Sosyal medyada bana en itici gelen sözlerden biri: Kesin yaşanmıştır!
‘Ufak at da civcivler yesin’in yeni lisandaki karşılığı… İlk başta, çok uçuk görünen olaylar için kullanılıyordu. Şimdi rutinin azıcık (gerçekten azıcık) dışındaki her anekdotun altına yapıştırılıyor: Kesin yaşanmıştır! Her şeye ama her şeye… “Bir taksici bana şunu anlattı” mı dedin? Kesin yaşanmıştır. “Minik yeğenim öyle bir laf etti ki!” Kesin yaşanmıştır.
Dünya durdukça taksici anlatır, çocuklar laf ebeliği yapar; bunda ‘yaşanmayacak’ ne var?
Dünya durdukça taksici anlatır, çocuklar laf ebeliği yapar; bunda ‘yaşanmayacak’ ne var?
Bunu söyleyip duranlar, vatman gibi tek hat üstünde gidip gelerek mi yaşıyor? Birisi bir şey anlatsa, sokakta bir şey görsen, kulağına bir şey çalınsa, o sana bir hikâye… Palavracı avcılar gibi, tek kurşunla üç ayı vurdum denmiyorsa, her şey makul.
“Kesin yaşanmıştır” diye sızlanıp duranların neyi kastettiklerini bilmiyor değilim. Beş RT on fav için mevzu uyduran insan çoktur, eminim.
Orası öyledir de… Sosyal medyada vakit geçire geçire kafalar uyuşmuş artık. İtiraz ettikleri şey aslında normal akış… Hayat zaten böyle hikâyelerle, rutinden sapmalarla ilerliyor.
Dünyanın bir büyüsü, hayatın sürprizleri var. Bunları da yaşayıp anlatmayacaksak, ne halt edeceğiz? Kedi videosuyla gün geçer mi?
PS: Kesin yaşanmıştır süfliliği bir kenara, yukarıdaki fes bir kenara. Kimin aklına geldiyse, ona diyecek bir şeyim yok!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Sen ne dersin?