tren düdükleri, çarşı pazar ve kuzgunlar
Eski dosyaları karıştırırken, yıllar önce bir haber toplantısında tuttuğum notları buldum. Haziran 2007. Demek ki Aktüel’deyim.
Anlatılan bir adamdan etkilenmişim. Her şeyin kaydını tutan bir adam. Çarşı pazar geziyor sürekli; enflasyon için rakamlar tutuyor. Biber bugün kaç para, iki gün önce ne kadardı; peki iki ay önce? Hepsinin, her şeyin cevabı var. Tek kişilik bir istatistik enstitüsü. Çantası ajandalarla dolu. Yaptığı her işi, her görüşmeyi, sokaktaki her anını ayrıca kaydediyor. Kayıt meraklısı. Veya kayıt delisi.
Onun hikâyesini yazmak istemişim. Anlatıcı, sokak röportajları yapan bir gazeteci olsun demişim.
Olmamış.
Hâlâ olabilir.
Ama bu defa herhalde ajandasız. Bu adam kayıtları telefonunda tutacak. Adamın çantası hafifleyecek. Ama hikâye de hafifleyecek. On beş yıl öncenin dünyası bile yok artık.
2.
Aynı günden bir başka notlar:
Sadece tren düdüklerinden oluşan bir şarkı var mıdır?
(Bence vardır ve o an aklım toplantı masasından uçup gitmiş demek ki).
3.
Son bir not daha:
"Kargalar konusunda itinayla çalışınız!"
Böyle yazmışım.
Bunu yaptım. Kargalar değil ama kuzgunlar hakkında çalıştım… Bakalım ne olacak?
4.
Yeni bir ofisteyim. İlk iş olarak bu bloga bir post yazayım istedim. Çünkü buralardaki en eski evim bu blog. Yeniyle eskiyi bağlamak iyidir.
evrenin hiçbir parçası tek başına değil
"Evrenin hiçbir parçası tek başına değil, hiçbir şey tek bir yöne akmıyor. Biz insanlar, gizli ya da açık, geçici ya da kalıcı bağlarda...

-
Dağ başında bir bakkal dükkânı. Muz ve incir tezgâhlarının yakınında. Dışarısı kavruluyor, içeride klima serinliğinden burnunu çıkarmak iste...
-
Mahallede dolaşırken, elektrik idaresinin kutusunun üstüne bırakılmış bir kâğıt tomarı gözüme çarptı. Karşı taraftan, Müslümanca bir sakal...
-
Aşağıda uzunca bir yazı var. Ağustos ayının ilk haftasında Newsweek Türkiye 'de yayımlandı. Wikileaks, epey ses getiren savaş kayıtların...
-
Eski defterlerimden birine not almışım: Telefonun çalmıyorsa bil ki benim. Jimmy Buffett... Kimdir bu adam? Tamam havalı bir laf da, niye...
-
Kaliforniya’da bir yer. Yıllar evvel. Adamın birinin posta kutusuna, fiziki posta kutusuna yani, bir mektup geliyor. Polis ceza kesmiş. Kame...