godard nerede?
Bizim meslekte, meşhur oyunculara, yönetmenlere falan ulaşmak sıkıntılıdır. Çok zor değil ama sıkıntılı işte. Hele ki ortada yeni bir film, proje vs. yoksa… Sorun meşhurlarda değildir; kendilerine ekstra iş çıkarmak istemeyen kraldan çok kralcı asistanları aşmak zordur. Hollywood’a ulaşmak elbette daha da zor. Önce ajansı aşacaksınız, sonra asistanı (ki orada ajans, asistandan daha fazla güçlük çıkartır.)
Neyse ki çok işimin düştüğü bir alan değil, daha çok anlatılanlardan biliyorum ama biraz önce –epey bir gecikmeyle de olsa- okuduğum haber, bu sıkıntıları yaşayan herkes adına yüreğimi soğuttu.
Hollywood Reporter’ın haberine göre, Academy of Motion Picture Arts and Sciences (bildiğiniz Oscar Akademisi yani) Ağustos ayından beri Jean-Luc Godard’a ulaşmak için çabalıyor. Telefon, faks, e-mail hiçbiri kâr etmedi. Arkadaşlara haber bıraktılar (yahu kimdir Godard’ın arkadaşları bu arada); olmadı. Son çare mektup yolladılar; henüz cevap yok.
Kendisine bir adet Oscar heykelciği takdim etmek istiyorlar. Onur ödülüymüş.
Herhalde artık bu sene ölür, diyorlar (79 yaşında kendisi); Oscar’sız gitmesin! Godard’ın da çok umurundaydı ya. Sigara yasağından dolayı uzun uçuşlar yapmıyormuş zaten.
Herkes size mi ulaşmaya çalışacak. Tabii ya, biraz da siz uğraşın. Arayın abiler, belki bulursunuz. Ya da bir zahmet kalkıp Paris’e gidin. Anahtar paspasın altında.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
eve dönmenin yolları
Bir yaz sabahı Haydarpaşa’dan kalkan Toros Ekspresi’ne atlayalı neredeyse 20 yıl olmuş. Hep otobüsle kat ettiğim İstanbul-İskenderun güzergâ...
-
Bazı filmler kendinden başka hiçbir şeyle anlatılmıyor. O kadar yoğun oluyorlar ki ne bir kitap ne bir film ne de bir geçmiş an geliyor ...
-
The Village from Pedro Sousa | visuals on Vimeo . Arkadaşlarım bir bir tatile gidiyor. Öyle tatil köyü, otel motel sevmiyorlar. Küçücük kö...
-
Bu piyano, bu ses, bu söz... Bir dünya. Fısıldaşın dalgalar. Pıçıldaşın lepeler...
-
Bir yaz sabahı Haydarpaşa’dan kalkan Toros Ekspresi’ne atlayalı neredeyse 20 yıl olmuş. Hep otobüsle kat ettiğim İstanbul-İskenderun güzergâ...
-
Eski defterlerimden birine not almışım: Telefonun çalmıyorsa bil ki benim. Jimmy Buffett... Kimdir bu adam? Tamam havalı bir laf da, niye...
-
Şehrin merkezinde çok iyi bir patatesçi var. Merkezde ama azıcık da saklanmış bir yerde; oralardan geçiyorsam bazen uğruyorum. Kuyruktaki tu...
-
Dağ başında bir bakkal dükkânı. Muz ve incir tezgâhlarının yakınında. Dışarısı kavruluyor, içeride klima serinliğinden burnunu çıkarmak iste...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Sen ne dersin?