taşra kütüphanesi

Kaybolup gitmesin istedim. "Kitaplar tamamen mi ölüyor"a gelen bir yorum. Radikal'in Likos isimli okurundan:
Benim calistigim devlet kutuphanesinin tek bir okuyucusu var di ve o da koyun delisiydi.Sabah erkenden gelir ve bazan kapanincaya kadar siir kitaplari okurdu.okumayi hafif sesle yapar ve okurken masa da degil dizlerinin uzerine cokerek oturup okurdu genelde.bir eilinde sigarasi,bir eilde kitap ve yerde cay bardagi yanindan hic eksik olmazdi...Bir ara onu gormeyince meraklandim ve sorup ogrendim nere de diye.Devlet onu baska bir kasabada koruma altina almisti.Koruma altina alinmasina sevinirken kutuphanenin tek okuyucusunu kaybetmek beni uzmustu.Cok okudugu icin ona deli diyen koyluler ise kutuphanenin yolunu ancak kisin usuduklerinde beles isinmak ve film izlemek icin buluyordular...Raflarda kuflenmis ve yillarca pislik icinde terk edilmis yuzlerce kitap ise onlara dokunacak sicak ir beli bekliyordular...Okuyucusu olmasa da kutuphanenin kahvehaneye donusmesi ise cok aci vericiydi....

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Sen ne dersin?

zamanım yok

O kadar hızlı geçiyorlar ki kaldırımlardan. Omuzları düşük, başları öne eğik, rüzgârlı virgüller. İki nokta arasının doyumsuz seyyahları. Ak...