Burası evim de olabilir ama değil. Karşımda oturanlar arkadaşım olabilirdi, değil. Yorgunlar, tazelenmişler, usanmışlar, hevesliler… Oturmuş, düşünüyorlar. O düşünceler benim de olabilirdi ama değil. Nasıl bu kadar benziyorum onlara, neden bu kadar benziyorlar bana? Yıllar öncesinin bir otogar salonu aklımda. Çuvalların üzerinde uyuyan er, onun başını hafif hafif okşayan yaşlı kadın. Açık televizyondaki sessiz futbol maçına baktığımı sanarken, kafam habire önüme düşüyordu. Hâlâ oradaymışım gibi ama değil…
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
yeni usul
Podcast bir başka heyecanmış. Yayıncılığın birçok alanında bulundum. Gazetede, dergide çalıştım. Kitap yazdım. Yayınevinde çalıştım. Blogla...

-
Bazı filmler kendinden başka hiçbir şeyle anlatılmıyor. O kadar yoğun oluyorlar ki ne bir kitap ne bir film ne de bir geçmiş an geliyor ...
-
Dün Yunanistan sınırında göçmenlere karşı insanlık suçları işlenirken, Türkiye’de kalbi göçmenlere karşı nefretle dolmuş binlerce, belki...
-
Podcast bir başka heyecanmış. Yayıncılığın birçok alanında bulundum. Gazetede, dergide çalıştım. Kitap yazdım. Yayınevinde çalıştım. Blogla...
-
Geçen hafta. Yağmurlu bir sabah. Karaköy... Hızlı adım röportaja giderken ayakkabımın bağcığı çözüldü. Büyük düz beton saksılar var bilirs...
-
İki hafta evvel, “daha sonra devam ederiz” diyerek Şerif Mardin ile Mete Tunçay’ın okuma listesine girmiştim. Bir düşününce, o zaman bil...
-
İngilizce’de ameliyathaneye ‘operating theater’ da deniyor. Dilin bir azizliği değil, ilk zamanlar gerçekten bir tiyatro sahnesi gi...
-
Her yerde virüs var. Doğal sonucu, her yerde tedbir var. Rüyalarda bile. Karantinadayız, evimizdeyiz, dört duvar arasındayı...
insanlar da vasıtalar gibi zamanlarını bekliyor.
YanıtlaSil