zamanım yok

O kadar hızlı geçiyorlar ki kaldırımlardan. Omuzları düşük, başları öne eğik, rüzgârlı virgüller. İki nokta arasının doyumsuz seyyahları. Akıllarında bir ihtar, bir gecikmiş söz, bir silik tebessüm; o anıda biraz daha kalmak isterler ama bazen bir korna, bir küfür, düşünce yüküyle karşıdan gelen bir başka virgül hızlandırır adımlarını. Küçücük bakarlar etrafa, tehlikeleri savuşturacak kadar. Birisi bir an için bu hıza müdahale edecek olursa, “zamanım yok” diyecek kadar. Yok zamanım. Böyle derler ama birdenbire bir zamanlarının da olduğunu hatırlarlar. Birdenbire kendi zamanına sahip biri olurlar. Zamanları yoktur ama vardır da. Sonsuz zamandan, hayattan, virgül seyyahlara küçük bir hatırlatma…


Resim: Midjourney

2 yorum:

  1. Okuması keyifli bir yazının içinde "rüzgarlı virgüller" sözcüğü ile karşılaşmaktan çok mutlu oldum. Hatta "fırtınalı" sözcüğünü de bazı durumlar için kullanabiliriz diye düşündürttü bana yazınız.
    Teşekkürler,

    YanıtlaSil

Sen ne dersin?

sonraki gün