Harbiden nereden nereye...
Erdoğan, 2008'in sonlarında İsrail ile Suriye'yi masaya oturtmak üzereydi. Düzelteyim, zaten masaya oturttuğu bu iki ülkeye el sıkıştırttırmak üzereydi. 'Olmaz' denen olacakken, belki birkaç gün farkıyla, İsrail, Gazze'de 'Dökme Demir - Cast Lead' operasyonuna başladı.
Suriye-İsrail barışı dolayısıyla yattı. Erdoğan da çok sinirlerek aradan çekildi ve bunu -nedense- kişisel aldı.
Sonrası Davos... 'One minute' günü... Önce fena bozuk olduğu İsrail'e, Cumhurbaşkanı Simon Peres nezdinde "siz öldürmeyi iyi bilirsiniz", sonra da "daha gelmem Davos'a" diyerek zenginler kulübüne toplu posta. Elbette havaalanında (sonradan bir klasik haline gelecek) 'kahraman' karşılaması.
Tuhaf. Barışı samimiyetle isteyen ve o zamanlar iki tarafından da pek güvendiği bir arabulucu olarak çok uğraşan Erdoğan, İsrail ile Suriye'yi masadan bir anlaşmayla kaldırabilseydi, o barış ortamında muhtemelen Gazze operasyonu da yaşanmazdı.
'One minute' ayarını vermeyeceği gibi, Davos'a da halen gidiyor olurdu başbakan.
Mavi Marmara saldırısı düşünülemezdi bile.
Mısır belki farklı ama Suriye Arap Baharı'nda kaosa bu denli hızlı düşmezdi. En azından Erdoğan ve İsrail, Esad'a daha yakın dururdu. Dahası, Esad da belki bu iki ülkenin telkinlerine daha fazla kulak verirdi.
Her şeyden öte, Erdoğan, Ortadoğu'nun en sert düğümlerinden birini çözmüş bir lider olarak yüzde yüz bile değil, yüzde bin, Nobel Barış Ödülü'ne layık görülürdü.
Ama olaylar farklı yaşandı. Şimdi "eyyyy Nobel!" diyen bir Başbakan var.
Bu konuşmayı duyduğumda Erdoğan'ın kafaca Davos'ta kaldığını, herkese, her şeye, her kişiye, ama ölü ama diri, insan veya kurum ayırmadan posta atma, ayar verme, fırça çekme alışkanlığının artık yerleştiğini düşündüm. Hem alkışlayanı da var nasılsa...
Artık farklı düşünüyorum. Erdoğan'ın aklı 27 Aralık 2008 gecesinde kaldı bence. Gazze'ye Dökme Demir operasyonunun başladığı o gece Erdoğan, Ortadoğu'ya barış getiren büyük lider olarak anılma şansını kaybetti. Halen onun hayalkırıklığını yaşıyor.
Yukarıdaki imajı twitter'daki eski bir feyk Nobel hesabında buldum.
buna da bir kısa bulaşayım dedim müsadenle. Ya nobel alsaydı? :))) Selamlar, Güven A.
YanıtlaSil