too much orange will kill you
Anayasa değişikliği oylamalarında patırtı gürültü çıkınca, milletvekilleri yeniden klasik tartışmaya döndü: “Turuncu koltuklar bizi rahatsız ediyor.” Çevre Bakanı Veysel Eroğlu ile Çalışma Bakanı Faruk Çelik zamanında bu meseleyi her yönüyle ele almışlardı (herhalde en çok kendi alanlarına girdiğini düşünüyorlardı.)
Çelik şunu diyordu: “Meclis’in iç dizaynında renkler rahatsız edici ve yorucu. Kürsüye yakın oturanlar karşıdaki beyaz mermerden ve ışıklardan, geride oturanlar renk cümbüşünden rahatsızlık duyuyor. (…) Arkadaşlarda sürekli göz ve beyin yorgunluğuna ilişkin şikâyetler var. Kendimizi gündeme adapte edememe, uzun süre bağlantı kuramama sorunu var.”
Eroğlu da şunu: “Turuncu renk insanı tahrik eder ve hırçınlaştırır (…) Sıcak renk seçilecekse, illa canlı renk istiyorsanız; sarı değil de bej güzeldir. Nefti yeşil de olabilir. İnsanı rahatlatır"
Bu bakanların sorumluluğundaki iş yerlerini, mesela Tuzla’daki tersaneleri düşününce Meclis’teki çalışma koşullarını tartışmak bile komik ama, yine de turuncunun negatif özelliklerine bir bakalım:
Turuncu bir yoksunluk duygusu yaratabiliyor. Çok aşırıya kaçınca ciddiyetsiz ve entelektüel derinlikten yoksun havası da verebiliyor.
AKP gibi turuncu yoğun amblemli bir partinin milletvekili olsaydım, yukarıdaki sözleri söylerken iki defa düşünürdüm.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
zamanım yok
O kadar hızlı geçiyorlar ki kaldırımlardan. Omuzları düşük, başları öne eğik, rüzgârlı virgüller. İki nokta arasının doyumsuz seyyahları. Ak...
-
Bazı filmler kendinden başka hiçbir şeyle anlatılmıyor. O kadar yoğun oluyorlar ki ne bir kitap ne bir film ne de bir geçmiş an geliyor ...
-
Biz Bağışladığın özgürlüğe yeğdir biçtiğin zından sonsuz güzelleşecek dünya biz kurduğumuz zaman senin verdiğin umudu ...
-
"(...) Yani bir eskrim sporu niye var diye soruyorduk Konservatuvar’a girdiğimizde. Niye eskrim diye ders var? Rahmetli Sait Tayla çok...
-
Melvyn Bragg’ın ‘In Our Time’ podcast’ında Hititler bölümü ... Üç akademisyen (ki biri Bilkent’ten İlgi Gerçek) oturup konuşuyor Bin tanrılı...
-
İranlı bir kadının işlettiği bir kafedeyim. Bir ay önce yine buraya gelmiştim. Verdiğim siparişi hatırladı: Çırpılmış yumurta ve Americano (...
-
Javaplein'deki kütüphaneye geldim. Birkaç Türk oturmuş, kütüphanenin orta yerinde siyaset konuşuyorlar. Yaşlıca bir adam "Türkiye’...
-
O kadar hızlı geçiyorlar ki kaldırımlardan. Omuzları düşük, başları öne eğik, rüzgârlı virgüller. İki nokta arasının doyumsuz seyyahları. Ak...
Çalışma ve sosyal güvenlik bakanlığı denetçileri firmalara denetime gidiyorlar. İşçilere "biz sizin hakkınızı koruyoruz " diyerek işçi işveren çatışması yaratarak ekonomi düşmanlığı yapıyor.
YanıtlaSil