centilmenlerin sporu
Çok garip bir turnuva oluyor. Melbourne’de devam eden Avustralya Açık’ta önce erkekler tenisinin bir numarası İspanyol Rafael Nadal, bugün de iki numara İsviçreli Roger Federer elendi. Nadal, hemşerisi David Ferrer’e kaybettiği maçın daha başında sakatlanmıştı. Federer sakat değildi ama üç numara Sırp Novak Djokovic’e yine de dayanamadı.
Teniste gelenektir; kazananlar da kaybedenler de rakiplerini genelde över. Kazanan için sorun yok elbette ama kaybetmişken bunu yapmak sıkıntı verici olmalı. Belki bazılarına riyakârca bile geliyordur.
Hep kazanmaya alışmış Federer ve Nadal da bu geleneğin dışına çıkmadı, rakiplerinin oyununa övgüler düzdüler. Ama tenis oyuncularının gerçekten ne kadar sportmen olduğunu anlamak için Nadal’ın dünkü basın toplantısına kulak kabartabiliriz. Sürekli sakatlığıyla ilgili soru soran gazetecilere cevaben Nadal, bu konudan bahsederek Ferrer’in zaferini gölgelemek istemediğini söylüyordu.
Yani... Hakemler kötüydü, hava yağmurluydu, top beni sevmedi, canım sıkkındı, bacağım ağrıyordu değil: O benden daha iyi olduğu için kaybettim.
Fotoğrafta Nadal ve Ferrer yan yana
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
eve dönmenin yolları
Bir yaz sabahı Haydarpaşa’dan kalkan Toros Ekspresi’ne atlayalı neredeyse 20 yıl olmuş. Hep otobüsle kat ettiğim İstanbul-İskenderun güzergâ...
-
Bazı filmler kendinden başka hiçbir şeyle anlatılmıyor. O kadar yoğun oluyorlar ki ne bir kitap ne bir film ne de bir geçmiş an geliyor ...
-
The Village from Pedro Sousa | visuals on Vimeo . Arkadaşlarım bir bir tatile gidiyor. Öyle tatil köyü, otel motel sevmiyorlar. Küçücük kö...
-
Bu piyano, bu ses, bu söz... Bir dünya. Fısıldaşın dalgalar. Pıçıldaşın lepeler...
-
Bir yaz sabahı Haydarpaşa’dan kalkan Toros Ekspresi’ne atlayalı neredeyse 20 yıl olmuş. Hep otobüsle kat ettiğim İstanbul-İskenderun güzergâ...
-
Eski defterlerimden birine not almışım: Telefonun çalmıyorsa bil ki benim. Jimmy Buffett... Kimdir bu adam? Tamam havalı bir laf da, niye...
-
Dağ başında bir bakkal dükkânı. Muz ve incir tezgâhlarının yakınında. Dışarısı kavruluyor, içeride klima serinliğinden burnunu çıkarmak iste...
-
Ken Loach'un son filmi 'Old Oak'unu daha seyredemedim, gerçek anlamda son filmiymiş meğer. 87 yaşında. Kendisi açıklamış. Aslınd...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Sen ne dersin?