iyilik

Orhan Kemal’in romanlarında neredeyse hiç ‘iyi’ karakter bulunmaz. Biraz bu gözle de bakarak okuduğum ‘Arkadaş Islıkları’ ve ‘Bereketli Topraklar Üzerinde’de sadece birer ‘iyi’ vardı. Ağabey rolü de üstlenmiş, yol yordam gösteren işçiler. Teklifsizce yardım eden, "önce çıkarım" demeyen birer kişi. 'Murtaza'da o da yoktu.


Fazla mı karikatürize? Bilemiyorum. Eskiden "bu kadar da değil"miş gibi gelirdi. Orhan Kemal'in romanlarından sonra doğdum, o coğrafyada doğdum ama iyilikle hem de çok aramadan karşılaşıyordum. Öyle hatırlıyorum. Belki zihin hatıraları çarpıtıyordur ama ben öyle hatırlıyorum.


Bugünün toplumu giderek bir Orhan Kemal romanına dönüşüyor; ortada hiç iyi yok gibi. Var muhakkak ama işte yok gibi. 


Yok gibi de bazen yok kadar keskin.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Sen ne dersin?

oktay opaz

Ben Octavio Paz demiştim; yanlış anlaşılma işte, karşıdaki Oktay Opaz dediğimi sanmış. Öyle de yazmış.  Düzelttik sonra.  Ya Oktay Opaz? Sen...