kalben'in o ilk albümü



Günlerdir dinliyorum, dinledikçe güzelleşiyor... Kalben’in albümü… Bu ülkede mutlu olmak için, başka bir yerde değil burada mutlu olmak için iyi bir sebep bu albüm. Çoktandır unuttuğum, çoğul konuşmakta sıkıntı yok sanırım, unuttuğumuz bir duygu.
Ne kötü bir yandan da böyle düşünmek.
En son Pinhani ilk albümünü çıkarttığında gelmişti bu his. Çok zaman geçmiş. Ben arada illa ki epey güzel müzikler kaçırmışımdır, sonuçta herkes o kadar fazla işaret etti ki görebildim Kalben’i (Eh, dün de çıkmadı yani albüm, öncesinde Sofar konserleri var, varoğlu var).
İleride bir gün, bugün çok genç olanlar özellikle, ‘Kalben’in o ilk albümü’ diyecekler, bu öyle bir albüm… Çok aşka, acıya fon müziği olacak. Ne güzel!
Bir de şu: Pinhani demişken, onların da yenisi var, ‘Kediköy’ nasıl pırıl pırıl parlıyor! Bir grubun dördüncü albümünün bunca güzel olması az iş mi?
Bu güzel fotoğraf Korhan Karaoysal’ın. Artful Living’de Sinem Sal’ın röportajına eşlik ediyor. Kalben’i daha iyitanımak için röportajı da okuyun derim. Şurada.

2 yorum:

  1. Sözler de müzik ve yorum kadar güçlü olsa tadından yenmeyecek!Nil Karaibrahimgil tadı veren bazı sözleri (Saçlar gibi), biraz itici buldum. Daha özgün olabilse keşke!

    YanıtlaSil
  2. çok haklısınız. bence de eksiklik hem de temel bir eksiklik. ileride bunu da müziğine ekleyeceğini umalım. selamlar

    YanıtlaSil

Sen ne dersin?

oktay opaz

Ben Octavio Paz demiştim; yanlış anlaşılma işte, karşıdaki Oktay Opaz dediğimi sanmış. Öyle de yazmış.  Düzelttik sonra.  Ya Oktay Opaz? Sen...