hafif müzik'ten hayati müdahale
Eski patronum Mehmet Tez, Hafif Müzik isimli blogunda bu seneki Efes Pilsen One Love Festivali’nde garip bir uygulamanın yer alacağını yazdı. Daha doğrusu olaya dikkat çeken Hayalet Kitap yazarı Doğu Yücel’in bir e-postasına yer verdi. Mesele şu ki, festivalde “Hayati” adı verilen birtakım çalışanlar “alandaki etkinlik maratonunu başarıyla tamamlayan” seyircileri, dilerlerse omuzlarına alacak ya da tuvalet vs. kuyruklarına onların yerine gireceklerdi.
Eh, blogu okuyanlar uygulamayı saçma bulup eleştirdi hemen. Organizatörler durumun vehametini hızla kavramış olmalı ki bir günde olaydan çark ettiler. İyi de ettiler. Bana kalırsa, bu uygulama son zamanlarda karşılaştığım en aptalca fikir. Hepimiz konsere, festivale vs. gidiyoruz. Kendi payıma bugüne dek “birisi olsa da beni omzuna alsa, kuyrukta benim için beklese” diyeni görmedim. Arkadaşlar ne için var ki? Ama bu fikri icat edenler de bir motivasyonla hareket ediyor olmalı. İptal edilen uygulama gerçek bir ihtiyaca tekabül ediyorsa harbiden çok tuhaf.
Ama tuhaf bir şey daha var. Bugünkü Radikal, “Hayati sırtında taşımayacak” başlığı altında bu meseleyi konu ediyordu. Haberin pek eleştirel bir tonu yoktu doğrusu. Sadece Doğu Yücel’in mailinin Tez’in blogunda yayımlanmasından sonra gelen tepkilerin organizatörlerin geri adım atmasına yol açtığını yazıyorlardı. Gazetenin internet sitesiyse dozajı biraz arttırıp aynı habere şu başlığı atıyordu: Köle Hayati özgürlüğüne kavuştu!
İşin komiği ben Hayati işini Radikal’de önceki gün de okumuştum. O zamanki başlık “Hayati’ler hızır gibi yetişecek”ti. Haberde festivaldeki bu uygulama ballandıra ballandıra anlatılıyordu. Gerçi ballandıran Radikal sayılmazdı; sadece festivalcilerin geçtiği basın bültenini alıp yazıvermişe benziyorlardı.
Bu kadar tuhaf bir meseleyi de eleştirmeyecekse Kültür Sanat servisi ne için var? Etkinlikleri sponsorların ağzından duyurmak için mi? Eh onlar duyurur, Hafif Müzik gibi bloglar da eleştirir; sonra organizasyon geri adım atar, gazete de bu defa bir blogdaki haber yüzünden işin iptal olduğunu duyurur.
Duyurup durur işte.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
eve dönmenin yolları
Bir yaz sabahı Haydarpaşa’dan kalkan Toros Ekspresi’ne atlayalı neredeyse 20 yıl olmuş. Hep otobüsle kat ettiğim İstanbul-İskenderun güzergâ...
-
Bazı filmler kendinden başka hiçbir şeyle anlatılmıyor. O kadar yoğun oluyorlar ki ne bir kitap ne bir film ne de bir geçmiş an geliyor ...
-
The Village from Pedro Sousa | visuals on Vimeo . Arkadaşlarım bir bir tatile gidiyor. Öyle tatil köyü, otel motel sevmiyorlar. Küçücük kö...
-
Bir yaz sabahı Haydarpaşa’dan kalkan Toros Ekspresi’ne atlayalı neredeyse 20 yıl olmuş. Hep otobüsle kat ettiğim İstanbul-İskenderun güzergâ...
-
Bu piyano, bu ses, bu söz... Bir dünya. Fısıldaşın dalgalar. Pıçıldaşın lepeler...
-
Dağ başında bir bakkal dükkânı. Muz ve incir tezgâhlarının yakınında. Dışarısı kavruluyor, içeride klima serinliğinden burnunu çıkarmak iste...
-
Ken Loach'un son filmi 'Old Oak'unu daha seyredemedim, gerçek anlamda son filmiymiş meğer. 87 yaşında. Kendisi açıklamış. Aslınd...
-
Eski defterlerimden birine not almışım: Telefonun çalmıyorsa bil ki benim. Jimmy Buffett... Kimdir bu adam? Tamam havalı bir laf da, niye...
saçmalığın daniskası diye buna deniyor herhalde...
YanıtlaSil