Küçük mükemmellikler. Bir buçuk dakikalık ideal dünyalar. Orada biz hep gelecekteyiz, hep bir yakın zamandayız. Seyredilmemişin, görülmemişin, yaşanmamışın montajındayız. Göz bizimdir ama ne tuhaf, bakılan da bizmişiz gibi gelir. Birileri adı biz olan filmi seyrederken duyduğumuz tüm o heyecanlar… Akıllı sözler, dramatik anlar, kreşendolar, patlamalar… İçimizde bir tatlı rüzgâr eser ve davudi ses bizi, birbirine bitişmemiş sahnelerin arasında dolaştırırken gözümüzde bir küçük umut parıldar: Bir film daha var. Evet, bir film daha var…
yeni usul
Podcast bir başka heyecanmış. Yayıncılığın birçok alanında bulundum. Gazetede, dergide çalıştım. Kitap yazdım. Yayınevinde çalıştım. Blogla...
-
Bazı filmler kendinden başka hiçbir şeyle anlatılmıyor. O kadar yoğun oluyorlar ki ne bir kitap ne bir film ne de bir geçmiş an geliyor ... -
Doğup büyüdüğüm şehrin hiç görmediğim bir mahallesindeyim. Bir berber dükkânında… Neredeyse ekim geldi ama hava halen çok sıcak. Uy... -
İki hafta evvel, “daha sonra devam ederiz” diyerek Şerif Mardin ile Mete Tunçay’ın okuma listesine girmiştim. Bir düşününce, o zaman bil... -
Yıllardır, "öyle mi olsun böyle mi olsun" diyip de bir türlü hayata geçiremediğim podcast, bugün yayında. İki bölüm beraber. Kimse... -
Podcast bir başka heyecanmış. Yayıncılığın birçok alanında bulundum. Gazetede, dergide çalıştım. Kitap yazdım. Yayınevinde çalıştım. Blogla... -
Bazen bir kitap çıkıyor, içeriği ağır mı hafif mi, dili işlek mi koyu mu demeden, fısıltı gazetesiyle binlerce satıyor. Bu sene Kolektif... -
Devlet para arıyor. Dönüyor dolaşıyor parayı aynı yerden, aynı kişilerden alıyor. Bir hayrım dokunsun, edebiyat tarihinden bir ‘inovasyo...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Sen ne dersin?