beyaz yakalı kadını, ofisinde en çok mutlu eden nedir? Tereddütsüz tek yanıtı var bu sorunun: Kendisine bir çiçek gönderilmesi. Reklam veya halkla ilişkiler işindeyse bu söz konusu beyaz yakalı kadın, sık sık sevinmeyi umabilir. Çünkü boy boy çiçekler, bu sektörlerde kartvizit yerine geçiyor. Kişi kendini öyle kuru kuruya hatırlatamıyor tabii. Unutma beni kartvizitini, unutma beni çiçeğiyle göndermek zorunda.
Açık ofiste yan tarafımıza taşınan reklam bölümünün kadınlarına (ve erkeklerine de)gelen çiçekler makul sınırı bile aştı. Etraf çiçek bahçesi gibi, kadınlar çaktırmadan kime ne kadar çiçek geldiğini sayıyor, kendilerine de her çiçek getirildiğinde, hayıflanıyor gibi yaparak "yine mi çiçek" diyip dudaklarını büküyorlar. Ama tabii, artı bir... Bu arada, evet, doğru, kimse kimseyi unutamıyor...
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
-
Bin dereden su getirmek, deriz… Bu sözle bir işi yapmamak için oyalanmayı, olmayacak bahaneler üretmeyi anlatırız. Neden böyle söylemişiz? Z...
-
Bazı filmler kendinden başka hiçbir şeyle anlatılmıyor. O kadar yoğun oluyorlar ki ne bir kitap ne bir film ne de bir geçmiş an geliyor ...
-
Yeni yıl kararları... İki yıl evvel, Gazete Duvar için yazmıştım (O kadar olmuş mu yahu?). Burada da dursun... 1 Ocak’ta birçoklarımız yeni...
-
13-14 yıl evvel ‘İki Kral’ isimli kısa bir öykü yazdım. Sonra da onu kaybettim. Tüm arşivlerime, hard disklerime, oraya buraya baktım ama bu...
-
İ plere tutunanlar, ateş yutanlar, bıçak atanlar… Bükülenler, katlananlar, uzayanlar… Elastikler, devler, oransızlar… Tuhaflıklar bitiyor di...
-
Sadece çocuklar gözlüklerini dünyanın en önemli işini yapıyormuş gibi düzeltir. Minik burnun üzerinde kaşıntı. Kulaklarda beklenmedik bir ağ...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Sen ne dersin?