yıllık iznin bir haftalık bölümü



Temmuz’un son haftasındaki yayını da sayarsak, Wikileaks bu sene dünyanın dört bir yanındaki gazete ve gazetecilere süper kıyak yaptı, diyebiliriz. Bir defa, taş atıp kolunuz yorulmadan manşetiniz çıkıyor, yanılıp mahcup olma tehlikesi de yok. Olay o kadar büyük ki, okunmanız da garanti üstelik.

Az buz değil, neredeyse bütün gazetelerin en az bir haftalık manşeti bu sene Wikileaks’tendi. Herkese yıllık iznin bir bölümünü, patron değil Julian Assange dağıttı yani. Bu işler karşılıklı; o halde aynı patron Wikileaks’e bağışta da bulunsun (malum, Assange’ın çarkı öyle dönüyor.)

Yani Wikileaks hem manşeti hazırlıyor, hem de herkesi masasının başında tutuyor. Yeter mi? Okumalar bitince, gazeteciler parçaları birleştirmeye başlayacak, kendi manşetlerini atacaklar. En azından öyle umalım. Wikileaks’in de biraz tatile ihtiyacı var sonuçta.


Bu arada herkes Ankara kaynaklı belgelere ve Wikileaks’ten gelen tweet’lere abone olmuşken, başka belgeler üzerinde de mesai yapıp manşetini taştan çıkaran Radikal’e tebrikler valla. İlgili haber de işte aşağıda.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Sen ne dersin?

oktay opaz

Ben Octavio Paz demiştim; yanlış anlaşılma işte, karşıdaki Oktay Opaz dediğimi sanmış. Öyle de yazmış.  Düzelttik sonra.  Ya Oktay Opaz? Sen...