sen şoförsün ibret al

Vatan Şaşmaz'lı metrobüs reklamını seyrettim. Seyredip üzüldüm.

Orta sınıfa, dar gelirliye hitap ediyor metrobüs. Zenginlerin onunla ilişkisi tıkalı trafikte akıp giden tek şeride, metrobüs hattına küfür etmekten ibaret. Varlığın ilk göstergesi özel araçsa bir ülkede, bu hal de normal tabii.

Her neyse, zaten mesele başka. Reklamda Şaşmaz'ın oynadığı adam zengin ama kalender. Villasından çıkınca kapıda hazır bekleyen şoförlü arabasına binmiyor; toplu taşımayı tercih ediyor. Bunu gören şoförü de "helal olsun, bak sen şu işe" diyor içinden. Altı özenle çizilmiş bir sahne bu.

Anladığım kadarıyla, reklama genelde "o kadar ferahfeza metrobüs mü olurmuş" diyerek itiraz ediliyor. Reklamdır, balık istifi göstermeyecekler elbette. Ama zengin bir adamı, adımını bile atmayacağı toplu taşımada göstermek... Yönetenin yönetilene bakışını bir çırpıda anlatıyor.

Belediye potansiyel metrobüs kullanıcısına diyor ki: Siz o zengin adam değilsiniz, siz onu takdir eden şoförsünüz. O zengin adam biniyorsa, siz haydi haydi bineceksiniz. 

Zenginliğe tapan, zengine hayran olan, onunla ilişkisini bir türlü ayarlamayan bir kültür... Bu da onun reklamı işte.

Boktan bir reklam belki, küçük bir şey. Ama günün bu saatinde anıt gibi duruyor.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Sen ne dersin?

zamanım yok

O kadar hızlı geçiyorlar ki kaldırımlardan. Omuzları düşük, başları öne eğik, rüzgârlı virgüller. İki nokta arasının doyumsuz seyyahları. Ak...