sınırda

Avrupa’nın en seçkin gazetelerinden biri NRC Handelsblad. Hollandalı entelektüellerin severek okuduğu bir gazete. 
Bu da Yunanistan-Türkiye sınırında, yani Avrupa’nın kapısında bekleyen sığınmacılar hakkında yaptığı haberden bir fotoğraf. 
Hani çoluk çocuk gaza boğulan, üzerine kurşun sıkılan, öldürülen sığınmacılar…
Seçtikleri fotoğraf bu. Sınırın Türkiye tarafını gösteriyor. İsmiyle, bayrağıyla, çoktan kabul ettiği sığınmacılarıyla. Dikenli tellerin ardındaki Türkiye. 
Kameranın durduğu taraftaysa gaz bombalı, silahlı askerler var. Göçmenlerin Avrupa’ya çıkan yolunu şiddetle kesen askerler.
Onlar kadrajın dışında. Görünmüyorlar. 
Gösterilmiyorlar.

2 yorum:

  1. Çünkü istenmiyorlar.
    Biz onların değimiyle "nitelikli göçmen"ler bile şüpheyle karışık bir merakla izlenirken, gelecekleri ülkenin ekonomik ve sosyal yapısına ciddi baskı yapacağı kesin olan bu sığınmacı mülteciler tabii ki istenmiyor. Hani denir ya "boşuna zengin olmadı, pintilikten" diye, biraz bunu hatırlatıyor bana bu görüntüler.
    Sınırın öbür yanında da aslında başka sorunlar var, bizde de "bağra basılan" olmadılar hiç bir zaman. Yani bizdeki gizli, Avrupa'daki açık ırkçılık, başka bir şey değil. Ama bunu çok güzel "ekonomik refah, Avrupa'daki dengenin bozulmaması için önlem" olarak paketlemek de bir cinlik midir hinlik midir bilmiyorum..
    Hollanda'da durum nasıl bu arada, Almanya'da mültecilerle ilgili "olumsuz" haber yapma yasağı var yani suça iştirak eden mülteci haber olmuyor, nefret yaratılmaması amaçlı. Neredeyse hiç duymuyoruz günlük mülteci kaynaklı haber..

    YanıtlaSil
  2. Evet, istenmiyorlar. Ama bulvar gazetelerinden alıştığım vasatlığı bu nitelikli gazetelerde gördüğümde yine de halen hayal kırıklığına uğruyorum.
    Hiç de istenmeyecekler. Bizde de istenmeyecekler. Ama her şeye rağmen Türkiye, Lübnan ve Ürdün payına düşeni aldı. Buralarda (almanya hariç) pek hareket yok. Muhtemelen olmayacak da. Biraz daha para verelim diyecekler muhtemelen, o kadar.
    Evet nitelikli göçmenler konusunda da haklısınız, yabancıya karşı her zaman bir sakınma vardır, ne kadar donanımlı olsa da.
    Bu arada, buralarda da panik haberciliği yok halen ama işte söylüyorum ya, haberlerde vasatlığın türlü tonu var.

    YanıtlaSil

Sen ne dersin?

ilk burdurlu

A. ile bir kafeden çıkmıştık ki, aceleyle dönüp bir şey unuttum mu diye masanın üzerine bir daha baktım. Unutmamışım. O sırada yanımızda bir...