genç W'nun acıları (ya da anıları)
Fıkra değil gerçek; üstelik George W. Bush’un kendisi anlatıyor. Özetleyerek aktarıyorum:
Bush’un Rusya’ya yaptığı bir ziyarette, Rus başkan Vladimir Putin, Amerikan başkanına Koni isimli siyah Labrador’unu gösterir. Putin köpeğiyle pek övünmektedir ve Bush’a, “Benim Koni, senin Barney’nden (Bush’un köpeği) daha büyük, daha güçlü ve daha hızlı,” der.
Çok sonra bir gün Bush, bu olayı Kanada Başbakanı Stephen Harper’a anlattığında şöyle bir cevap alır: “Sana sadece köpeğini gösterdiği için şanslısın.”
W. Bush’a katlanabilirseniz, dahasını da okuyabilirsiniz; çünkü ABD’nin 43. başkanı nihayet anılarını yayımladı. Decision Points adını verdiği kitabında, W, ulusunun (ve dünyanın) kaderini belirleyen anlarda nasıl karar aldığı veya alamadığı üzerine samimi bir analiz sunuyor. Samimi diyorsam yanlış anlamayın, kendini yerin dibine batırdığı yok; sadece birtakım bilgilendirme hataları yüzünden bazı kararlarında yanlış veya aceleci davranmış olabileceğini itiraf ediyor. 9/11’i, Irak’ın işgâlini, Afganistan’a yığılan birlikleri, Katrina Kasırgası’nı ve ekonomik krizi düşünün. Adam aceleci davranmış!
Kitapta birtakım dokunaklı detaylar da var. Örneğin Katrina sonrasında, siyahi şarkıcı Kanye West’in kendisine ırkçı göndermesi yapmasını (tam olarak, Başkan’ın siyahları umursadığını sanmıyorum, demişti) başkanlık döneminin en kötü anı olarak tanımlıyor. Bunca olay dururken bunun içine oturması tuhaf.
İlla sadece kişisel bir kötü an seçilecekse, benim oyum 4 yıl önceki G-8 zirvesi sırasında Almanya Başbakanı Angela Merkel’le yaşadıklarına gider. Fotoğraflara bakınca da hatırlayacaksınız; Merkel’in oturduğu masaya seğirten Bush, birdenbire ellerini her şeyden habersiz Alman Başbakanı’nın omuzlarına koymuş ve kısa bir masaj (!) yapmıştı. Merkel bunu hiç hoş karşılamadı tabii.
Eski başkan, iyi tanımadığı bir kadına nasıl davranması gerektiğini bilmiyor olabilir mi? Olabilir pekâlâ, Teksas usulü samimiyet diyip geçmiştir belki; ama o kadar insanın (ve bütün dünyanın) önünde şu yaptığından mahcup olmadıysa, hiçbir şey ona kötü hissettiremez bence.
Aşağıda bu posta konu olan üç ismi çene çalarken görüyorsunuz. Erkekler sidik yarıştıradursun, Merkel’in, özgüven açısından Putin’den de Bush’tan da fersah fersah ötede olduğu çok açık.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
oktay opaz
Ben Octavio Paz demiştim; yanlış anlaşılma işte, karşıdaki Oktay Opaz dediğimi sanmış. Öyle de yazmış. Düzelttik sonra. Ya Oktay Opaz? Sen...
-
Bazı filmler kendinden başka hiçbir şeyle anlatılmıyor. O kadar yoğun oluyorlar ki ne bir kitap ne bir film ne de bir geçmiş an geliyor ...
-
Biz Bağışladığın özgürlüğe yeğdir biçtiğin zından sonsuz güzelleşecek dünya biz kurduğumuz zaman senin verdiğin umudu ...
-
İranlı bir kadının işlettiği bir kafedeyim. Bir ay önce yine buraya gelmiştim. Verdiğim siparişi hatırladı: Çırpılmış yumurta ve Americano (...
-
Melvyn Bragg’ın ‘In Our Time’ podcast’ında Hititler bölümü ... Üç akademisyen (ki biri Bilkent’ten İlgi Gerçek) oturup konuşuyor Bin tanrılı...
-
"(...) Yani bir eskrim sporu niye var diye soruyorduk Konservatuvar’a girdiğimizde. Niye eskrim diye ders var? Rahmetli Sait Tayla çok...
-
Javaplein'deki kütüphaneye geldim. Birkaç Türk oturmuş, kütüphanenin orta yerinde siyaset konuşuyorlar. Yaşlıca bir adam "Türkiye’...
-
‘Magic Circus’ için bilet aldım. Dino ile gideceğiz. Bilette bir uyarı notu: Yetişkinlerin, telefonlarına bakmaları yasaktır. Lütfen sana...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Sen ne dersin?