telegram, çevirmenin çilesi ve otosansür - akşam kahvesi okumaları

* Geçen haftadan kalan bir Ruşen Çakır röportajı. Çakır, Bolu F Tipi Cezaevi'nde tek kişilik hücresinde yıllardır yatan, Türkiye'deki İslamcı düşüncenin liderlerinden Salih Mirzabeyoğlu ile söyleşmiş. İki isim 25 yıl sonra yeniden buluşmuş. Röportajdaki "telegram işkencesi" bölümüne özel dikkat! (Buradan okuyabilirsiniz.)

"(...) 'Değişmemiş' diyorum ama tam bir çileyle geçmiş 14 yılın ondaki insani, duygusal yönü daha fazla ön plana çıkarmış olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Öyle ki, o duygusal atmosferde kendisine şu soruyu sorma cüreti bile gösterebildim: 'Bu süre içinde İslamiyet ile, Allah ile ilişkini yeniden düşündün mü?'"

 * Gazeteci Gülenay Börekçi'nin Egoistokur isimli sitesinden sekiz ay öncesinden gelen bir röportaj. Ben yeni gördüm ve çok sevdim. Börekçi, çevirmen Zeynep Heyzen Ateş ile söyleşiyor. Son olarak muazzam yazar Roberto Bolano'nun 2666'sını İspanyolca'dan Türkçe'ye çeviren Ateş, mesleğin çilesini anlatıyor. Bolano notları da cabası. Muhakkak okuyun. 

" (...) Para ise apayrı bir sorundu. Bir daha bu tür bir işe soyunmakta tereddüt edecek olmamın nedenlerinden biri de budur. Hiçbir yayınevi, size çıkarıp da iki yıllık masrafınızı karşılayacak para vermiyor. Gerçekten gönül verdiğiniz için bu tür projeleri kabul ediyorsunuz. 2666’nın kahrını en çok annem çekti bu anlamda. Otuz yaşında hâlâ anneniz size bakıyorsa artık tutkularınızı gözden geçirmenizin zamanı gelmiş demektir. Bir daha ona bunları yaşatır mıyım, bilmiyorum."

* Kaya Genç, Index On Censorship'in Uncut isimli bloguna memleketteki Muhteşem Yüzyıl tartışmasını yazmış. Görüş aldığı isimlerden yönetmen Ümit Önal "Türkiye'de bir sanatçı otosansür yapmıyorum diyorsa, yalan söylüyordur" diyor. (Buradan okuyun - İngilizce)

* Anglosakson basınının aklınıza gelecek her saygın yayınında işlerini yayımlamış David Cowles'un blogu son günlerin keşfi. Cowles, tumblr'da ünlü figürleri özel ilüstrasyonlar ile anıyor. Aşağıda Sammy Davis Jr ve Jim Morrison.

Üstte de güzel dergi Cultura da Bicicleta'nın kapağı.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Sen ne dersin?

ilk burdurlu

A. ile bir kafeden çıkmıştık ki, aceleyle dönüp bir şey unuttum mu diye masanın üzerine bir daha baktım. Unutmamışım. O sırada yanımızda bir...