Larry Hagman öldü. Oynadığı Ceyar'a dünyanın bütün günahlarını yazmıştık; onları yüklenebilecek bir başkası var mı? O kadar kuvvetle, inandırarak oynadı ki, bizde bile mahallenin kötüsü haline gelmişti. Çiçek Abbas'ta Ayşen Gruda, ağabeyi Şener Şen için "abi değilsin, ceyarsın sen" der. Zamanında Time'ın kapağına kadar çıkmış bir kötü adam; anlayın gerisini.
400 cumartesi
Cumartesi Anneleri, 400 haftadır çocuklarını arıyor. Daha ağır, daha acı ne var hayatta?
isli güzel bir şey
"(...) Zenith'in anteni kasanın içinde olduğundan, temiz bir yayın bulabilmek için bazen cihazın yönünü değiştirmek gerekiyordu. Masanın üzerinde ufak tefek manevralar yaptıktan sonra sonunda güzel bir Tom Waits buldum. Bu herifin sesi radyonun hışırtılarına karıştığında insanın kulağına her zamankinden daha da acayip geliyordu. Kendine özgü zarafeti ve en alçakgönüllü haliyle 'All The World Is Green' parçasını söylüyordu. Canım iki tek viski çekti, şöyle isli, güzel bir şey."
04:00 - Hikmet Hükümenoğlu (Everest Yayınları)
dünyaya atlayan adam
Adamın atlayışını bütün dünya canlı izlemiş, yorumlamış; ne yapsanız yetişemeyeceksiniz. Ne yapsanız anında eskiyecek.
Ama işte... Zekânın küçük zarif bir dokunuşu, tek bir basit hamlesi günü de haftayı da kurtarıyor. 39 kilometre yükseklikten dünyaya atlayan, ses sınırını safi vücut geçen tek insan Felix Baumgartner'a da böylesi yakışırdı. İspanyol El Mundo'nun haftasonu dergisi büyük kapak yapmış. Baş aşağıya dünya tarihi...
Ama işte... Zekânın küçük zarif bir dokunuşu, tek bir basit hamlesi günü de haftayı da kurtarıyor. 39 kilometre yükseklikten dünyaya atlayan, ses sınırını safi vücut geçen tek insan Felix Baumgartner'a da böylesi yakışırdı. İspanyol El Mundo'nun haftasonu dergisi büyük kapak yapmış. Baş aşağıya dünya tarihi...
vergilius'la hapiste bir yıl
Çevrilemez denilen... Çevrilemez denilen... Çevrilemez denilen... Bizim kültür sanat basını bazen vur deyince öldürüyor. Bir haftadır büyülenmiş gibi, hep bir ağızdan tekrarlayıp durdular. Beynimde yankılanıyor artık bu sözler; nereye baksam aynı. "Ahmet Cemal, 'çevrilemez' denilen kitabı, Avusturyalı yazar Hermann Broch'un "Vergilius'un Ölümü"nü Türkçe'ye çevirdi." Peki.
Papağan gibi tekrarlamak bir kenara, muhakkak önemli bir çalışmadır Ahmet Cemal'inki. Bazen çevirmenler böyle yorucu işlere soyunur, kazanan biz oluruz. Ben Broch'a aşina değilim ama başka bir meseleyi tesadüfen öğrenmiştim. Vergilius'un kendisini çevirmek de zor. En azından okuduğum en harika yazarlardan Daniel Pennac böyle söylüyor. Buyurun Silahlı Peri'ye:
Papağan gibi tekrarlamak bir kenara, muhakkak önemli bir çalışmadır Ahmet Cemal'inki. Bazen çevirmenler böyle yorucu işlere soyunur, kazanan biz oluruz. Ben Broch'a aşina değilim ama başka bir meseleyi tesadüfen öğrenmiştim. Vergilius'un kendisini çevirmek de zor. En azından okuduğum en harika yazarlardan Daniel Pennac böyle söylüyor. Buyurun Silahlı Peri'ye:
"Sizi tutuklamak zorundayız Bay Stojilkoviç," dedi Pastor.Silahlı Peri - Daniel Pennac (Türkçe'ye çeviren Selda Arkan, Metis Yayınları)
"Tabii ki."
"Ruhsatsız silah bulundurmakla suçlanacaksınız."
"Bunun cezası ne kadardır?"
"Sizin durumunuzda sadece birkaç ay," diye cevap verdi Pastor.
Stojilkoviç biraz düşündü sonra çok doğal bir şekilde: "Birkaç ay hapis yetmez, en azından bir yıla ihtiyacım var," dedi.
Üç polis birbirine baktı.
"Neden?" diye sordu Pastor.
Stojilkoviç, gerek duyduğu süreyi dikkatle hesaplayarak biraz daha düşündü sonra sakin bas sesiyle şöyle dedi:
"Vergilius'u Sırp-Hırvat diline çevirmeye başladım; bu hem çok uzun hem de hayli karmaşık."
ön sayfadan bağırmak
Hükümet, şirket, reklamveren... Ön sayfalar bunların. Gazeteyi insan okuyor da, onun insan için olduğu unutuluyor.
Bir memleketin en önemli olayı neyse onun çıkmasını beklersiniz manşete, ama çıkmaz. Ölüm oruçları mı can yakıyor mesela bugünkü gibi, grev mi, eğitim mi, sağlık mı; esas mesele her neyse kenarda kalır. Manşet çoğu kez bir uzlaşma zeminidir.
Komşu kasabadaki Ford fabrikası kapatılınca, Antwerp gazetesinin burasına gelmiş; yıkmış ön sayfadaki haberleri, tek bir fotoğraf koymuş. İçeriye de 11 sayfa açmış. Bir yazarı (Paul Geudens), fabrikayı birdenbire İspanya'ya taşıma kararı alan -ama bunu açıklamaya bile gelmeyen- şirketi fena keseliyor:
" Terbiyesiz. Kalpsiz. Korkak... İdam fermanını açıklamaya bile gelmeyen Ford Avrupa yönetimi için söyleyecek başka söz bulamıyorum. Böyle bir hakaret görülmemiştir."
Belçika'nın diğer gazeteleri de aynı havada. De Standaard, Le Libre, hatta İspanya'dan ABC bile... Sessiz fotoğraflarla ön sayfadan bağırmışlar.
Unutulmayacak sayfalar yapmışlar...
Bir memleketin en önemli olayı neyse onun çıkmasını beklersiniz manşete, ama çıkmaz. Ölüm oruçları mı can yakıyor mesela bugünkü gibi, grev mi, eğitim mi, sağlık mı; esas mesele her neyse kenarda kalır. Manşet çoğu kez bir uzlaşma zeminidir.
Komşu kasabadaki Ford fabrikası kapatılınca, Antwerp gazetesinin burasına gelmiş; yıkmış ön sayfadaki haberleri, tek bir fotoğraf koymuş. İçeriye de 11 sayfa açmış. Bir yazarı (Paul Geudens), fabrikayı birdenbire İspanya'ya taşıma kararı alan -ama bunu açıklamaya bile gelmeyen- şirketi fena keseliyor:
" Terbiyesiz. Kalpsiz. Korkak... İdam fermanını açıklamaya bile gelmeyen Ford Avrupa yönetimi için söyleyecek başka söz bulamıyorum. Böyle bir hakaret görülmemiştir."
Belçika'nın diğer gazeteleri de aynı havada. De Standaard, Le Libre, hatta İspanya'dan ABC bile... Sessiz fotoğraflarla ön sayfadan bağırmışlar.
Unutulmayacak sayfalar yapmışlar...
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
-
Bin dereden su getirmek, deriz… Bu sözle bir işi yapmamak için oyalanmayı, olmayacak bahaneler üretmeyi anlatırız. Neden böyle söylemişiz? Z...
-
Bazı filmler kendinden başka hiçbir şeyle anlatılmıyor. O kadar yoğun oluyorlar ki ne bir kitap ne bir film ne de bir geçmiş an geliyor ...
-
Yeni yıl kararları... İki yıl evvel, Gazete Duvar için yazmıştım (O kadar olmuş mu yahu?). Burada da dursun... 1 Ocak’ta birçoklarımız yeni...
-
13-14 yıl evvel ‘İki Kral’ isimli kısa bir öykü yazdım. Sonra da onu kaybettim. Tüm arşivlerime, hard disklerime, oraya buraya baktım ama bu...
-
İ plere tutunanlar, ateş yutanlar, bıçak atanlar… Bükülenler, katlananlar, uzayanlar… Elastikler, devler, oransızlar… Tuhaflıklar bitiyor di...
-
Sadece çocuklar gözlüklerini dünyanın en önemli işini yapıyormuş gibi düzeltir. Minik burnun üzerinde kaşıntı. Kulaklarda beklenmedik bir ağ...