Küçük mükemmellikler. Bir buçuk dakikalık ideal dünyalar. Orada biz hep gelecekteyiz, hep bir yakın zamandayız. Seyredilmemişin, görülmemişin, yaşanmamışın montajındayız. Göz bizimdir ama ne tuhaf, bakılan da bizmişiz gibi gelir. Birileri adı biz olan filmi seyrederken duyduğumuz tüm o heyecanlar… Akıllı sözler, dramatik anlar, kreşendolar, patlamalar… İçimizde bir tatlı rüzgâr eser ve davudi ses bizi, birbirine bitişmemiş sahnelerin arasında dolaştırırken gözümüzde bir küçük umut parıldar: Bir film daha var. Evet, bir film daha var…
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
-
Bin dereden su getirmek, deriz… Bu sözle bir işi yapmamak için oyalanmayı, olmayacak bahaneler üretmeyi anlatırız. Neden böyle söylemişiz? Z...
-
Bazı filmler kendinden başka hiçbir şeyle anlatılmıyor. O kadar yoğun oluyorlar ki ne bir kitap ne bir film ne de bir geçmiş an geliyor ...
-
Yeni yıl kararları... İki yıl evvel, Gazete Duvar için yazmıştım (O kadar olmuş mu yahu?). Burada da dursun... 1 Ocak’ta birçoklarımız yeni...
-
13-14 yıl evvel ‘İki Kral’ isimli kısa bir öykü yazdım. Sonra da onu kaybettim. Tüm arşivlerime, hard disklerime, oraya buraya baktım ama bu...
-
İ plere tutunanlar, ateş yutanlar, bıçak atanlar… Bükülenler, katlananlar, uzayanlar… Elastikler, devler, oransızlar… Tuhaflıklar bitiyor di...
-
Sadece çocuklar gözlüklerini dünyanın en önemli işini yapıyormuş gibi düzeltir. Minik burnun üzerinde kaşıntı. Kulaklarda beklenmedik bir ağ...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Sen ne dersin?