gelecek günlerin fragmanı

Saat sabahın dokuzu. 

Bir fincan kahve içmek için yolumu değiştiriyorum. İkinci nesil, üçüncü nesil derken herkes artık çok ‘stylish’ kahve yapıyor, tuhaf, kavruk, yanık tatlar. Sevemedim.  


Ama kapı duvar. Sevdiğim yer kapalı. Vitrin camında bir A4: “Personel sıkıntısı nedeniyle kapalıyız.”


Bütün şehir böyle. Avrupa’daki çok şehir gibi. Eleman yok. Hiçbir şey için. 


Vitrindeki not şöyle devam ediyor: "Garson, barista, aşçı ya da müdür olarak çalışmak isterseniz lüften bize haber verin.”


Onlarca kafenin, restoranın kapısında aynı not.


Gelecek günlerin fragmanı.


Açık bir mekân bulup, fazla kavrulmuş bir kahve içiyorum. En azından yapıp getiren biri var. Şimdilik. 


***


PS: Resim Edward Hopper'ın. 

4 yorum:

  1. Bu kahve zuppelikleri, elde markali kagit taslarla çok "in " bir sekilde sehir kosusturmacasina katilmis gorunumu vermeye calisan beyaz yakalilar hipsterler vb vb cok komik. Ne icersen ic , bu ne gosterme,icazet alma hastaligidir.
    Niye eleman bulunamiyor acaba?
    Edward Hopper in donmus anlarini seviyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Edward Hopper bitanemiz.
      Neden eleman bulunamadığı konusu biraz karışık. İzin verirseniz, buradan alıp devam ettirdiğim yazıya referans vereceğim.
      https://www.gazeteduvar.com.tr/zengin-ulkeleri-cokmekten-kurtaracak-eleman-araniyor-makale-1571279

      Sil
  2. Makalenizi okudum. Doğrusu haberim yoktu bu hallerden. Demek ki sıra değişiyor...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Üstelik her geçen gün daha da derinleşen bir mesele oldu bu. Yazının üstünden üç hafta geçti; daha da çetrefil şimdi.

      Sil

Sen ne dersin?

oktay opaz

Ben Octavio Paz demiştim; yanlış anlaşılma işte, karşıdaki Oktay Opaz dediğimi sanmış. Öyle de yazmış.  Düzelttik sonra.  Ya Oktay Opaz? Sen...