yoldan notlar: madrid


İspanyollar latif insanlar, İspanyollar hoş insanlar. Beş gündür geçinip gidiyoruz. Bir ömür de geçinebiliriz.

Tom Robbins ne demişti Parfümün Dansı'nda: "Bu mevsimde Louisina eyaleti, doğadan gelen sapık bir telefonu andırıyordu." Madrid şu an tam öyle. Öğlen güneşi sıcak, akşamki kavurucu. Saat dokuzda nefes almaya başlıyoruz.

Çoğunluk pılısını pırtısını toplamış, dükkânını da kapatıp gitmiş. Biz de arkalarından su döktük gibi. Geri geldiklerinde onlarla da görüşürüz.

Kalan sağlar bizim. Kalan sağlar çoğunlukla yaşlı. Madrid, bir yaşlılar cumhuriyeti. Sokak aralarında, geniş bulvarlarda, parklarda banklarda, mutlu mesut ferah feza takılıyorlar.

Fotoğraftaki de Madrid'in 'hep genç' yaşlılarından biri. Antik San Bernardo Üniversitesi'nin eski bir öğrencisi. Okul yolunda.  

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Sen ne dersin?

oktay opaz

Ben Octavio Paz demiştim; yanlış anlaşılma işte, karşıdaki Oktay Opaz dediğimi sanmış. Öyle de yazmış.  Düzelttik sonra.  Ya Oktay Opaz? Sen...