zorunlu okumalar listesi

Bir önceki post’ta, Şerif Mardin’in birinci sınıf öğrencilerine zorunlu tuttuğu okumalardan bahsetmiştim. Daha doğrusu, bundan onun Mülkiye’de öğrencisi olan Mahfi Eğilmez bahsetmişti, ben aktarmıştım. Dileğim, o kitapların ne olduğunu öğrenebilmekti. Eğilmez, ikinci sınıfta Mete Tunçay’ın verdiği zorunlu okumalarını da ekleyerek, aklında kalanlardan bir liste yapmış. Eğilmez’in yazısına bu linkten ulaşabilirsiniz ama ama post’un selameti açısından buraya da eklemeliyim listeyi. 

  • Albert Camus: Veba
  • Maurice Duverger: Politikaya Giriş
  • Niccolo Machiavelli: Prens
  • Jean Jacques Rousseau: İnsanlar Arasındaki Eşitsizliğin Kaynağı
  • Jean Jacques Rousseau: Toplumsal Sözleşme
  • Jonathan Swift: Gulliver’in Seyahatleri
  • Platon: Devlet
  • Platon: Sokrates’in Savunması
  • Aristoteles: Politika
  • Herbert Marcuse: Tek Boyutlu İnsan
  • Joseph A. Schumpeter: Kapitalizm, Sosyalizm ve Demokrasi
  • Sigmund Freud: Totem ve Tabu
  • Sigmund Freud: Rüyalar
  • Karl R. Popper: Açık Toplum ve Düşmanları
  • Alexis de Tocqueville: Amerika’da Demokrasi
  • Karl Marx: Komünist Manifesto
  • Bertrand Russell: Batı Felsefesi Tarihi
  • Thomas Hobbes: Leviathan
  • Thomas Moore: Ütopya
  • George Orwell: 1984
  • Aldous Huxley: Cesur Yeni Dünya
  • John Locke: Hükümet Üzerine İncelemeler
  • Cicero: Devlet Üzerine
  • Jean Paul Sartre: Altona Mahpusları
  • George Sabine: Batıda Siyasal Düşünceler Tarihi
  • V.İ. Lenin: Emperyalizm
  • Marco Polo: Geziler
  • John Steinbeck: Fareler ve İnsanlar
  • Şerif Mardin: Din ve İdeoloji
  • Mete Tunçay: Türkiye’de Sol Akımlar
  • Max Weber: The Theory of Social and Economic Organizations
  • Max Weber: Basic Concepts of Sociology
  • Bertrand Russell: Neden Hristiyan Değilim
  • Immanuel Kant: Saf Aklın Eleştirisi
  • Rene Descartes: Yöntem Üzerine Konuşmalar
  • Maurice Dobb: Russian Economic Development since the Revolution
  • Montesquieu: Kanunların Ruhu
  • Beydebâ: Kelile ve Dimne
  • Ernest Hemingway: Çanlar Kimin İçin Çalıyor
Bu okumalar konusuna bu aralar biraz taktım. Önümüzdeki günlerde dönüp dönüp geleceğim. Çünkü bugünlere dair temel bir düşüncem için iyi bir örnek oluşturuyorlar. Düşünce de şu: Her şey çok ama iyi bir rehber yok. Her zamankinden çok, yok.
Gelelim Mardin-Tunçay listesinin kitaplarına: Birçoğunun bu listeye neden girdiği aşikâr. Ben de bir siyasetbilimi öğrencisi olarak Machiavelli ve Platon’dan başlayarak çoğunu üniversite yıllarında ve sonrasında okudum. Beni esas etkileyen siyasetbilimi ile doğrudan ilgili olmayanlar… 

Evvela Steinbeck’in ‘Fareler ve İnsanlar’ı… Herhangi bir öğrencinin değil tüm insanlığın okuması lazım; bence tam isabet. Keza Hemingway’in ‘Çanlar Kimin İçin Çalıyor’u… Sonra, Orwell’in 1984’ü, bugün ‘E, tabii’ dedirtir ama elli yıl evvel bu kadar popüler olduğunu zannetmiyorum (Mardin/Tunçay bu listeyi bugün verse belki Margaret Atwood’un 1984’te yazdığı ‘Damızlık Kızın Güncesi’ni de eklerdi -yeni liste başka post’ların konusu, sonra döneceğim-).

Listede Freud’un eserleri şaşırtıyor… Marco Polo’nun ‘Geziler’i de… Hele ‘Kelile ve Dimne’… Bir başka sevdiğim de Swift’in ‘Gulliver’in Seyahatleri’ oldu, ekleyeyim. Sonuçta, Camus’üyle, Sartre’ıyla güzel liste olmuş. Hocaların etkisiyle, eminim öğrenciler de okumuştur bu kitapları. Yine okunur. 

Ben kendi adıma, bu listede okumadığım bazı eserleri fırsat bulup okumaya çalışacağım. Evvela, Russell’ın -varlığından haberdar bile olmadığım- ‘Neden Hristiyan Değilim’ini (Bu kısa bir makale; bir konuşma sanırım, okuması kolay; bir sonraki post’a kadar okumuş olurum, böylece artı bir). 

‘Gulliver’in Seyahatleri’ni  çocukken, çocuk baskısından okumuştum. Onu, kısaltılmamış baskısından okuyacağım ilk iş. Geçenlerde Robert Louis Stevenson’un ‘Define Adası’nı (İş Bankası Yayınları) okudum; o kadar beğendim ki… Okuduğumuzu sandığımız kitapları aslında okumamış olarak çok şey kaçırıyoruz. En azından şu yaşımızda. Kısaltılıp sadeleştirilmiş çocuk baskılarından okuduğum çok eseri yeniden okumam gerek!

Bir de Marcuse’un ‘Tek Boyutlu İnsan’ı… Yanından bile geçmedim. Okuyacağım. 

Ne kadar çok ‘okumak’lı cümle yazmışım. Dedim ya, bu ‘okumalar’ meselesine bu aralar aklım takılıyor. Bu konuda birkaç post yazacağım sanırım. İyi ya, okumak da yazmanın vesilesi oluyor. Gelecek günler için idman sayarım. 

Bir de Mahfi Eğilmez’e teşekkür etmeli… Bu güzel ve önemli meseleyi harlattığı için

PS.  Görsel Gulliver'in Seyahatleri'nden...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Sen ne dersin?

ilk burdurlu

A. ile bir kafeden çıkmıştık ki, aceleyle dönüp bir şey unuttum mu diye masanın üzerine bir daha baktım. Unutmamışım. O sırada yanımızda bir...