televizyona söz geçiremeyen bakan
Yukarıdaki videonun şimdi yazacaklarımla bir ilgisi yok. Sadece demokratik özerklik tartışması açısından kötümser bir hatırlatma yapmak istiyorum. Malum, devlet televizyonu TRT, hükümete bağlı değil, yasayla sabit, özerk bir kurum. Beri yandan, İngiltere’nin belki de ayakta kalan tek emperyal unsuru BBC televizyonu da özerk. Geçen haftalarda, İngiltere’nin muhafazakâr kültür bakanı Jeremy Hunt, çıkıp bu televizyon hakkında veryansın etti. Yayın programından şikâyetçiydi. BBC’nin yönetici ve programcılarının çoğunun solcu olmasından dem vurdu. “İmkân olsaydı, ya İşçi Partisi’ne ya da Liberal Demokratlar’a oy attığını görürdük,” diyordu Hunt. “Kamuoyunun genel çizgisinin uzağındalar.” Kamuoyu diyorsa, siz muhafazakâr kamuoyu anlayın.
Bu bir tehdit değil, şikâyet sadece. Bakan, televizyon hakkında halkına dert yanıyor. Üstelik BBC’de bu adamın soyadı hakkında daha geçen hafta gerçekten sersemce bir pot kırıldı. Canlı yayında, bir programcı, Hunt diyeceğine, dili sürçerek (belki de sürçmeyerek) cunt deyiverdi. Bu blogun terbiyesi çeviriye müsait değil, dileyen şu linke tıklar.
Eh, özerklik işte böyle bir şey. Bunun için terbiyemiz müsait, TDK özerklik sözcüğünün karşısında tam olarak şöyle yazmış: “Ayrı bir yasaya bağlı olarak kendi kendini yönetme yetkisi olan (kuruluş, devlet vb.), muhtar, otonom.” BBC’nin bu topraklardaki muadili TRT’yi düşünün ve kendiniz karar verin. Özerklik de, nereye kadar? Üstelik silahlısıyla külahlısıyla bu kadar iktidar talibi varken.
Gelelim şu yukarıdaki BBC videosuna. O da bu kaygılı blogun size BBC'li küçük bir mesajı olsun.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
yeni usul
Podcast bir başka heyecanmış. Yayıncılığın birçok alanında bulundum. Gazetede, dergide çalıştım. Kitap yazdım. Yayınevinde çalıştım. Blogla...

-
Bazı filmler kendinden başka hiçbir şeyle anlatılmıyor. O kadar yoğun oluyorlar ki ne bir kitap ne bir film ne de bir geçmiş an geliyor ...
-
Podcast bir başka heyecanmış. Yayıncılığın birçok alanında bulundum. Gazetede, dergide çalıştım. Kitap yazdım. Yayınevinde çalıştım. Blogla...
-
Dün Yunanistan sınırında göçmenlere karşı insanlık suçları işlenirken, Türkiye’de kalbi göçmenlere karşı nefretle dolmuş binlerce, belki...
-
Yıllardır, "öyle mi olsun böyle mi olsun" diyip de bir türlü hayata geçiremediğim podcast, bugün yayında. İki bölüm beraber. Kimse...
-
İki hafta evvel, “daha sonra devam ederiz” diyerek Şerif Mardin ile Mete Tunçay’ın okuma listesine girmiştim. Bir düşününce, o zaman bil...
-
İngilizce’de ameliyathaneye ‘operating theater’ da deniyor. Dilin bir azizliği değil, ilk zamanlar gerçekten bir tiyatro sahnesi gi...
-
Bundan sonra hiçbir şey eskisi gibi olmayacak demeyi seviyoruz. Büyük büyük laflar. Olmayabilir sahiden de ama biz değişmeyi istiyo...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Sen ne dersin?