Dün Twitter’da rastladım bu fotoğrafa.
Amerika’da korona tedbirlerine karşı yapılan eylemlerden bir pankart:
“Zayıfı feda et” diyor.
Zayıfı feda et ki, çarklar tekrar dönsün, ekonomi işlesin. Fotoğraftan anlıyoruz ki, miting ile ilgili haberde televizyona da yansımış bu kare.
Trump gibi bir adamı kendilerine başkan seçen aklın altında işte bu zihniyet yatıyor. Nazizme çeyrek bile kalmamış. Beraberce direnmek yerine, yaşlıları, hastaları kenara koyup (ölmesine izin verip yani) yola devam etmek isteyen zihniyet bu…
İşte bu zihniyet, sadece ABD’de değil her yerde yükselişte. Hele Batı’da. Dün her zamanki gündemimiz koronadan konuşurken “Bu salgın ebola gibi Afrika’da başlasaydı, kıtayı dünyaya kapatmayı isteyenler çıkardı Batı’dan. Çin için de istiyorlardır ama kâr etmiyor işte" dedi Aslıhan.
Haklı bence. Kendi vatandaşını, belki anasını babasını bile feda etmek isteyenleri görünce…
Aklıma esas takılan şu: Pankart oraya gelinceye kadar kaç kişinin gözünün önünden geçti; kimse “Gerizekalılığın lüzumu yok” dememiş mi?
Dememiş. Çünkü faşizmde gerizekâlılığın lüzumu vardır. Hatta daha lüzumlu bir şey yoktur. Gerizekâlılığın sistemi ele geçirmesidir faşizm.
O yüzden o pankart bir evden çıkıp televizyon ekranlarına kadar gelebilir.
Demek faşizm ekrana kadar gelmiş. Daha nereye kadar gidecek, esas soru o.