bunu yan masadan gönderdiler bahar hanım
Newsweek Türkiye’nin yeni bloglu yazarı… Sadece çaprazımda fısır fısır konuşmakla kalmadı, aleme de tumblr’dan sessiz sedasız giriş yaptı. Bu sayfa için blogundan hırsızladığım fotoğraf bizzat kendisi tarafından okyanus ötesinde çekilmiştir.
Fotoğraf hırsızlığından sonra, fotoğraf altı yazısını alıntılamakta da beis görmüyorum:
“cılız sesler, ıhlamur kokusu, erimiş meyveli dondurma, soğumuş kahve tortusu, kimliği meçhul ayak sesleri, kimsenin göremediği haydutlar, bozuk musluk sızıntısı, ritimsiz, bitimsiz, huzursuz bacak, sesini arayan şarkılar, rüzgâra kapılmış fesleğen rahiyası, uçurtmasız gök, rengini arayan desenler, saat tik takları, kafa sesleri, gündelik laflarla dolmayan incir çekirdeği, mürekkebi bitmiş dolmakalem, çalınmayan kapılar, kornalar, kornalar, kornalar, saniyenin binde birinin kıymetsizliği, boş kuyuda yankılanan ilk taş, küf yeşili, usanma, kabullenme, vazgeçme, diz üstünde uyuyan kedi, koma provası ve uykular, uykular, uykular, yarın bunları kimse hatırlamayacak.”
Benim oyum “soğumuş kahve tortusuna.”
Ama zaten yarın kimse hatırlamayacak.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
zamanım yok
O kadar hızlı geçiyorlar ki kaldırımlardan. Omuzları düşük, başları öne eğik, rüzgârlı virgüller. İki nokta arasının doyumsuz seyyahları. Ak...
-
Bazı filmler kendinden başka hiçbir şeyle anlatılmıyor. O kadar yoğun oluyorlar ki ne bir kitap ne bir film ne de bir geçmiş an geliyor ...
-
Biz Bağışladığın özgürlüğe yeğdir biçtiğin zından sonsuz güzelleşecek dünya biz kurduğumuz zaman senin verdiğin umudu ...
-
"(...) Yani bir eskrim sporu niye var diye soruyorduk Konservatuvar’a girdiğimizde. Niye eskrim diye ders var? Rahmetli Sait Tayla çok...
-
Melvyn Bragg’ın ‘In Our Time’ podcast’ında Hititler bölümü ... Üç akademisyen (ki biri Bilkent’ten İlgi Gerçek) oturup konuşuyor Bin tanrılı...
-
İranlı bir kadının işlettiği bir kafedeyim. Bir ay önce yine buraya gelmiştim. Verdiğim siparişi hatırladı: Çırpılmış yumurta ve Americano (...
-
Javaplein'deki kütüphaneye geldim. Birkaç Türk oturmuş, kütüphanenin orta yerinde siyaset konuşuyorlar. Yaşlıca bir adam "Türkiye’...
-
O kadar hızlı geçiyorlar ki kaldırımlardan. Omuzları düşük, başları öne eğik, rüzgârlı virgüller. İki nokta arasının doyumsuz seyyahları. Ak...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Sen ne dersin?