mutsuz bir lider için isim çalışması
Birlik ve beraberliğe ihtiyacımız olan bu günlerde diye söylenip durulur ya, o günün bugün olacağı aklıma gelmezdi. Kim ne derse desin, Türkiye basını Libya meselesinden birlik ve beraberlik içinde çıktı. En azından telaffuz açısından...
Yorumlar farklıydı ama hiç kimse Libya'nın başı dertte liderine 'Kaddafi'den başka bir isimle seslenmedi. Beri yandan, yabancı basını okurken telaffuz bolluğundan başım döndü. Ama bu konuda kimse Hollandalılar'ın yanına yaklaşamaz. Hollanda basınında her gazete Libya liderinin ismini kafasına göre yazdı. Kendi isimlerini telaffuz ederken bile kafaları karışıyor, belki ondandır.
Kaddafi listesine buyurun:
Trouw: Kadafi (Trouw'un sade dizaynına bu basit söyleyiş yakışırdı zaten)
De Telegraaf: Gadaffi (Egzotik bir yaklaşım, gazetenin hiçbir şeyden anlamayan çizgisine yakışıyor)
Metro: Kaddafi (Kesin bir Türk çalışıyor orada)
Algemeen Dagblad: Khadaffi (en zoru bu, bu söyleyişe nasıl ulaştılar, çok merak ediyorum)
Volkskrant: Kadhafi (bunu hiç bir Hollandalı telaffuz edemez, fazla entelektüel olmak tam da böyle bir şey, Volkkrant'ın kendisi gibi)
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
zamanım yok
O kadar hızlı geçiyorlar ki kaldırımlardan. Omuzları düşük, başları öne eğik, rüzgârlı virgüller. İki nokta arasının doyumsuz seyyahları. Ak...
-
Bazı filmler kendinden başka hiçbir şeyle anlatılmıyor. O kadar yoğun oluyorlar ki ne bir kitap ne bir film ne de bir geçmiş an geliyor ...
-
Biz Bağışladığın özgürlüğe yeğdir biçtiğin zından sonsuz güzelleşecek dünya biz kurduğumuz zaman senin verdiğin umudu ...
-
"(...) Yani bir eskrim sporu niye var diye soruyorduk Konservatuvar’a girdiğimizde. Niye eskrim diye ders var? Rahmetli Sait Tayla çok...
-
Melvyn Bragg’ın ‘In Our Time’ podcast’ında Hititler bölümü ... Üç akademisyen (ki biri Bilkent’ten İlgi Gerçek) oturup konuşuyor Bin tanrılı...
-
İranlı bir kadının işlettiği bir kafedeyim. Bir ay önce yine buraya gelmiştim. Verdiğim siparişi hatırladı: Çırpılmış yumurta ve Americano (...
-
Javaplein'deki kütüphaneye geldim. Birkaç Türk oturmuş, kütüphanenin orta yerinde siyaset konuşuyorlar. Yaşlıca bir adam "Türkiye’...
-
O kadar hızlı geçiyorlar ki kaldırımlardan. Omuzları düşük, başları öne eğik, rüzgârlı virgüller. İki nokta arasının doyumsuz seyyahları. Ak...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Sen ne dersin?