Önce sesimize siner sanırız. Ama değil. İlkin omuzlarımızdadır tereddüt. İki elle abanmış gibi sıkıca bastırır. Yürüsek, adımlarımızdadır. Her zamankinden daha hızlı, daha yavaş… Tempomuz bulanmıştır. Nihayet gelir sesimize de yerleşir. Karşımızdaki anlar mı, burası hep muammadır. Konuşmada alan açmayı dener tereddüt, bir sokak hokkabazı gibi sözcükleri hızlıca birbirine karıştırır. Yakalanırsa tek çaresi inkârdır. Yakalanmazsa… Yükünü orta yere boşaltıp uzaklaşır. Kendine yeni bir sırt arar yük. Yeni omuzlar. Yeni adımlar. Nihayet yeni bir ses…
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
hayatın mavişliği
bu aşk senden önce hürriyete yöneldi gecenin ortasında sen sımsıcak bir kadın içinde sen varken geceler dile geldi barışa yöneldi umudu da...
-
Bazı filmler kendinden başka hiçbir şeyle anlatılmıyor. O kadar yoğun oluyorlar ki ne bir kitap ne bir film ne de bir geçmiş an geliyor ...
-
Bin dereden su getirmek, deriz… Bu sözle bir işi yapmamak için oyalanmayı, olmayacak bahaneler üretmeyi anlatırız. Neden böyle söylemişiz? Z...
-
Yeni yıl kararları... İki yıl evvel, Gazete Duvar için yazmıştım (O kadar olmuş mu yahu?). Burada da dursun... 1 Ocak’ta birçoklarımız yeni...
-
13-14 yıl evvel ‘İki Kral’ isimli kısa bir öykü yazdım. Sonra da onu kaybettim. Tüm arşivlerime, hard disklerime, oraya buraya baktım ama bu...
-
İ plere tutunanlar, ateş yutanlar, bıçak atanlar… Bükülenler, katlananlar, uzayanlar… Elastikler, devler, oransızlar… Tuhaflıklar bitiyor di...
-
Burası evim de olabilir ama değil. Karşımda oturanlar arkadaşım olabilirdi, değil. Yorgunlar, tazelenmişler, usanmışlar, hevesliler… Oturmuş...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Sen ne dersin?