kanada gibi bir yerde insan nasıl evsiz kalır?


Antropolog Wade Davis’in, Kolektif Kitap’tan çıkan harika eseri ‘Yol Bilenler - Kadim Bilgeliğin Modern Dünyadaki Önemi’ isimli kitabında okudum. Borneo Adası’nın Malezya sınırları içinde kalan eşsiz ormanlarında yaşayan Penanların hikâyesi… 

Bugünkü mülteci krizi için de okunabilir; geriye kalan her şey için de.. 

Penanlar, binlerce yıldır ormanda ‘göçebe’ yaşıyormuş; ormanlarını ellerinden alan devlet ve kereste şirketlerinin zorbalığı onları bildikleri yaşamdan etmiş, yerleşik olmaya zorlamış. Hâlâ ayakta kalma mücadelesi veriyorlar… Postun en sonundaki fotoğraf Surawak isimli yurtlarındaki ormanların bugünkü durumu

" (...) Peki hiçbir uzmanın bulunmadığı, herkesin her şeyi ormanda kolaylıkla bulunabilen hammaddelerden yapabildiği, her şeyin  bilfiil sırtta taşındığı ve maddi birikim yapmaya yönelik hiçbir teşvikin mevcut olmadığı bir toplumda zenginliği nasıl ölçersiniz? Penanlar zenginliği insanlar arasındaki güçlü sosyal ilişkilerin göstergesi olarak kabul ederler, zira bu ilişkiler zayıflayacak olursa, her şey zeval bulacaktır. Şayet bir çatışma hizipleşmeye ve ailelerin uzun süre kendi başının çaresine bakmasına yol açacak olursa, kifayetli avcıların eksikliği yüzünden bütün topluluklar açlık çekecektir. Dolayısıyla çoğu avcı-toplayıcı toplumda olduğu gibi, Penanlarda da birini doğrudan tenkit etmek hoş karşılanmayan bir davranıştır. Topluluğun birlik ve beraberliği her zaman önceliklidir. Çatışma ve öfke çok nadir görülür. Genelde medeni ve samimi davranışlar hakimdir. 

Penan dilinde ‘teşekkür ederim’e karşılık gelen bir tabir yoktur, zira paylaşmak zaten bir yükümlülüktür. Bir dahaki sefere ocağa kimin yiyecek getireceğini kimse bilemez. Bir keresinde ihtiyar bir kadına sigara vermiştim. Kadın sigarayı parçalayıp içindeki tütün dallarını tek tek ayırmış ve yerleşimdeki her haneye eşit olarak dağıtmıştı. Sigarayı ziyan etmişti etmesine ama paylaşma vazifesini layıkıyla yerine getirmişti. İlk ziyaretimden bir süre sonra, bir grup Penan, ormanlarının korunmasına yönelik bir kampanya için Kanada’ya geldiğinde, onları en çok şaşırtan şey evsizler olmuştu. Vancouver gibi müreffeh bir yerde böyle bir şeyin nasıl olabildiğine akıl sır erdirememişlerdi. Bir Kanadalı ya da Amerikalı çocukluğundan itibaren, evsizliğin üzücü ama hayatın kaçınılmaz bir gerçeği olduğuna inanır. Penanlarsa fakir bir insanın herkesi utandırması gerektiği şiarıyla yaşar. Gerçekten de Penan kültüründeki en büyük kabahat ‘sihun’dur, ki bu kavram da esasen paylaşma aczini ifade eder."

Wade Davis - Yol Bilenler - Kadim Bilgeliğin Modern Dünyadaki Önemi, Kolektif Kitap (Çeviren: Akın Terzi).




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Sen ne dersin?

oktay opaz

Ben Octavio Paz demiştim; yanlış anlaşılma işte, karşıdaki Oktay Opaz dediğimi sanmış. Öyle de yazmış.  Düzelttik sonra.  Ya Oktay Opaz? Sen...