new york times neyi eksik yazdı?
New York Times’ın haber yazmada iddialı olduğu malûm. Hiçbir ayrıntıyı atlamak istemezler. Makalelerin bıktırana kadar uzayıp gitmesini göze alıp, içlerine gerekli bütün malzemeyi katarlar. Maddi hata yapmamak için verileri defalarca kontrol eden “fact checker’ları bulunur.
Gazete, adeti olduğu üzere, dünün en sıcak gelişmesi hakkında, İsrail’den, Türkiye’den ve Avrupa’daki diğer merkezlerden katkılarla upuzun makaleler hazırladı. Ama tuhaftır onca imzaya rağmen, bu defa malzemesi eksikti. Haberler İsrail’in filoya saldırısı, başta İstanbul Avrupa’nın çeşitli şehirlerinde yapılan protestolar ve devlet adamlarının meseleyi kınayan bildileriyle doluydu.
Eksik olan neydi peki? Önce Gazze’ye doğru yola çıkan altı gemilik yardım filosuna Türkler’den başka kimlerin katıldığına bakalım: 50 ayrı ülkeden aktivistler, Avrupa Parlamentosu’ndan 15 milletvekili, 1976 Nobel Barış Ödülü sahibi Kuzey İrlandalı Corrigan Maguire, 2. Dünya Savaşı’nda Yahudi Soykırımını bizzat yaşamış 85’lik Hedy Epstein… Bu bilgiler Türkiye basınında yer aldı. Tıpkı iki geminin Yunanistan ve ABD bayrağı taşıdığının, bir gemiye de 2003'te Gazze'de buldozer altında ölen Amerikalı aktivist Rachel Corrie'nin adının verildiğinin yer aldığı gibi.
New York Times’ın haberinde sadece Nobel ödüllü Maguire’dan bahsediliyor. Bir de gemilerde birtakım parlamenterlerin de bulunduğu notu düşülüyor. Konuyla ilgili haberin genel tonu Türkler’in saldırıya uğradığı ve İsrail – Türkiye ilişkilerinin ağır hasar gördüğü kıvamında. Başka bir vurgu yok, diğer ülkeler meseleden uzaklaştırılıyor. Dünyanın geriye kalanındaki okurlar bu “klasik Ortadoğu krizinde” güvenli bir bölgede tutuluyor.
Demek gazete için o gemide dünyanın dört bir tarafından aktivist ve parlamenterlerin olmasının önemi yokmuş. Okurlarının da önemsemeyeceğini düşünüyor herhalde. Krizin profili düşünce, yok saymak daha da kolaylaşır tabii.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
oktay opaz
Ben Octavio Paz demiştim; yanlış anlaşılma işte, karşıdaki Oktay Opaz dediğimi sanmış. Öyle de yazmış. Düzelttik sonra. Ya Oktay Opaz? Sen...
-
Bazı filmler kendinden başka hiçbir şeyle anlatılmıyor. O kadar yoğun oluyorlar ki ne bir kitap ne bir film ne de bir geçmiş an geliyor ...
-
Biz Bağışladığın özgürlüğe yeğdir biçtiğin zından sonsuz güzelleşecek dünya biz kurduğumuz zaman senin verdiğin umudu ...
-
İranlı bir kadının işlettiği bir kafedeyim. Bir ay önce yine buraya gelmiştim. Verdiğim siparişi hatırladı: Çırpılmış yumurta ve Americano (...
-
Melvyn Bragg’ın ‘In Our Time’ podcast’ında Hititler bölümü ... Üç akademisyen (ki biri Bilkent’ten İlgi Gerçek) oturup konuşuyor Bin tanrılı...
-
"(...) Yani bir eskrim sporu niye var diye soruyorduk Konservatuvar’a girdiğimizde. Niye eskrim diye ders var? Rahmetli Sait Tayla çok...
-
Javaplein'deki kütüphaneye geldim. Birkaç Türk oturmuş, kütüphanenin orta yerinde siyaset konuşuyorlar. Yaşlıca bir adam "Türkiye’...
-
‘Magic Circus’ için bilet aldım. Dino ile gideceğiz. Bilette bir uyarı notu: Yetişkinlerin, telefonlarına bakmaları yasaktır. Lütfen sana...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Sen ne dersin?