Önce harita çizersin. Orta boy bir coğrafya atlasının üzerinden kopya ederek… Sonra isimlere bakarsın. Köy adları, uzak şehirler, denizle birleşen ırmaklar. Ertesi gün unutacağını bilsen de bir iki ismi ezberlemeye çalışırsın. Telaffuzu en zor olanları, dilde hiç dönmeyenleri seçersin. Nasıl bir yerdir o tuhaf isimli şehir? Senin gibi çocuklar yaşar mı orada? Büyüdüğünde oraya gidecek misin acaba? Uyursun. Hepsini, bütün isimleri, bütün soruları unutarak uyursun.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
evrenin hiçbir parçası tek başına değil
"Evrenin hiçbir parçası tek başına değil, hiçbir şey tek bir yöne akmıyor. Biz insanlar, gizli ya da açık, geçici ya da kalıcı bağlarda...

-
Podcast bir başka heyecanmış. Yayıncılığın birçok alanında bulundum. Gazetede, dergide çalıştım. Kitap yazdım. Yayınevinde çalıştım. Blogla...
-
Bazı filmler kendinden başka hiçbir şeyle anlatılmıyor. O kadar yoğun oluyorlar ki ne bir kitap ne bir film ne de bir geçmiş an geliyor ...
-
Yıllardır, "öyle mi olsun böyle mi olsun" diyip de bir türlü hayata geçiremediğim podcast, bugün yayında. İki bölüm beraber. Kimse...
-
"Evrenin hiçbir parçası tek başına değil, hiçbir şey tek bir yöne akmıyor. Biz insanlar, gizli ya da açık, geçici ya da kalıcı bağlarda...
-
İngilizce’de ameliyathaneye ‘operating theater’ da deniyor. Dilin bir azizliği değil, ilk zamanlar gerçekten bir tiyatro sahnesi gi...
-
Dün Yunanistan sınırında göçmenlere karşı insanlık suçları işlenirken, Türkiye’de kalbi göçmenlere karşı nefretle dolmuş binlerce, belki...
-
Bir öyküyü her gün anlattığında, yüzüncü anlatışında, ilkine göre ne kadar değişmiş olur? Ne kadar değiştirirsin onu? Aslı ne kadar kalır? G...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Sen ne dersin?