Deniz kütüphanedeki kitapları ortaya saçmaya bayılıyor. Biz de onun bu huyuna bayılıyoruz. Sekiz on kitabı yere yaydıktan sonra birini seçip bize getiriyor. Bugün, bende olduğunu bile unuttuğum bir kitabı, Cihat Baban’ın ‘Politika Galerisi - Büstler ve Portreler’i alıp bana getirdi. Zamanında Fatih’ten (Artvinli) alıp geri vermemişim. Kısa günün kârıdır, deyip karıştırırken içinden Fatih’in teksir kâğıdına karaladığı bir şiiri çıktı. İsmi ‘Çocukanne’. Üzerinden temiz bir on beş yıl geçmiş. Okumuş unutmuşum. Yılların merakıyla tekrar okudum. Fatih’in ne yetenekli bir şair olduğunu yeniden anladım. Anneler Günü de geçti ama buraya alayım şiiri; hem siz de görmüş olun hem ben arada dönüp bakayım. Umarım kızmaz Fatih. Kızmasın, Deniz’den bir hediye saysın.
Çocukanne
Ve sonra annem alır kurtarır beni bu anlardan
bu çürük kokusu, kötü günler korkusundan
annem yıkar beni sonra gecelerce yıkar
annem çocuktur benim çocukları anlar
terzidir annem bir çocuk terzi
yüksüğü mavi yıldız elleri kısa
içinde kumlu şeyler kıpırdar
hangi çocuk anneme baksa
annem sabırdır benim taşlardan anlar
sabahtır annem bir beyaz sabah
soluğu tatlı yosun tatlı ırmak
köpüğün üstünde duruyor gibi
bir çocuk için anneme bakmak
Ve sonra annem alır kurtarır bizi bu anlardan
bu çürük kokusu, kötü günler korkusundan
annem saklar bizi sonra gecelerce saklar
Fatih Artvinli
Kızmadım ama okurken yüzüm kızardı, mahçup oldum. Dediğin gibi temiz bir onbeş yıl olmuştur, belki daha fazla. Denizden gelen en güzel hediye bu: eskileri hatırlattı bana, eski bizi, eski usul heyecanla, derinden hissederek yazdığımız şiirleri. Kızmıyorum Yenalcim ama Deniz bir gün bizim evde babasının şiirlerini bulunca da sen kızma olur mu? Çok sevgiler, alnından öperim Denizi.
YanıtlaSilFatih Artvinli
affınıza sığınarak ( hem yazanın, hem alıntılayan blog sahibinin) bu bir şiir değil.
YanıtlaSilbu 16 satır safi duygu. yalnızca şefkat. başlı başına bir sevgi. annesi olan, annesi ölen her bireyi çepeçevre saran bir ağlamaklık.