Bu şehirde ya da İstanbul’da, adım attığımız her yerde; bir küçücük perdenin arkası, iyice gizlenmiş bir anahtar, bankın üstünde unutulmuş bir kitap, rüzgârın sürüklediği bir iskambil kâğıdı (tercihen maça üçlü), sarmaşıkların altında kalmış bir kapı, havada salınıp duran bir kahkaha, birdenbire ürkü, dünyayı değiştiren delilik, zamanın yırtıkları… Bilmeden aralarında dolaşıyoruz.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
yeni usul
Podcast bir başka heyecanmış. Yayıncılığın birçok alanında bulundum. Gazetede, dergide çalıştım. Kitap yazdım. Yayınevinde çalıştım. Blogla...

-
Bazı filmler kendinden başka hiçbir şeyle anlatılmıyor. O kadar yoğun oluyorlar ki ne bir kitap ne bir film ne de bir geçmiş an geliyor ...
-
Podcast bir başka heyecanmış. Yayıncılığın birçok alanında bulundum. Gazetede, dergide çalıştım. Kitap yazdım. Yayınevinde çalıştım. Blogla...
-
İki hafta evvel, “daha sonra devam ederiz” diyerek Şerif Mardin ile Mete Tunçay’ın okuma listesine girmiştim. Bir düşününce, o zaman bil...
-
Devlet para arıyor. Dönüyor dolaşıyor parayı aynı yerden, aynı kişilerden alıyor. Bir hayrım dokunsun, edebiyat tarihinden bir ‘inovasyo...
-
Biz Bağışladığın özgürlüğe yeğdir biçtiğin zından sonsuz güzelleşecek dünya biz kurduğumuz zaman senin verdiğin umudu ...
-
Aziz Nesin, anılarında Sait Faik’in ‘başarısız’ gazetecilik macerasını anlatıyor. İnsanlar “koskoca Sait Faik muhabirlik yapamaz olur mu”...
-
Doğup büyüdüğüm şehrin hiç görmediğim bir mahallesindeyim. Bir berber dükkânında… Neredeyse ekim geldi ama hava halen çok sıcak. Uy...
sizin bu yazdığınız da beni mutlu etti.
YanıtlaSil