portekiz basını etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
portekiz basını etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

ne dediler?




‘Eyyyy’Guardian değil, ‘paçavra’ New York Times değil, birçok AKPlinin bin bir hezeyanla “başka hesapları var” dedikleri yabancı gazeteler değil… Çok da bakmadığımız dış basın. Fransız, Hollanda, İspanyol, Portekiz gazeteleri bu gördükleriniz. 

Tıpkı diğerleri gibi zamanında ‘Yeni Osmanlılar geliyor’, ‘Türkiye yükselişte”, “Boğaz’ın sultanları’ haberlerini yapanlar yani.

Üç senedir dış basına lanet yağdıranlar arasında “Hesap varsa o zaman da vardı” diyeni bulmak mümkün değil elbette. Kif kif gülüyorlardı o zaman.

Bu sayfadaki gazeteler uzaktan bakmış, şunları demiş:

Nrc.Next (Hollanda): Demokrasi böyle bir şey (Biraz serbest bir çeviri)
La Vanguardia (Katalan): Türkiye, Erdoğan’ın gücünün artmasına karşı koydu.
Liberation (Fransa): Düşüşteki Osmanlı
Publico (Portekiz): Kürtlerin sesi HDP, seçimde belirsizliğe giden yolun kapısını açtı
Volkskrant (Hollanda): Erdoğan’ın partisi ağır yenilgi aldı.

Ne yazsalardı bir seçimden sonra? Ne yazılabilir? “Seçmen AKP’yi uyardı” mı desinler hükümet yanlısı gazeteler gibi?

Merak ediyorum: Bugün dış basın hakkında komplo teorisi üretenler, acaba bütün dünyaya hükümetlerin gözüyle mi bakıyor? Kablolar yanar bu bakışla. 
 

dünyanın en güzel gazetesi



Tazecik bir gazete... 2009’da kuruldu. Portekizli. Adı i. İkinci yaşını doldurur doldurmaz, Society for News Design tarafından dünyanın en güzel tasarıma sahip gazetesi seçildi.

Saygın gazetecilerden oluşan seçici kurul, i’nin dergi ve gazete arasında müthiş bir denge tutturduğunu anlatıyor. Sizin de fark edeceğiniz gibi görsel yoğun bir yayın; ama söylendiğine göre haberciliği de sağlammış. Dünya basınının geleceği bu gazetenin tasarımında mı gizli diye soruluyor şimdi.

Bir de neşeli not: Seçici kurulun bir üyesi Jose Saramago’lu ön sayfa için “o kadar beğendim ki yemek istiyorum” demiş. Yukarıda da gördüğünüz o sayfayı ben aylar evvel şurada da kullanmıştım efendim.



zamanım yok

O kadar hızlı geçiyorlar ki kaldırımlardan. Omuzları düşük, başları öne eğik, rüzgârlı virgüller. İki nokta arasının doyumsuz seyyahları. Ak...