aman kissinger karışmasın
İlgisi sadece Soğuk Savaş, Vietnam ve Ortadoğu’yla sınırlı değilmiş. Mr. Henry Kissinger futbola da meraklıymış meğer. Bunu New York Times’dan Roger Cohen’e telefon edip Güney Afrika’daki Dünya Kupası ve Amerikan tarzı futbol hakkındaki görüşlerini aktarması vesilesiyle öğreniyoruz.
ABD’nin Nobel Barış ödüllü 56. Dışişleri Bakanı Dr. Henry Alfred Kissinger diyor ki:
“İyiye gidiyoruz ama saptayabildiğim bir milli stilimiz halen yok. Daha üretim aşamasındayız; tıpkı uluslararası ilişkileri küresel bazda yönetmeye çalışırken yaptığımız gibi.”
Şunlar da Kissinger’ın incilerinden:
“En güzel topu Brezilya oynar ve İtalya rakiplerinin kalbini kırmada ustalaşmıştır. Almanya’daysa herkes Eric von Falkenhayn’ın 1. Dünya Savaşı’ndaki muazzam kanat hareketlerine benzer şekilde saldırır– ve de savunur.”
Kissinger, uluslararası ilişkiler ile global futbol arasında benzerlikler olduğunu söylüyor. Ama ilk önermesinde yanılıyor. ABD futbol takımının bir tarzı var. Ayaktopunu benim diyen takımın yapamadığı kadar koşarak, yardımlaşarak ve en önemlisi centilmence oynuyorlar. Bu takımın Kissinger gibi bir akıl hocası olmasını istemezsiniz.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
zamanım yok
O kadar hızlı geçiyorlar ki kaldırımlardan. Omuzları düşük, başları öne eğik, rüzgârlı virgüller. İki nokta arasının doyumsuz seyyahları. Ak...
-
Bazı filmler kendinden başka hiçbir şeyle anlatılmıyor. O kadar yoğun oluyorlar ki ne bir kitap ne bir film ne de bir geçmiş an geliyor ...
-
Biz Bağışladığın özgürlüğe yeğdir biçtiğin zından sonsuz güzelleşecek dünya biz kurduğumuz zaman senin verdiğin umudu ...
-
"(...) Yani bir eskrim sporu niye var diye soruyorduk Konservatuvar’a girdiğimizde. Niye eskrim diye ders var? Rahmetli Sait Tayla çok...
-
Melvyn Bragg’ın ‘In Our Time’ podcast’ında Hititler bölümü ... Üç akademisyen (ki biri Bilkent’ten İlgi Gerçek) oturup konuşuyor Bin tanrılı...
-
İranlı bir kadının işlettiği bir kafedeyim. Bir ay önce yine buraya gelmiştim. Verdiğim siparişi hatırladı: Çırpılmış yumurta ve Americano (...
-
Javaplein'deki kütüphaneye geldim. Birkaç Türk oturmuş, kütüphanenin orta yerinde siyaset konuşuyorlar. Yaşlıca bir adam "Türkiye’...
-
O kadar hızlı geçiyorlar ki kaldırımlardan. Omuzları düşük, başları öne eğik, rüzgârlı virgüller. İki nokta arasının doyumsuz seyyahları. Ak...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Sen ne dersin?