bu aşk senden önce hürriyete yöneldi
gecenin ortasında sen sımsıcak bir kadın
içinde sen varken geceler dile geldi
Ama en çok sözleri benim için.
Bir şey tanıdık geliyordu; çıkaramıyordum. Buldum. Başka bir evrenden bir paralel. İlhan İrem’in eski şarkılarında bu melodi ve bu ton vardır. Onları da çok severim. Kızım İçin, Ay Tozları, Olanlar Olmuş…
Duygu yoğunluğu İrem’de tabii biraz daha fazla ama dedik ya paralel evren işte… O evrenden bu evrene yollar çatallı
The Real Tuesday Weld’i bir süre dinleyeceğim. Siz de dinleyin. İlhan İrem’i de dinleyin.
*
Bu arada, bu şarkının çizgi filmden bir klibi var; rol çalıyor diye koymadım.
seni hatırladıkça bir kadeh armagnac içerim
armagnac demek yirmi beş damla gözyaşı demekmiş
demek her akşam yirmi beş damla gözyaşı içerim
Attilâ İlhan
Ben Mohseen Namjoo (Muhsin Namcı desek olur mu acaba) ile geç tanıştım. Geçen senenin nisanıydı. Her sevdiğime yaptığım gibi aylarca dinledim; sonra zaman içinde belki tadını da kaçırmak istemediğim için, bir süreliğine rafa kaldırdım.
Nisan kendini iyiden iyiye duyurunca, Mohseen Namjoo şarkıları da içimde bir yerde kıpırdadı. Yine giriştim dinlemeye. Ben onu bu şarkıyla tanımıştım; aranızda tanımayanlar varsa, sizin için de bir kapı olsun. “O senin cahilliğinmiş” diyenler de buyursun bir daha dinlesin. Şarkımız Man Mast. Sözler Mevlana’dan.
“Ben sarhoşum sen divane
Kim götürecek bizi eve…”
PS: Bir ara Farsça’nın su gibi güzelliğinden, Farsça şarkıların neşeli olanlarının bile bu güzellikle can yaktığından bahsedelim mi? Bence edelim.
1. “Hiçbir şey çocuğun hayal dünyasına benzemez. Hep çocuk kalmak istedim... Kaldım da…” Ömer Lütfi Akad / Işıkla Karanlık Arasında 2. Y...