şiir okumayı unutmak

Louise Glück’ün Nobel alması bana şiir okumayı unuttuğumu hatırlattı. 

Unuttuğunu hatırlamak ne kadar şiir dışı bir ifade. Fazlaca edimsel. Duble edimsel hem de. 


Sadece ben değil, biliyorum. Şiir okuyanımız az. Giriş gelişme sonuç dünyasına fazla kapıldık. Yok hayır kapılmayız biz, desek de kapıldık. Sonuç yok gerçi. Gelişme de seyrek. Genelde girişiyoruz. Giriş bizim işimiz. 


Halbuki şiir bütün zamanları aynı anda dolaşır. Suda açılan halkalar gibi. Zamanda yayılır ve kendi içine kapanır. Belki o yüzden gençken şiiri bunca çok sever, bunca çok yazmaya uğraşırız. Tüm zamanlara, yaşamadıklarımıza da hâkim olabilmek için. Sezeriz. 


Belki de ileri yaşlarda yeniden düşülüyordur şiire. Belki şimdi düşüyorum ben. Louise Glück bahane. 


O halde hiç ara vermeden, buyurun bir Melih Cevdet Anday şiirine:


BOŞLUĞUN GEÇMESİ EVİN ÜSTÜNDEN 


Mavi yeşim taşından kubbe, 

Tavşan ne diye bizden kaçıyor

Güneşe çıkıyor ölümler lamba ile?


Tükenmiş geleceğin fazlalığı, 

Gidiyoruz nasılsak öyle, 

Çözmeden yüreğin gizini. 


Belki hiçbir şey değişmedi, 

Düş de gerçek de.


Resim Van Gogh'un. 

4 yorum:

  1. Ben de Glück'ün orada burada yayınlanan şiirlerine bakıyordum (şöyle demiş: Life, my sister said, / is like a torch passed now / from the body to the mind) ve seni okuyunca uzundur şiir kitabı almadığımı farkettim. Bir de ezberimdeki şiirler de nereden baksan hep on-yirmi senelik. Yani ben mi okumayi biraktim, bir sekilde internette cok fazla sahte siir gordugumden mi gina geldi siirlerden hic bilemedim ama sayende bunu dusunmek iyi geldi

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Piyasa da zorluyor; şiir romana hatta aforizmalara karşı yeniliyor yıllardır. Bir yandan şiir alıntılarından (işte çoğu sahte olan) geçilmiyor. Büyük çelişki.

      Sil
  2. Tam da dün akşam bir şair arkadaşım ile konuşurken farkettim bu durumu... Uzak kaldım ben de ne zamandır şiirden; hem belki böylesi daha güzel? Kavuşmanın büyüsü...

    YanıtlaSil

Sen ne dersin?

ilk burdurlu

A. ile bir kafeden çıkmıştık ki, aceleyle dönüp bir şey unuttum mu diye masanın üzerine bir daha baktım. Unutmamışım. O sırada yanımızda bir...