ölümden konuşacaktık


yarına var mısın söyle?
doğacak çocuğa, çığlığa, ishak kuşuna,
rüzgârın savurduğu tohuma,
kavağın pamuğuna var mısın,
bir ağacın kavına,
deri değiştirmesine yılanın,
kozadan çıkan kelebeğe,
hatmiye, at kestanesine?
hadi gel öyleyse ölümden konuşalım.
belki de tümüyle aykırıdır gerçeğe,
ama ne olursa olsun biz yine
ölümden konuşalım seninle

ölüm de vardır yaşadığımız her şeyde.
bir bardak çatlarsa durduğu yerde,
bir aşk ansızın biterse,
ayna kırılırsa yüzünle birlikte,
zamanıdır konuşmanın ölümden.
bir çiçek olağanüstü güzellikte
açıvermişse bir sabah,
bir topal aksamadan yürümüşse,
hadi gel ölümden konuşalım;
yüzünü al basmış hasetçiden
ve onun elindeki kuru değnek bile
filizlenir sevgimizden.

Ölümden Konuşacaktık, Metin Altıok

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Sen ne dersin?

eve dönmenin yolları

Bir yaz sabahı Haydarpaşa’dan kalkan Toros Ekspresi’ne atlayalı neredeyse 20 yıl olmuş. Hep otobüsle kat ettiğim İstanbul-İskenderun güzergâ...