bisikletin mutlulukla bir ilgisi olmalı





Hiç bu kadar karı bir arada görmemiştim. İstanbul’a üç senede yağan kar, Cuma günü Amsterdam’a üç saatte yağdı. Klişe bir ifadeyi kullanmaktan kendimi alamıyorum. Nasıl derler, kanalların üzeri yavaş yavaş “beyaz bir örtüyle” kaplandı.

Şehrin ahalisinden yapabilenler, kar bastırınca işi gücü bırakıp evlerine koşturdu. Burunlarını dışarıya uzatmak istemiyorlar. Uzattıklarında da, bize garip geliyor ama, bisikletlerinden inmiyorlar. Bu karda buzda bisiklet? Ben yürümekte bile zorlanıyorum!

İşin sırrı burada zaten. Algemeen Dagblaad (AD) gazetesi geçen hafta içinde “Hollandalıların boşuna ‘dünyanın en mutlu insanları’ sayılmadığını” yazdı. Bura halkı ulusal mutluluk araştırmalarında hep yüksek skor çıkarıyor. Sebep tüm zamanların “en iyi ikincisi” futbol milli takımı değilse, başka bir şey olmalı. Zaten öyle. AD’de yer alan araştırmaya göre iki teker, bir gidon ve bir sele mutluluğa yetiyor. Bisiklet sürmek insana özgür ve bağımsız hissettiriyor. Üstelik sağlıklı ve ucuz da. Hem, bisiklet kullananlar trafik stresine de katlanmıyor.

Herhalde bu yüzden kardı kıştı demeyip sürüyorlar. Hakkını veriyorlar bisikletin.

Fotoğraflar: Aslıhan Tümer

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Sen ne dersin?

zamanım yok

O kadar hızlı geçiyorlar ki kaldırımlardan. Omuzları düşük, başları öne eğik, rüzgârlı virgüller. İki nokta arasının doyumsuz seyyahları. Ak...