tanrının diğer eli

Arjantinliler hınzır. Ülkenin önde gelen spor gazetelerinden Ole, hemşehrileri Kardinal Bergoglio papa seçilince, halden vazife çıkarıp manşeti patlattı: Tanrı'nın Diğer Eli. Eh, Maradona'nın İngiltere'ye eliyle attığı golün ardından "O benim değil Tanrı'nın eliydi" demesini hatırlıyorsunuzdur.

Francis adını seçen Cizvit rahibi yeni Papa'nın sosyal yönünün ağır bastığı, makamının ayrıcalıklarını kullanmaktan hazzetmediği, otobüse bindiği, halkın Kilise'ye gelmesini beklemeyip bizzat onların ayaklarına gittiği çok yazıldı. Geçmişindeki gri bölge hakkında da konuşuldu elbette. Cunta döneminde iktidardaki generallerle işbirliğine gittiği, Kilise'nin cunta karşıtı mensuplarını yönetime ihbar ettiği iddia ediliyor.

Bu iddialar arasında bir tanesi çok keskin, atlamamak gerek. Arjantin'in önemli gazetecilerinden Horacio Verbitsky, yıllardır Kardinal Bergoglio'nun geçmişini didikliyor. Gazeteci, cunta döneminde taşradaki Cizvitlerin başındaki Bergoglio'nun izlerini sürmüş, hatta doğrudan kendisiyle de konuşmuş. Buldukları arasında özellikle bir konu çok tartışılır. Verbitsky, Vatikan'daki seçimin hemen ardından, insan hakları üzerine çalışan internet sitesi Democracy Now'a verdiği röportajda, yeni Papa'nın, sol eğilimli iki Cizvit rahibi Cuntacılara ihbar ettiğini (sonradan sorgudan geçirilip, işkenceye maruz kalıyorlar) onların tanıklığıyla aktarıyordu.

Bu önemli röportajı buradan okuyabilirsiniz. Konu tartışmaya açık. Ama bir iddia var ki, kan dondurucu. İşkenceden geçen rahiplerden biri, Bergoglio'nun da sorguya katılmış olabileceğini söylemiş Verbitsky'ye. Sorgu sırasında üst düzey teolojik meselelere girilmiş.

Doğruysa, Engizisyon'dan ne farkı var?

Not 1: Aynı röportajda Verbinsky, Papa hakkında tam aksi yönde tezlerin de var olduğunu, yani Papa'nın aslında Cunta'ya karşı durduğu yönündeki duyumlarını da anlatıyor. Mesele karışık yani.

Not 2: Söz konusu rahiplerden biri Bergoglio'yu affettiğini ve konuyu kapattığını söylüyor. Burada.




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Sen ne dersin?

zamanım yok

O kadar hızlı geçiyorlar ki kaldırımlardan. Omuzları düşük, başları öne eğik, rüzgârlı virgüller. İki nokta arasının doyumsuz seyyahları. Ak...