amerikan edebiyatı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
amerikan edebiyatı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

başka bir işe yaramadığında


Bu hafta 75 yaşına girmiş. Babamdan bir yaş büyük. Edebiyat dünyasında bir baba arasam da Paul Auster’i seçerdim. Öyle seviyorum.


“Öteden beri tek arzum yazı yazmaktı. Daha on altı-on yedi yaşlarımdayken bu hevese kapılmıştım, ama hiçbir zaman ekmeğimi bundan çıkarırım diye de kendimi aldatmamıştım. Yazar olmak doktor ya da polis olmak gibi bir meslek seçimi değildir. Yazarlıkta seçmekten çok seçilmiş olursun ve başka bir işe yaramayacağın gerçeğini de bir kez kabullenince, ömrünün sonuna kadar, uzun, çetin bir yolda yürümeye hazırlıklı olman gerekir.”


Vallahi ben senden razıyım Paul Auster. Yeni yaşın kutlu olsun.



PS: Cebidelik (Çeviri: Seçkin Selvi).

nesnelerin dokusuna...

Don DeLillo terzi gibi yazıyor. Elinde bir mezura var; cümleleri, karakterlerinin ruh haline göre ölçüyor. 

Başka türlü nasıl yazılır aşağıdaki cümle: 

Küçük, inatçı bir hüznün nesnelerin dokusuna nüfuz ettiği bir mevsimdi, günün de tam öyle bir saati. 

O mevsimdeyiz şimdi... 

Beyaz Gürültü, Don DeLillo, Siren Yayınları (Çeviren Handan Balkara) 

Fotoğraf doksanlardan, Dominique Nabokov imzalı

eski ateşler

Raymond Carver hep kısa öykü yazmış. Romana girişmemiş. Nedeni hayat gailesi. Çok genç yaşta evlenmiş. İki çocukları olduğunda karısı da kendisi de yirmi yaşında bile değillermiş. Bir yandan okula gidiyor, bir yandan çocukları yetiştiriyorlarmış. Garsonlukla, temizlikçilikle geçinmeye çalışıyorlarmış. Bazen çift vardiya. Evde de çocuklar… Hep bir saatlik bir boşluk bulmaya çalışmış Carver. İki saat lüksmüş. Hep bir, bilemedin iki oturuşta bitireceği hikayeler yazması gerekmiş. Roman gibi uzun soluklu bir iş rüyaymış onun için. Çok sonra, çocukları büyüdüğünde, yazdıklarından biraz para kazanmaya başladığı zaman da artık eli gitmemiş roman yazmaya. Dikkat eşiği düşmüş. Konsantre olamıyormuş.


Carver’ın ‘Fires’ isimli makalesi artık benimle. Sevdiğiniz şeyler, bazen sizin bir parçanız olur. ‘Fires’ da artık benim bir parçam. 

elimizde bir tek onlar var

Sonuçta elimizde bir tek onlar var, sözcükler… Onlar da doğruları olsun bari. 

Raymond Carver

usta

Şu dünyanın görüp görebileceği en güzel insanlardandı Ursula K. Le Guin. Ne şanslıyız ki onun devrinde yaşadık. 

oktay opaz

Ben Octavio Paz demiştim; yanlış anlaşılma işte, karşıdaki Oktay Opaz dediğimi sanmış. Öyle de yazmış.  Düzelttik sonra.  Ya Oktay Opaz? Sen...