haklılığın sesi



Türkiye'nin bu zor günlerinde bir umut Şili'ye tutundum. Seçimlerde Pinochet yanlıları kaybetti, öyle böyle sevinmedim, ferahladım, dünyaya, insana dair halen umut var demektir. 


Giriş, gelişme ve sonucu diğer blogda yazmıştım; buraya da duygu selini alayım.


Bulutsuzluk Özlemi'nden, Allende'den, Victor Jara'dan, Violeta Parra'dan, Pablo Neruda'dan, Buğdayın Türküsü'nden, No filminden ve daha birçok sebepten dolayı Şili benim yumuşak karnım. Hayatımda öğrendiğim ilk İspanyolca sözler de Şili'den: El pueblo unido, jamas sera vencido.... Örgütlü, bir arada duran halk asla yenilmez.   


İşte bu konser de iki sene öncesinden... Ama bugüne nasıl yakışıyor. Her güne yakışıyor demeli. Çünkü bu haklılığın sesi. Dünyada emeğin, kardeşliğin, haklılılığın bir sesi olsa işte o ses bu olurdu. Pinochet'in darbesi sırasında Santiago Stadı'nda otuz kurşunla katledilen, gitar tutan elleri ezilen, son anlarında diktatöre ve darbeye karşı bir şarkı yazmaktan da geri durmayan Victor Jara'nın anısına senfoniden bir an...   


İnsanın gönlü akıyor çünkü insanlar güzel. Haklı olunca güzel. Emek verince güzel. Kafa tutunca, umudunu kaybetmeyince, bir arada durunca güzel... 


Çünkü el pueblo unido, jamas sera vencido...  

4 yorum:

  1. 2:27’de kadraja giren arkadaki gözlüklü abiyi diyorum. ondan 100 tane olsun yedi kıta, beş okyanus, ay üssü alfa falan hep fethedilir, emel müftüoğlu yeniden şarkı söyler, hayat bayram falan olur.:)

    mithad selim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. baktım, kamera döndüğünde gizemli bir şekilde ortadan kaybolmuş, iyice dikkat kesilince görülüyor, konrtbasçı abi:)

      Sil
  2. Insallah basarirlar.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İnşallah :) En azından seçimi kazandılar.

      Sil

Sen ne dersin?

yeşil sos niye bitti?

Şehrin merkezinde çok iyi bir patatesçi var. Merkezde ama azıcık da saklanmış bir yerde; oralardan geçiyorsam bazen uğruyorum. Kuyruktaki tu...