Güzel yazıların haftası oldu…
**
Bu Pazar, Hürriyet’te bizim ekte ‘haftasonu ekçiliğinin’ yüz
akı bir haber yayımladık. Yücel Sönmez,
Güliz Arslan, Burak Kuru, fotomuhabirler Selçuk Şamiloğlu ve İbrahim Yurtbay
ile Türkiye’nin dört bir tarafını dolaştılar; memleketen ‘direnen’ insanlarıyla
konuştular: Onlar ki toprakta karınca, suda balık, havada kuş…
**
Bu haberi okurken fark ettim; yaşlılarımız epey manşet vere
vere konuşuyorlar. Çayeli Çataldere Köyü’nden 94 yaşındaki Fatma Akyıldız, ‘HES’lere
karşı sembolleşen ‘Karadeniz İsyandadır’ sloganının sahibi. Okuduğunuzda
diğerlerini hemen fark edersiniz zaten.
**
Yine bir Pazar gazetesi işi. Cumhuriyet Sokak’ta Kübra Demir,
genç bir çaycının,15 yaşındaki Oğuzjan Korkmaz’ın icat ettiği farklı fiyatlama
sistemini anlatmış. Ne kadar naziksen fiyat o kadar aşağı iniyor. Oğuzhan’ın hikâyesi güzel; yalnız ‘okumak’ üzerine düşünceleri ham.
" (...) İnsanların bana emir vermesinden hiç hoşlanmıyorum.
Babamın yanında çaycılığa başladıktan iki-üç hafta sonra böyle yürümeyeceğini
anladım. İnsanlar çaya verdikleri 1 TL'yle tafra yapıyor, burayı satın aldığını
düşünüyor, kendilerine hizmet edenlere değer vermiyor, sürekli emir cümleleri
kuruyorlardı. Babamla konuştum ve devam edemeyeceğimi söyledim. Ayrılmamı kabul
etmedi babam. Ama bu konuda nasıl bir çözüm üreteceksem onu uygulayabileceğimi
söyledi. Ben de geceler boyunca düşündüm ve aklıma böyle bir fikir geldi. Şimdi
hitaba göre farklı farklı ücret uyguluyorum. Bizim milletimiz paraya düşkün.
İstedim ki bu yolla biraz insanlık öğrensinler. Kibar olmayı ve nazik
davranmayı, rica edebilmeyi hayatlarına geçirsinler! Öğretebiliyorsam ne mutlu
bana. Çok gururluyum."
**
Takımlar değişir de taraftar değişir mi? Takımın ‘çelik
çekirdek’ taraftar grubundan, bin yıllık Şekersporlu Kıvanç Koçak, köklü
kulübünün bir günde Turanspor olmasının ardından yazdı: dünya tersine dönse…şekerspor…
(...) tahmin edileceği üzere
bu, çok zor bir yazı benim için. ama heyhat, ilk defa da yazmıyorum bu konuda:
daha önce 2004-2005 sezonunun açılışında da "takım kapandı" yazısı
yazmıştım. o zamanki sebepler, koşullar bambaşkayı şimdiki bambaşka ve saçma.
ama neticede işte on sene sonra dönüp dolaşıp yine aynı yere gelmiş
durumdayım... zaten epey önceden "kapansın kulüp de hiç değilse adımız
temiz kalsın" dediğim için bu sefer takımın kapanmasını, adı kurtulacağı
için destekliyorum: çok şükür, ne idiğü belirsiz yapılarla, insanlarla adımız
bir arada anılmayacak artık! kapanmamız, adımızın ortadan yok olması iyi bile
olmuş olabilir yani.
**
Yeni sevgilimiz Socrates,
internet sitesinde amme hizmeti yapmış, Tour de France sürerken, “Bisiklet çok
karmaşık, yarışı anlamıyorum” diyenler buyursun: Yeni Başlayanlar İçin Bisiklet
**
Fotoğraftaki Gürgenli Hala, yani 94 yaşındaki Fatma Akyıldız. Deresinin başında bekliyor (Fotoğraf: Selçuk Şamiloğlu)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Sen ne dersin?