filleri bekleyenler


 National Geographic'de rastladım. Sri Lanka'da filler için bir gece bekçisi. Etrafta dolanan fillerin tarlalara, bahçelere girmemesi için nöbet bekliyor. Filler yaklaştığında da çığlık atıyor, taş fırlatıyor. Kampını yüksekte kurmuş çünkü yaptıkları, doğal olarak, filleri kızdıracak şeyler... 

Zor bir hayat. Ama bir rüya sahnesi gibi. Sri Lanka'da bir Kusturica anı...

roman için en doğru yer

Selçuk Altun’un “Kitap İçin 4”ünde zalim bir alıntı. Yazar ve eleştirmen J.R. Lynes’ten. 

“Her gazetecinin içinde bir roman vardır ve orası, o roman için en doğru yerdir.”


Haha!


Altun’un kendisi de şunu demiş: “Sahibini unuttuğum bir aforizma ise der ki: Gazeteci zamana karşı yazar, zamana karşı yazmadığı zaman daha kötü yazar.”


Bak, bu bir tık daha doğru. Belki.  


Her ne olursa olsun: Romanımı engelleyemez bu alıntılar!

gezegende yatacak yerimiz var mı?


Bence yok. 


Yani buzu bile paketliyorsak yok. 


Markette dayanamayıp resmini çektim. Bunu ben almasam da, gereksiz paketle kullandığım ürünler illa ki var. Bu şımarıklıkla çok da öteye gidemeyeceğiz, orası belli. 

kırılgan

Hollanda’da sokak röportajı. Muhabirin elinde A4 boyutunda iki adet fotoğraf var. Bir kadın, bir erkek. Yakışıklı bir erkek. Güzel bir kadın.

Muhabir sokaktan geçen erkeklere, elindeki erkek fotoğrafını gösteriyor. “Sizce bu adam yakışıklı mı” diye soruyor. Kadınlara da aynı soruyu kadın fotoğrafıyla soruyor: “Sizce bu kadın güzel mi?”


Her yaştan erkekler… Cevaplamıyorlar bile. “Bu soruyu bana neden sordun”; “bir erkeğe böyle bir soru sorulur mu”, “ben gay değilim”, “erkeklerle ilgilenmiyorum.” Doğrudan uzaklaşanlar da var. 


Kadınlarsa cevap veriyor. Fotoğraftaki kadını neden güzel bulduklarını anlatıyorlar. Kaşı şöyle güzel, gözü böyle güzel diyerek… 


Şu kadarını tahmin etmek zor değil: Burada bir kurgu var; hiç değilse bu çelişkiyi orta yere sermek için. Böyle cevap veren erkekler seçilip konulmuştur. Belki kadınlar da.


Ama yine de hemcinslerimin şu kırılgan maskülenliği bin beş yüz metre öteden okunuyor. “Bu adam evet yakışıklı” dersem hakkımda ne düşünürler kırılganlığı! Bir sokak röportajında hayatın anlamı çözülmez ya, yine de söylemeli: Çoğu insan çaktırmadan aşırı mazbut ve muhafazakâr; bunun belki kendileri bile farkında değil, ani bir soruyla karşılaşınca birden ürküyorlar.

Bu da beni hâlâ şaşırtıyor. 

eve dönmenin yolları

Bir yaz sabahı Haydarpaşa’dan kalkan Toros Ekspresi’ne atlayalı neredeyse 20 yıl olmuş. Hep otobüsle kat ettiğim İstanbul-İskenderun güzergâ...