kraliçenin hizmetinde (ya da değil)

James Bond II. Elizabeth'e altmış yıldır sadık. Ian Fleming kendisini 1952'de yarattığına göre, garibim başka bir devletliye de hizmet veremedi. İngiltere basınının kafakağıdı biraz daha eski olduğundan, meseleyi daha iyi hatırlıyor. Dahası kim kimdir şöyle bir görme imkânı sunuyor. İyi de bize ne demezseniz, II. Elizabeth'in 60. yılı törenine dair manşetlere buyurun:


* Kendinden başka kimseyi umursamayan Rupert Murdoch'un elinde olmasına rağmen, The Times'ı hâlâ kemik muhafazakâr orta sınıf okuyor. "Bir zamanlar buralar hep imparatorluktu" diyenlerin gazetesi. Bugünkü ön sayfasından da belli. Kraliçe önde, tebası arkada, (Londra'da hava izin verdiğince) güneşli güzel günler ufukta...


* Kiminin imparatorluk gördüğü yerde, solcu Independent (çizgisinin bizde karşılığı yoktur) kaos görmüş. Kraliçe ortada değil, tekneler gelişigüzel seyrediyor, Thames Irmağı dalgalı.


* Sol liberal Guardian her zamanki gibi kararsız... Kraliyeti hem sevmez, hem sevmediğini bağıramaz. Bir yanda cici tekneler, bir yanda heyula savaş gemisi, bir yanda hava raporu...

* Sabah Sabah Seda Sayan televizyon için neydiyse, Daily Mail de gazetecilik için o. Okur kitlesi de aynıdır. Geçiniz.


* Bizim basın bile gördü ama özgürlükçü Irish Times'ın umurunda değil kraliçe. Ön sayfaya küçücük haber yapsalar, gazeteleri o gün Belfast sokaklarına yığıp yakarlar.

1 yorum:

Sen ne dersin?

eve dönmenin yolları

Bir yaz sabahı Haydarpaşa’dan kalkan Toros Ekspresi’ne atlayalı neredeyse 20 yıl olmuş. Hep otobüsle kat ettiğim İstanbul-İskenderun güzergâ...