ağlamakla olmaz sevgilim, değişmek değiştirmek gerek



1.
Sokakta yürürken gözünüze takılıyor birden. Orada durmasına anlam veremediğiniz bir dolap. İçinde kitaplar. Üzerinde bir not: İstediğinizi alabilirsiniz. Bazı Amsterdamlılar okuyup bitirdikleri kitaplarını dolaşıma sokuyor. Bunun için kapılarının önüne çoğu kez basit ama her zaman zarif kütüphaneler kuruyorlar. Fotoğrafta gördüğünüz kütüphane/kulübe gerçi Amsterdam’da değil. Utrecht’e yakın minik kasaba Zeist’ın yolu üzerinde. İlk defa onun içinden bir kitap aldım. Elif Şafak’ın ‘Bit Palas’ının Hollandacası. ‘Het luizenpaleis.’ Hardcover. Tertemiz. Kütüphaneci deyimiyle ‘kondüsyonu’ çok iyi. Belki bu kondüsyonla benim de dil idmanıma yardımcı olur. Tabağı boş çevirmek olmaz yalnız. Bakalım ben oraya ne koyacağım?

2. 
Seçimden sonra İtalya birdenbire krize girdi. Koalisyon hükümeti kuruldu kurulamadı derken, Cumhurbaşkanı Sergio Mattarella duruma el koydu ve ekonomist Carlo Cottarelli’yi ülkeyi seçime götürecek hükümetin başbakanı olarak atadı. Cottarelli’yi hatırlayanlar vardır. IMF’in Türkiye masası şefiydi. Doksanların sonu iki binlerin başında Türkiye’yi ikinci adresi yapmıştı. Galatasaray’ı falan tutuyordu. Görevi icabı asla ‘bizden biri’ olmasını istemediğimiz bir ‘bizden biri’ olmuştu. Bu kadar çok gelip gittiğine göre uçaklarda ve otellerde geçiyordu hayatı. Haberlerde baktım, İtalyan televizyonunda adamı yine elinde bavulla çekmişler. Kendi memleketinde de bavulla mı yaşıyor adam? (Gereksiz bir not: Cottarelli ve Matarella... Olayın iki aktörünün adı da tam İtalyan havalısı.) 

3. 
Erdoğan’ı Trump’a benzetenler çok oldu. Trump’ı Erdoğan’a benzeteniyse ilk defa görüyorum. New York Times yazarı ekonomist Paul Krugman hem bu benzetmeyi yapmış hem de her iki lider için de zehir zemberek sözler söylemiş. Buradan okuyabilirsiniz. 

4. 
“Ağlamakla olmaz sevgilim / değişmek değiştirmek gerek…” “Yanında dostların ve sen hâlâ yalnızsın neden / çünkü kimse kimseyi tam bilmez..” Böyle çaktırmadan kalp söken dizeleri hem de aynı şarkıda Mazhar Alanson zaten rahat rahat yazar ama bu kadar naif bir klipte bu kadar ‘cool’ nasıl kalınır? Üçü için de söylüyorum tabii. Klip 1987’den, şarkı No Problem’den… En sevdiklerimden. YouTube bazen çok güzel.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Sen ne dersin?

zamanım yok

O kadar hızlı geçiyorlar ki kaldırımlardan. Omuzları düşük, başları öne eğik, rüzgârlı virgüller. İki nokta arasının doyumsuz seyyahları. Ak...