İlk defa Jonathan Franzen okuyorum. Epey geciktiğim randevuya son kitabı Freedom’la başladım. Yarattığı his: Gecikmişim gerçekten…
Time, geçen sene Franzen’ı kapağa çıkardı. Freedom yayımlanmadan hemen önce. Dergi, çoklarından esirgediği bir tanımı onun için kullanmıştı: Büyük Amerikan yazarı...
Yazarın çalışma odasının fotoğraflarını da içeren o uzun makaledeki bir ayrıntıyı Kaya’yla (Genç) konuştuğumuzu hayal meyal anımsıyorum. Franzen çalışırken hiçbir dış etkene maruz kalmak istemiyordu ve odası da zaten neredeyse bomboştu. En büyük düşman internet ise tek bir hamlede saf dışı bırakılmıştı. Laptopunun kablosuz bağlantı kartını çıkartmakla kalmamış; ethernet girişini de imha etmişti: “Yapmanız gereken ethernet kablosunu bilgisayara zamkla monte etmek; sonra da kafasını koparıp atmak.”
Bunları neden yazdım? Sebep belli; aynı sorun bende de var. Herkeste var. İyi iş çıkarmak için dünyadan kopmak elzem. Ama zamk? Burada hiçbir şey görmezseniz kullandım demektir.
Time, geçen sene Franzen’ı kapağa çıkardı. Freedom yayımlanmadan hemen önce. Dergi, çoklarından esirgediği bir tanımı onun için kullanmıştı: Büyük Amerikan yazarı...
Yazarın çalışma odasının fotoğraflarını da içeren o uzun makaledeki bir ayrıntıyı Kaya’yla (Genç) konuştuğumuzu hayal meyal anımsıyorum. Franzen çalışırken hiçbir dış etkene maruz kalmak istemiyordu ve odası da zaten neredeyse bomboştu. En büyük düşman internet ise tek bir hamlede saf dışı bırakılmıştı. Laptopunun kablosuz bağlantı kartını çıkartmakla kalmamış; ethernet girişini de imha etmişti: “Yapmanız gereken ethernet kablosunu bilgisayara zamkla monte etmek; sonra da kafasını koparıp atmak.”
Bunları neden yazdım? Sebep belli; aynı sorun bende de var. Herkeste var. İyi iş çıkarmak için dünyadan kopmak elzem. Ama zamk? Burada hiçbir şey görmezseniz kullandım demektir.