doya doya yazmak

Yazarlık kıyak bir iş. Bir kalemin ve bir küçük defterin varsa, her yerde oturup yazabilirsin. Masaya bile gerek yok. Bir bankta otururken, dizlerinin üstüne koyabilirsin defteri. Sırtını bir ağaca da dayayabilirsin istersen. Çok kolay. 
Sanırım ben en çok, cebinden bir kalem ve bir bloknot çıkarıp yazanları seviyorum. En çok onları takdir ediyorum. 

Dünyanın en faydalı, en pratik hareketi bu. En iyi on hareket listesi yapsam -ki yapmamak için kendimi zor tutuyorum- kalem defter çıkartmayı koyardım tepeye. 

Çünkü ancak böyle doya doya yazıyorsun. Böyle bir şey var hayatta. Doya doya yazmak var… İnsan ruhunu taşrada bir yaz ikindisi kadar uykulu ve tatmin olmuş kılan bir şey. 

Bahanesiz, sakınımsız, rahatça, doya doya yazmak…
  

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Sen ne dersin?

eve dönmenin yolları

Bir yaz sabahı Haydarpaşa’dan kalkan Toros Ekspresi’ne atlayalı neredeyse 20 yıl olmuş. Hep otobüsle kat ettiğim İstanbul-İskenderun güzergâ...