsa…</p><p class="p1" style="-webkit-text-stroke-color: rgb(0, 0, 0); font-family: "Helvetica Neue"; font-feature-settings: normal; font-kerning: auto; font-optical-sizing: auto; font-size: 17px; font-stretch: normal; font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; font-variation-settings: normal; line-height: normal; margin: 0px; min-height: 20px;"><br /></p><p class="p2" style="-webkit-text-stroke-color: rgb(0, 0, 0); font-family: "Helvetica Neue"; font-feature-settings: normal; font-kerning: auto; font-optical-sizing: auto; font-size: 17px; font-stretch: normal; font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; font-variation-settings: normal; line-height: normal; margin: 0px;">“Çok güzel yazıyorsun ama bir şey diyeyim mi sana?”</p><p class="p1" style="-webkit-text-stroke-color: rgb(0, 0, 0); font-family: "Helvetica Neue"; font-feature-settings: normal; font-kerning: auto; font-optical-sizing: auto; font-size: 17px; font-stretch: normal; font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; font-variation-settings: normal; line-height: normal; margin: 0px; min-height: 20px;"><br /></p><p class="p2" style="-webkit-text-stroke-color: rgb(0, 0, 0); font-family: "Helvetica Neue"; font-feature-settings: normal; font-kerning: auto; font-optical-sizing: auto; font-size: 17px; font-stretch: normal; font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; font-variation-settings: normal; line-height: normal; margin: 0px;">“Deyin tabii, ne demek.”</p><p class="p1" style="-webkit-text-stroke-color: rgb(0, 0, 0); font-family: "Helvetica Neue"; font-feature-settings: normal; font-kerning: auto; font-optical-sizing: auto; font-size: 17px; font-stretch: normal; font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; font-variation-settings: normal; line-height: normal; margin: 0px; min-height: 20px;"><br /></p><p class="p2" style="-webkit-text-stroke-color: rgb(0, 0, 0); font-family: "Helvetica Neue"; font-feature-settings: normal; font-kerning: auto; font-optical-sizing: auto; font-size: 17px; font-stretch: normal; font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; font-variation-settings: normal; line-height: normal; margin: 0px;">“Uzun Yenalcım uzun, biraz kısa tut yazıları.”</p><p class="p1" style="-webkit-text-stroke-color: rgb(0, 0, 0); font-family: "Helvetica Neue"; font-feature-settings: normal; font-kerning: auto; font-optical-sizing: auto; font-size: 17px; font-stretch: normal; font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; font-variation-settings: normal; line-height: normal; margin: 0px; min-height: 20px;"><br /></p><p class="p2" style="-webkit-text-stroke-color: rgb(0, 0, 0); font-family: "Helvetica Neue"; font-feature-settings: normal; font-kerning: auto; font-optical-sizing: auto; font-size: 17px; font-stretch: normal; font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-variant-position: normal; font-variation-settings: normal; line-height: normal; margin: 0px;">70 yaşındaki de “kısalt” diyorsa…</p>yenalhttp://www.blogger.com/profile/17471442425306956465noreply@blogger.com4tag:blogger.com,1999:blog-4764822031713336418.post-56732514673084715762023-06-06T17:37:00.003+03:002023-06-06T17:37:56.437+03:00gündelik hayatımızdaki kaosa düzen getirmenin altı yolu <p></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg7PvduwohsKwd9TiBya2WS_xg0BhfWJCPZo1_ksSMi8vKw-7Or2h85tt-uO3NWKkmF2knoKBBOLRxmY-h4OQrWoLXERAbtXC2C1YEBk1e-Oi8ZCoRfuSNOxuq5BPtf-LGBd2lVh3I3kpOPQ3qt3Y1oE520_fLRYdrL3NES_hNXuAIvhPVluUMJxqRz-w/s4592/aaron-burden-xG8IQMqMITM-unsplash.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="3448" data-original-width="4592" height="300" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg7PvduwohsKwd9TiBya2WS_xg0BhfWJCPZo1_ksSMi8vKw-7Or2h85tt-uO3NWKkmF2knoKBBOLRxmY-h4OQrWoLXERAbtXC2C1YEBk1e-Oi8ZCoRfuSNOxuq5BPtf-LGBd2lVh3I3kpOPQ3qt3Y1oE520_fLRYdrL3NES_hNXuAIvhPVluUMJxqRz-w/w400-h300/aaron-burden-xG8IQMqMITM-unsplash.jpg" width="400" /></a></div><span style="font-family: helvetica; font-size: large;">4 Haziran 2023'te Gazete Duvar'da </span><a href="https://www.gazeteduvar.com.tr/gundelik-hayatimizdaki-kaosa-duzen-getirmenin-6-yolu-makale-1621893" style="font-family: helvetica; font-size: large;">yayımlandı</a><span style="font-family: helvetica; font-size: large;">. </span><p></p><span id="docs-internal-guid-f4da49ad-7fff-2858-4a90-7025febeab17"><span style="font-family: helvetica; font-size: medium;"><br /><br /></span><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span style="font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; vertical-align: baseline; white-space: pre-wrap;"><span style="font-family: helvetica; font-size: medium;">1.</span></span></p><span style="font-family: helvetica; font-size: medium;"><br /></span><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span style="font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; vertical-align: baseline; white-space: pre-wrap;"><span style="font-family: helvetica; font-size: medium;">Bunca yıllık yazıp çizme ve okuma uğraşından bir şey öğrendim: Her ne yazıyorsanız, onu bir liste olarak verirseniz daha çok okunur. </span></span></p><span style="font-family: helvetica; font-size: medium;"><br /></span><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span style="font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; vertical-align: baseline; white-space: pre-wrap;"><span style="font-family: helvetica; font-size: medium;">Sayılar ve sıralama sihirlidir. Alt alta yazılmış ya da virgülle ayrılmış maddeler insan zihnine çekici gelir. Liste okumayı severiz; listelere ışığa uçan pervaneler gibi sürükleniriz. Birisi sosyal medyada alışveriş listesini paylaşsa bile okumak isteriz. </span></span></p><span style="font-family: helvetica; font-size: medium;"><br /></span><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span style="font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; vertical-align: baseline; white-space: pre-wrap;"><span style="font-family: helvetica; font-size: medium;">Neden? </span></span></p><span style="font-family: helvetica; font-size: medium;"><br /></span><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span style="font-family: helvetica; font-size: medium;"><span style="font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; vertical-align: baseline; white-space: pre-wrap;">Amerikan yazar Maria Konnikova, New Yorker’daki bir makalesinde, listeleri neden cazip bulduğumuzu bir çırpıda </span><a href="https://www.newyorker.com/tech/annals-of-technology/a-list-of-reasons-why-our-brains-love-lists" style="text-decoration-line: none;"><span style="color: #1155cc; font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; text-decoration-line: underline; text-decoration-skip-ink: none; vertical-align: baseline; white-space: pre-wrap;">anlatmıştı</span></a><span style="font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; vertical-align: baseline; white-space: pre-wrap;">. </span></span></p><span style="font-family: helvetica; font-size: medium;"><br /></span><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span style="font-family: helvetica; font-size: medium;"><span style="font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; vertical-align: baseline; white-space: pre-wrap;">Ben konuya uygun olarak, Konnikova’nın özetini liste şeklinde vereyim:</span><span style="font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; vertical-align: baseline; white-space: pre-wrap;"><br /></span><span style="font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; vertical-align: baseline; white-space: pre-wrap;"><br /></span><span style="font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; vertical-align: baseline; white-space: pre-wrap;">1- Listeli bir konu başlığı, içerik akışında ilgimizi çekmeye elverişlidir. </span></span></p><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span style="font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; vertical-align: baseline; white-space: pre-wrap;"><span style="font-family: helvetica; font-size: medium;">2- Başlık, konuyu önceden bildiğimiz bir kategori ve sınıflandırma üzerinden (mesela ‘yetenekli hayvanlar’) anlattığı için ayrıca avantajlıdır. </span></span></p><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span style="font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; vertical-align: baseline; white-space: pre-wrap;"><span style="font-family: helvetica; font-size: medium;">3- Liste, bilgiyi belli bir alan içinde düzenlemek için kullanışlıdır. </span></span></p><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span style="font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; vertical-align: baseline; white-space: pre-wrap;"><span style="font-family: helvetica; font-size: medium;">4- Bir liste gördüğümüzde onun sınırlı ve sonlu olduğunu biliriz. </span></span></p><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span style="font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; vertical-align: baseline; white-space: pre-wrap;"><span style="font-family: helvetica; font-size: medium;">5- Tüm bunlar, bilgiyi evvelden kategorize edip kavramsallaştırarak okuma deneyimini de daha kolay hale getirir. </span></span></p><span style="font-family: helvetica; font-size: medium;"><br /></span><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span style="font-family: helvetica; font-size: medium;"><span style="font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; vertical-align: baseline; white-space: pre-wrap;">Sırf bu yüzden, “Nicolas Cage’in Bizim Kuşağın (ya da tüm kuşakların) En İyi Aktörü Olmasının 42 Nedeni” </span><a href="https://www.buzzfeed.com/daves4/reasons-why-nicolas-cage-is-the-greatest-actor-of" style="text-decoration-line: none;"><span style="color: #1155cc; font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; text-decoration-line: underline; text-decoration-skip-ink: none; vertical-align: baseline; white-space: pre-wrap;">başlıklı</span></a><span style="font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; vertical-align: baseline; white-space: pre-wrap;"> bir listeyi okumaya dahi adayızdır. </span></span></p><span style="font-family: helvetica; font-size: medium;"><br /><br /></span><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span style="font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-weight: 700; vertical-align: baseline; white-space: pre-wrap;"><span style="font-family: helvetica; font-size: medium;">2.</span></span></p><span style="font-family: helvetica; font-size: medium;"><br /><br /></span><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span style="font-family: helvetica; font-size: medium;"><span style="font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; vertical-align: baseline; white-space: pre-wrap;">Amerikan yayıncı NPR, yıllar önce “Neden Listeleri Severiz” başlıklı on maddelik bir liste </span><a href="https://www.npr.org/2009/02/24/101056819/10-reasons-why-we-love-making-lists" style="text-decoration-line: none;"><span style="color: #1155cc; font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; text-decoration-line: underline; text-decoration-skip-ink: none; vertical-align: baseline; white-space: pre-wrap;">hazırlamıştı</span></a><span style="font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; vertical-align: baseline; white-space: pre-wrap;">. Halen güncel bir başlık. Bugün bence daha da güncel. Hele birinci maddesi: “Listeler, kaosa düzen getirir.” </span></span></p><span style="font-family: helvetica; font-size: medium;"><br /></span><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span style="font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; vertical-align: baseline; white-space: pre-wrap;"><span style="font-family: helvetica; font-size: medium;">NPR makalesinde görüşüne yer verilen, “Book of Lists” (Listeler Kitabı’nın yazarlarından David Wallechinsky’ye göre bizler, bir tür aşırı maruz kalma ve uyarılma çağındayız; en çok da fazla bilgiye maruz kalıyoruz; bu yüzden de listeleri seviyoruz. “Listeler başka türlü çok bunaltıcı olacak organizasyonu sağlıyor.”</span></span></p><span style="font-family: helvetica; font-size: medium;"><br /></span><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span style="font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; vertical-align: baseline; white-space: pre-wrap;"><span style="font-family: helvetica; font-size: medium;">Evet, kaos. Bizler için her gün kendi halinde bir küçük, mütevazı kaos. Listeler bu kaos sırasında önümüzü görmeye yardım ediyor. Bilgi yağmurunda bir şemsiye... Bazen işe yaramayan bir şemsiye ama olsun, şemsiye fikri bile bizi rahatlatıyor. Beynimiz, liste halindeki bilgileri daha rahat işliyor. Paragraflarsa yoruyor. Neticede, emek yorucudur. </span></span></p><span style="font-family: helvetica; font-size: medium;"><br /><br /></span><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span style="font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-weight: 700; vertical-align: baseline; white-space: pre-wrap;"><span style="font-family: helvetica; font-size: medium;">3. </span></span></p><span style="font-family: helvetica; font-size: medium;"><br /></span><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span style="font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; vertical-align: baseline; white-space: pre-wrap;"><span style="font-family: helvetica; font-size: medium;">Listeler bir sınır getiriyor. Sadece bildiklerimize değil, seçeneklerimize de. </span></span></p><span style="font-family: helvetica; font-size: medium;"><br /></span><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span style="font-family: helvetica; font-size: medium;"><span style="font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; vertical-align: baseline; white-space: pre-wrap;">İki psikologun, Michaela Wanke ve Claude Messner’in 2011’de yaptıkları bir araştırma, meşhur “seçme paradoksu” üzerine </span><a href="https://www.sciencedirect.com/science/article/abs/pii/S1057740810001312" style="text-decoration-line: none;"><span style="color: #1155cc; font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; text-decoration-line: underline; text-decoration-skip-ink: none; vertical-align: baseline; white-space: pre-wrap;">yoğunlaşmıştı</span></a><span style="font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; vertical-align: baseline; white-space: pre-wrap;">. Modern zamanların bu meşhur paradoksu şuna işaret eder: Bir seçim yaparken elimizde ne kadar çok imkân ve bilgi varsa, kendimizi o denli kötü hissederiz. </span></span></p><span style="font-family: helvetica; font-size: medium;"><br /></span><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span style="font-family: helvetica; font-size: medium;"><span style="font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; vertical-align: baseline; white-space: pre-wrap;">Wanke ve Messner, araştırmaların sonunda, üzerinde kafa yoracak seçenek azaldıkça ve akabinde karar verme süreci de hızlandıkça daha mutlu hissettiğimize karar vermişti. Sahiden de “azıcık aşım, ağrısız başım” lafı boşuna söylenmedi. Atalarımız, Netflix, Spotify ve bilimum platformlar çağında kullanabilmemiz için altın değerinde bir tavsiye vermiş meğer. (Bu konularda, yine Gazete Duvar’da </span><a href="https://www.gazeteduvar.com.tr/evrenin-icinde-bir-evren-onun-da-icinde-bir-muzik-kutusu-makale-1591931" style="text-decoration-line: none;"><span style="color: #1155cc; font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; text-decoration-line: underline; text-decoration-skip-ink: none; vertical-align: baseline; white-space: pre-wrap;">şurada</span></a><span style="font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; vertical-align: baseline; white-space: pre-wrap;"> ve </span><a href="https://www.gazeteduvar.com.tr/ya-clementinei-bilen-kimseyi-bulamazsak-makale-1592938" style="text-decoration-line: none;"><span style="color: #1155cc; font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; text-decoration-line: underline; text-decoration-skip-ink: none; vertical-align: baseline; white-space: pre-wrap;">şurada</span></a><span style="font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; vertical-align: baseline; white-space: pre-wrap;"> yazmıştım).</span></span></p><span style="font-family: helvetica; font-size: medium;"><br /></span><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span style="font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; vertical-align: baseline; white-space: pre-wrap;"><span style="font-family: helvetica; font-size: medium;">Listeler işte bu paradoks anında karar verme sürecini hızlandırıyor. Bilgileri kategorize ediyorlar, numaralıyorlar, eliyorlar ve işimize yaramasa bile rahat hazmedeceğimiz parçalar haline getiriyorlar. Bu rahatlık bizi mutlu kılıyor. İşimize yarasa da mutlu kılıyor yaramasa da…</span></span></p><span style="font-family: helvetica; font-size: medium;"><br /></span><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span style="font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; vertical-align: baseline; white-space: pre-wrap;"><span style="font-family: helvetica; font-size: medium;">Çünkü bize bu sonsuz bilgi ve imkân evreninde bir şeylerin sonu olduğunu söylüyor. </span></span></p><span style="font-family: helvetica; font-size: medium;"><br /></span><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span style="font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-weight: 700; vertical-align: baseline; white-space: pre-wrap;"><span style="font-family: helvetica; font-size: medium;">4.</span></span></p><span style="font-family: helvetica; font-size: medium;"><br /></span><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span style="font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; vertical-align: baseline; white-space: pre-wrap;"><span style="font-family: helvetica; font-size: medium;">Listeler hakkında en güzel şeyleri ise “listelerin piri” Umberto Eco söylüyor. </span></span></p><span style="font-family: helvetica; font-size: medium;"><br /></span><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span style="font-family: helvetica; font-size: medium;"><span style="font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; vertical-align: baseline; white-space: pre-wrap;">Müteveffa İtalyan yazar Eco, Der Spiegel’e verdiği bir röportajında, sonsuz bilgi ve imkân evrenindeki sonluluğun yanında, kendi sınırlarımıza da </span><a href="https://www.spiegel.de/international/zeitgeist/spiegel-interview-with-umberto-eco-we-like-lists-because-we-don-t-want-to-die-a-659577.html" style="text-decoration-line: none;"><span style="color: #1155cc; font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; text-decoration-line: underline; text-decoration-skip-ink: none; vertical-align: baseline; white-space: pre-wrap;">dikkat çekmişti</span></a><span style="font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; vertical-align: baseline; white-space: pre-wrap;">: </span></span></p><span style="font-family: helvetica; font-size: medium;"><br /></span><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span style="font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; vertical-align: baseline; white-space: pre-wrap;"><span style="font-family: helvetica; font-size: medium;">“Listeleri seviyoruz çünkü ölmek istemiyoruz.”</span></span></p><span style="font-family: helvetica; font-size: medium;"><br /></span><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span style="font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; vertical-align: baseline; white-space: pre-wrap;"><span style="font-family: helvetica; font-size: medium;">O yüzden de liste yapıp duruyoruz. Kendisi de listelerin müdavimi olan Eco’dan dinleyelim yine: “İlk başta listelerin primitif olduğunu, evrenden bihaber ilk kültürlerden izler taşıdığını düşünürdük; ilkel toplulukların, sınırlı dünya bilgilerinden dolayı her şeyi sıraladıklarını kabul ederdik. Ama kültürel tarih boyunca, listeler her fırsatta hüküm sürdü. Onları katiyen ilkel topluluklara özgü olarak değerlendiremeyiz. Örneğin Orta Çağ’da evrene dair net bir fikre ulaşılmıştı ve listeler vardı. Rönesans’ta ve Barok Dönem’de astronomiden beslenen yeni bir dünya görüşü hâkimdi ve yine listeler vardı. Postmodern dönem de kesinlikle bir listeler çağı. Listelerin karşı konulmaz bir büyüsü var.”</span></span></p><span style="font-family: helvetica; font-size: medium;"><br /></span><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span style="font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-weight: 700; vertical-align: baseline; white-space: pre-wrap;"><span style="font-family: helvetica; font-size: medium;">5.</span></span></p><span style="font-family: helvetica; font-size: medium;"><br /></span><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span style="font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; vertical-align: baseline; white-space: pre-wrap;"><span style="font-family: helvetica; font-size: medium;">Bir de ihtiyaç var tabii… Psikolojik ihtiyaçlar var: Sıralama ihtiyacı, planlama ihtiyacı, idrak etme, değerlendirme ihtiyacı. </span></span></p><span style="font-family: helvetica; font-size: medium;"><br /></span><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span style="font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; vertical-align: baseline; white-space: pre-wrap;"><span style="font-family: helvetica; font-size: medium;">Listeler en çok yeni bir dönem başlarken ya da bir dönem biterken yapılır. Örneğin yıl bitmeye yakın, o yılın en iyilerini, önemli olaylarını ve aramızdan ayrılan isimleri birer liste halinde okuruz. Muhasebe yapanlarımız vardır: “Şunları yanlış, şunları doğru yaptım” listeleri tutanlar… Zaman kayıplarının üstünü çizenler, işe yarayanları alt alta dizenler. Ve tabii yeni yıl listeleri: “Bu sene bunu yapacağım”lar…</span></span></p><span style="font-family: helvetica; font-size: medium;"><br /></span><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span style="font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; vertical-align: baseline; white-space: pre-wrap;"><span style="font-family: helvetica; font-size: medium;">Türkiye şu an bir dönemeçte. Kimisi için bir dönem bitti, kimisi için bir dönem başlıyor. Seçimden sonra, kazanan ve kaybeden çok insanın kafasında listeler var. “Şunu yapacağım, şunu yapmayacağım” listeleri. Bazısı için intikam bazısı için yeni bir başlangıç bazısı için takip listeleri… Sadece sokaktaki vatandaşın değil; siyasilerin ve patronların da listeleri. Fiş listeleri, talep listeleri, gereken yapılsın listeleri… Herkesin kafası şu an madde madde…</span></span></p><span style="font-family: helvetica; font-size: medium;"><br /><br /><br /></span><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span style="font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-weight: 700; vertical-align: baseline; white-space: pre-wrap;"><span style="font-family: helvetica; font-size: medium;">6. </span></span></p><span style="font-family: helvetica; font-size: medium;"><br /></span><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span style="font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; vertical-align: baseline; white-space: pre-wrap;"><span style="font-family: helvetica; font-size: medium;">Yine de içimizi açan listeler her zaman “her şey daha güzel olsun” listeleri. Zaten en güzel listelerden biri de, adlı adınca “Her Şey Daha Güzel Olacak” filmindeki liste değil mi? </span></span></p><span style="font-family: helvetica; font-size: medium;"><br /></span><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span style="font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; vertical-align: baseline; white-space: pre-wrap;"><span style="font-family: helvetica; font-size: medium;">Ne diyordu Cem Yılmaz’ın karakteri Altan: </span></span></p><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span style="font-style: italic; font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; vertical-align: baseline; white-space: pre-wrap;"><span style="font-family: helvetica; font-size: medium;">“Bir, barı açıyorum; iki, Ayla’yla aramı düzeltiyorum; üç, babamı da yanıma alıyorum. Olay bitmiştir.” </span></span></p><span style="font-family: helvetica; font-size: medium;"><br /></span><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span style="font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; vertical-align: baseline; white-space: pre-wrap;"><span style="font-family: helvetica; font-size: medium;">Olay bitmemişti tabii. Altan için her şey çok güzel olmadı. Ama yine de bir şeyler oldu. Hayat aktı, genişledi…</span></span></p><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span style="font-family: helvetica; font-size: medium;"><span style="font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; vertical-align: baseline; white-space: pre-wrap;"><br /></span><span style="font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; vertical-align: baseline; white-space: pre-wrap;">Aksın ve genişlesin. Başka ne isteriz ki hayattan? </span></span></p><span style="font-family: helvetica; font-size: medium;"><br /><br /><br /></span><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span style="font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-weight: 700; vertical-align: baseline; white-space: pre-wrap;"><span style="font-family: helvetica; font-size: medium;">3 Okuma Önerisi </span></span></p><span style="font-family: helvetica; font-size: medium;"><br /><br /></span><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span style="font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-weight: 700; vertical-align: baseline; white-space: pre-wrap;"><span style="font-family: helvetica; font-size: medium;">1.</span></span></p><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span style="font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-weight: 700; vertical-align: baseline; white-space: pre-wrap;"><span style="font-family: helvetica; font-size: medium;">Infinity of the Lists - Umberto Eco </span></span></p><span style="font-family: helvetica; font-size: medium;"><br /></span><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span style="font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; vertical-align: baseline; white-space: pre-wrap;"><span style="font-family: helvetica; font-size: medium;">Listelerin Sonsuzluğu… Her şeyin listesini tutan Batı zihninin acı tatlı bir listesi. Homeros’tan James Joyce’a, Dali’den Ravel’e görsel yoğun bir kitap… Doğal olarak, listelerin efendisi, ıssız adaya gitse yanına telefon rehberi almak istediğini söyleyen Umberto Eco’dan. Bu liste kitabının ardından, Louvre’da “misafir” olarak bir liste sergisi de düzenlemişti Eco. Koca müzede akşamları kendi kendine dolaşırken kendini bir Dan Brown karakteri olarak hissettiğini de söylemişti. “Infinity of the Lists”, Türkçede hâlâ yok. Çevrilmesini beklerken, Eco’nun bu konu hakkındaki söyleşilerini okuyabilirsiniz; biraz Google çabasına bakar. Bir de kişisel mesaj: Bu kitabı benden alan her kimse keşke yerine hiç değilse bir not bıraksaydı! Kitabı tekrar almalı mıyım, onu anlardım en azından.</span></span></p><span style="font-family: helvetica; font-size: medium;"><br /><br /></span><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span style="font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-weight: 700; vertical-align: baseline; white-space: pre-wrap;"><span style="font-family: helvetica; font-size: medium;">2.</span></span></p><span style="font-family: helvetica; font-size: medium;"><br /></span><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span style="font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-weight: 700; vertical-align: baseline; white-space: pre-wrap;"><span style="font-family: helvetica; font-size: medium;">Faşizmin 14 temel özelliği - Umberto Eco</span></span></p><span style="font-family: helvetica; font-size: medium;"><br /></span><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span style="font-family: helvetica; font-size: medium;"><span style="font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; vertical-align: baseline; white-space: pre-wrap;">Bu bir kitap değil, bir makale. Eco’nun 1995 yılında New York Review of Books’ta </span><a href="https://www.openculture.com/2016/11/umberto-eco-makes-a-list-of-the-14-common-features-of-fascism.html" style="text-decoration-line: none;"><span style="color: #1155cc; font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; text-decoration-line: underline; text-decoration-skip-ink: none; vertical-align: baseline; white-space: pre-wrap;">yayımlanan</span></a><span style="font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; vertical-align: baseline; white-space: pre-wrap;"> nefis makalesi. Open Culture internet sitesi bu makaleyi güzelce </span><a href="https://www.openculture.com/2016/11/umberto-eco-makes-a-list-of-the-14-common-features-of-fascism.html" style="text-decoration-line: none;"><span style="color: #1155cc; font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; text-decoration-line: underline; text-decoration-skip-ink: none; vertical-align: baseline; white-space: pre-wrap;">özetlemişti</span></a><span style="font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; vertical-align: baseline; white-space: pre-wrap;">. Düşünbil Portal da bu özetin Türkçe çevirisini </span><a href="https://dusunbil.com/umberto-ecoya-gore-fasizmin-14-temel-ozelligi/" style="text-decoration-line: none;"><span style="color: #1155cc; font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; text-decoration-line: underline; text-decoration-skip-ink: none; vertical-align: baseline; white-space: pre-wrap;">yayımladı</span></a><span style="font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; vertical-align: baseline; white-space: pre-wrap;">. Kahramanlık kültünden, karşı çıkmanın ihanet sayılmasına; farklılığa dönük korkulardan, komplolara meyletmeye çok güzel, zihin açan ve güncelliğini hiç yitirmeyen, hatta daha da güncelleşen maddeler var. Daha önce okumadıysanız, “bir bakın” derim.</span></span></p><span style="font-family: helvetica; font-size: medium;"><br /><br /></span><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span style="font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-weight: 700; vertical-align: baseline; white-space: pre-wrap;"><span style="font-family: helvetica; font-size: medium;">3. </span></span></p><span style="font-family: helvetica; font-size: medium;"><br /></span><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span style="font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; font-weight: 700; vertical-align: baseline; white-space: pre-wrap;"><span style="font-family: helvetica; font-size: medium;">Homeros - İlyada</span></span></p><span style="font-family: helvetica; font-size: medium;"><br /></span><p dir="ltr" style="line-height: 1.38; margin-bottom: 0pt; margin-top: 0pt;"><span style="font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; vertical-align: baseline; white-space: pre-wrap;"><span style="font-family: helvetica; font-size: medium;">Homeros okumak için kimsenin önerisine ihtiyacınız yok elbette ama edebiyatın en büyük listecilerinden birini Umberto Eco’dan okuyunca kafama dank etti: Hakikaten, edebiyatın birazı da “şeyleri” sıralamak. Tasnif etmek, kategorize etmek, kümelemek… Ben kendi adıma, hemşerimiz Homeros’u bu gözle bir daha okumaya karar verdim. Eco bu konularda James Joyce’un da çok verimli olduğundan bahsetmiş ama yazmadığı biri var. Şeyleri sıralamaya bayılan bir başka romancı. O da bu toprakların insanı. Madem liste yapmayı seven romancılar listesi yapılmış; Homeros’un ardına bir de Orhan Pamuk yazmayalım mı?</span></span></p><div><span style="font-family: Arial; font-size: 10pt; font-variant-alternates: normal; font-variant-east-asian: normal; font-variant-numeric: normal; vertical-align: baseline; white-space: pre-wrap;"><br /></span></div></span>yenalhttp://www.blogger.com/profile/17471442425306956465noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4764822031713336418.post-43218360375071731112023-06-04T16:54:00.003+03:002023-06-04T16:54:54.381+03:00hikâyenin evveli <p></p><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi_4fr9jDaafbdRVr6k1Vwsm3Q6A-gNYFcpJc7_sBK1v6uL8aQ_4QZfamjI75_Nzg6w-qE9d1Uu-LZnpfJ1KYuuZu5tQzF3J52-1p7ZRm9Gs26ufzHJvsypKgmuWEmWE1_LS0NIo2ibx-6gfQMkR0Iq0-z4FpDNXzsouUu2abw-hA0RpJcXG4gv2CTMuw/s1024/0_0.png" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="1024" data-original-width="1024" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi_4fr9jDaafbdRVr6k1Vwsm3Q6A-gNYFcpJc7_sBK1v6uL8aQ_4QZfamjI75_Nzg6w-qE9d1Uu-LZnpfJ1KYuuZu5tQzF3J52-1p7ZRm9Gs26ufzHJvsypKgmuWEmWE1_LS0NIo2ibx-6gfQMkR0Iq0-z4FpDNXzsouUu2abw-hA0RpJcXG4gv2CTMuw/w400-h400/0_0.png" width="400" /></a></div><br /> <p></p>yenalhttp://www.blogger.com/profile/17471442425306956465noreply@blogger.com0